cennet.

3.6K 284 547
                                    

Bolum baya uzun, emegimin karsiligi olarak oy vermeye ne dersiniz? :)

-Tuana Naz Atalay'dan.-

Çağan'ın odasındaki büyük çekmeceye yaslanmış onu beklediğim sırada Çağan'da üzerini giyiniyordu. Gömleğini üzerine geçirdi ve aynanın önünde düğmelerini iliklemeye başladı.

"Gerçekten kafayı yemek üzereyim." dedi.

"Ya hayatım, nolucak ya? Gelir bir yemek yeriz gider."

"Ya anlamıyorum aşağıdaki hazırlık ne öyle? Sanki cumhurbaşkanı geliyor."

"Vallaha cumhurbaşkanı gelmez. Seni biliyor sonuçta adama tehditsin." dedim gülerek. İlacın kapağını kapadım ve geri poşetin içine bıraktım. Çağan her zamanki gibi iki üç düğmesini açık bıraktı. Ardından kol düğmelerinide taktı ve saçlarını düzeltti. Üzerine siyah bir ceket geçirdi ve bana baktı.

"Oldu mu?" dedi.

"Maşallah." dedim suratına tükürür gibi yaparak. Gerçekten tukurdum sandı ve elini yüzünden geçirdi.

"Of sende annem gibi." dediğinde ikimizde duraksadık. Bana öyle bir baktıki gülümsemek şartmıș gibi hissettim ve tebessüm ettim. Yanına gidip ona sarıldım.

"Seni seviyorum." dedim sadece.

"O da seviyor mudur hala?" dediğinde ne diyeceğimi şaşırdım. Geri çekildim ve yüzünü ellerimin arasına aldım.

"Tabiki seviyordur, laf mı bu da? O hep seni izliyor."

"İzlemesin hep. Benim oğlum nasıl biri olmuş diye kahrından ordada huzur bulamaz." dedi. Sonrada nefesini verdi. "Annem daha kep törenime gelecekti. Bana diyorduki üniversitede eve çıkarsan seninle kalıcam, aç bırakmam ben oğlumu diyordu." kıkırdadım.

"Annenin gözü arkada kalmadı merak etme. Ben aç bırakmam seni."

"Zaten sen varsın diye annemin yokluğunu daha az hissediyorum. Sen olmasan..."

"Ben olmasam değil. Ben hep olucam." dedim ve yanağından öptüm. Sonra burnunu çekti sertçe. Ardından boğazını temizledi.

"Hayatım dedin bana bu arada."

"Evet, hayatım." dedim. Gülümsedi ve burnunu burnuma sürttü.

"Çok güzelsin." dedi ellerini mat siyah, dar elbisemin yanlarına dayayıp.

"Çok mu?" dedim boynunda elimi gezdirirken. Beni sertçe kendine yapıştırdı ve başını boynuma gömdü. Onun inadına davranmak çok hoşuma gidiyordu.

"Noldu fena mı oldun?" dedim.

"Sus. Sus zaten dayanamıyorum. Sus sen." dedi. Dudaklarını boynuma bastırdığında aşağıda zil çalmaya başladı.

"Yapma bak geldi sanırım." boynuma dişlerini sürtünce sırtına vurdum.

"Ah, aptal yapma diyorum!" geri çekildi ve sırıttı.

"Ah, aptal yapma diyorum." dedi beni taklit ederken. "Ah, aptal." gülmesini tutamadı. "Ah." dedi taklit etmeye devam ederken.

"Gerizekalı." dedim boynumu ovuștururken.

"Ah!" dedi ben odadan çıkarken. Hala benle dalga geçiyordu...

"Ah senin bir yerin..." kendimi susturdum ve aşağı indim. Peşime takıldı.

"Geldi dangalak." dedi.

"Bak rahat dur duydun mu?" dedim.

"Ne konuda?" dedi boynumu işaret edip.

KarmaşaWhere stories live. Discover now