8

1.5K 70 42
                                    

"Pedro, kalk üzerimden!" Vücuduma doladığı kolunu kaldırmaya çalıştım fakat kıpırdamadı bile. Onun yerine başıma yasladığı çenesini oynattı ve saçlarımı dağıttı.

Terli vücudunu kendimden uzaklaştırmaya çalıştım fakat hiçbir şey yapamıyordum. Vazgeçip kendimi rahatça yanına bıraktıktan sonra yayılan kokusuyla kaşlarımı çattım.

"Kaç gündür duş almıyorsun?" Üzerimdeki kolunu kaldırdı ve yüzüme götürüp yanağıma yerleştirdi, baş parmağı yanağımı okşarken mırıltılı sesini duydum.

"Bebeğim, mızmızlanmayı bırakacak mısın?" Dudaklarımı birbirine bastırdım ve gülümsememi kesmeye çalıştım. Bebeğin miyim gerçekten?

"İğrenç kokuyorsun."

"Beni yıkamaya ne dersin?" Koluna vurdum sertçe, fakat yaramış gibi durmuyordu. Fiziksel üstünlüğünden nefret ediyordum, canını hiçbir şekilde yakamamak sinir bozucuydu. Çenesini yasladığı başımdan kaldırdı ve biraz aşağı doğru çekilip yüzlerimizi aynı hizaya getirdi.

"Cevabımı alamadım." Diye fısıldadığında gözlerim dağınık saçlarına ve kızarmış göz altlarına takıldı. Elimi saçına götürüp geriye doğru attıktan sonra teninden ayırmadan yanağına doğru sürükledim. Baş parmağımı dudağına sürttüğümde, hareketlerime şaşırmış gibiydi. Dudaklarımı dudaklarına yaklaştırdım ve öpeceğine emin olduğu an neredeyse dudaklarının dibinde kıpırdattım.

"Cevabım, hayır." Geri çekildiğimde hala duruşunu bozamamasına güldüm ve sırtımı dikleştirdim. Kanepeden kalkmaya yeltenmiştim ki belime dolanan koluyla iki saniye sonra kendimi onun üzerinde buldum. Yeniden başlıyoruz.

"Bırak Pedri, bu yaptığın tacize girer biliyorsun değil mi?" Belimi bırakmadan sırtını dikleştirdi ve bende kucağına daha çok yerleştim. Yerimi bulmuştum bir kere.

"Biri seni taciz etmeye kalksa bu kadar rahat olmazsın Gabriela." Dedi elini kızıl saçlarıma geçirdiğinde.

"Nereden biliyorsun?" Dedim çıkamayan sesimle, haksızlık yapıyordu bir kere. Üzerimdeki etkisini kullanıyordu.

"Çünkü sen benim kızımsın." Kaşlarımı çattım. O şarkıya gönderme yapıp duruyordu ama artık umrumda değildi. "Fazla klişe."

Bu sefer kaşlarını çatan oydu. "Him & l."

"Artık benim için bir şey ifade etmiyor."

"Belli," saçlarımın arasındaki eli yüzüme doğru getirdi ve çenemi kavradığı parmaklarını kendine doğru çekti. Dudaklarımın dibindeki dudaklarına yanaştığımda kıpırdattı dudaklarını. "Yabancıların sana dokunmasına izin verdiğinden beri belliydi." 

Kafamı dağıtmak için takıldığım adamdan bahsettiğini anladığımda göz devirmek istedim.

"Ben en azından, birinin bana dokunmasına izin verdim. Sen benden sonra harem kurdun." Gülümsedi ve diliyle kuruyan dudaklarını ıslattı.

"Ya da sen öyle sandın." Geri çekildim aniden. "Aksini iddia etme." Dediğimde hala gülerek beni izliyordu. "Okulda önümde cilveleşirken iyiydi."

"Sende kıskandın mı?" Göz devirdim.

"Pedri, bu saçmalık. Senin kafa karışıklığın benim sorunum değil."

"İzin ver Gabriela, aklındaki tüm karmaşıklığı sileyim. Beni hala sevdiğini kanıtlayayım."

Alayla güldüm, benimle dalga geçiyordu. Üzerinden kalktım ve odama çıkmadan önce son kez ona dönüp konuştum.

karmaşık | pedriWhere stories live. Discover now