A-50

1.7K 234 115
                                    

Selaaam!

Şaka maka 50 bölüm oldu bee! Vay.

İsteyince ne de güzel geliyormuş yorum ve oy ÜEPCLĞEJEPCKWĞĞC.

SINIR: 100 vote 100 yorum

Yorum sınırı dolsun diye nokta vb atmayın pls.

Keyifli okumalarr💜💜

Ben küçücük yaşımda kimsesiz bırakılmıştım. Annem gitmişti. Babam gitmişti. İstemeyerek de olsa beni bırakmışlardı sonuç olarak.

Küçücükken yalnızlığı ve kimse tarafından sevilmeme hissini tatmıştım. İnsanların arasına karışamamış, dışlanmış, dayak yemiş... Kısacası Allah belamı vermişçesine bir çocukluk geçirmiştim.

Kendi ayaklarım üstünde durmaya başladığımda rüzgarlarda dik kalmış, kasırgalarda sarsılmış olsam da yıkılmamıştım.

Ta ki o adam hayatıma girene kadar. Çağın Başer.

Beni seven, bana yuva olan, bana huzuru öğreten, yaralar açan ama en sonunda gelip o yaraları dikkatle saran, bana aşkı, sevmeyi ve sevilmeyi gösteren oydu.

Ve rüzgarda dik duran, kasırgada sarsılan ama yıkılmayan bedenim, Çağın yıkıldığında ondan daha beter yıkılmıştı.

Hastanenin beyaz ve sessiz koridorunda yerde otururken ellerimdeki kurumuş kanın üstüne düşen sıcak kan damlalarına baktım.

O kadar çok ağlamıştım ki artık gözümden kan geliyordu. Eymen bunu ilk gördüğünde çığlık çığlığa doktoru çağırmıştı. Kanser yetmezmiş gibi bir de haemolacria hastası olmaya katlanamayacağımdan direkt kan vermiştim. Doktor kan testi yapmak için kan almıştı fakat bir süre sonra gelerek bir sıkıntı olmadığını, çok ağlamaktan olduğunu söylemişti.

Görüyorsun değil mi Çağın, içim ciddi anlamda kan ağlıyor sen olmayınca.

Yanan gözlerimi kapatarak kendime çektiğim bacaklarımın diz kısmına kollarımı yastık gibi koydum ve başımı yasladım.

12 saat olmuştu o ameliyata gireli. Benim için ıstırap dolu 12 saat.

Hastaneye geldiğimizde çok fazla kan kaybetmişti ve iç kanaması vardı. Kan grupları aynı olduğu için Eymen ona bir ünite kan vermek için koşar adım gitmişti.

Acilen ameliyata alınmıştı ve benim en son gördüğüm şey soluk ve soğuk teninde rengini kaybetmiş dudakları ve üstü gözkapağıyla örtülü güzelim gözleri olmuştu.

Çıkan doktorlar hep aynı şeyi söylüyordu: "Bir gelişme yok. Kurşunların konumu ve sebep oldukları hasarlar bizi zorluyor. İçinizi ferah tutun, dayanıyor."

İçinizi ferah tutun.

İçim sikilmiş lan benim.

Duyduğum adımlarla istifimi bozmadan durmaya devam ettim.

"Dora?" Eymen'in kısık ve çatlak sesini duyduğumda başımı kaldırıp zorla gözlerimi aralayarak yorgun gözlerle ona baktım.

Önümde diz çökerek yanaklarımdaki kurumuş kanları başparmağı ile temizlemeye çalıştı.

O da çok ağlamıştı. Bizim bir türlü mutlu olamamamıza ağlamıştı. Benim hastalığıma ağlamıştı. Kan ağladığımı görünce bana bir şey olacak korkusundan yine ağlamıştı.

AMETİST (ara verildi)Where stories live. Discover now