🔞+18 içerik bulunmaktadır🔞
Büyük adımlarla yanıma gelip ellerini yanaklarıma koydu.
Endişe ve mutluluk barındıran gözlerinin altı günlerdir uykusuz olduğunu ele veriyordu.
"Dora iyi misin? Çok korktum." Dedi yüzümü hasar tespiti yaparcasına ince...
En son 26. bölümde ithaf yapmış ve o zaman isteyenleri unutmuşum :d bunu yeni fark ettim ve hemen hazırladım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bölümü size ithaf ediyoruum!
Şimdi herkese keyifli okumalar💜
✨
Gözlerim fıldır fıldır etrafı tararken üstüne oturduğum çakı canımı yakmaya başlamıştı. Zihnimde dolaşan sorular ve oluşmaya çalışan planlar, yapılan iğnenin de etkisiyle başımı çatlayacak duruma getiriyordu.
Kaç saattir baygındım? Neredeydim? Beni kaçıranlar kim? Buradan nasıl kaçabilirim? Mesanem kaç saat daha dayanabilir? Ve en önemlisi, tırnağımı kıran it oğlu it kim?
Ellerimi yumruk yaptığımda derime batmadığını hissettiğim tırnak sinirimi bozuyordu. Sırf tırnağımın intikamı için bile burada katliam yapabilirdim.
"Kimse yok mu?!" diye bağırdığımda karanlık ve rutubet kokan odada sesim yankı yapıp kulaklarıma döndü. Bu ses başımı daha da ağrıtınca acıyla gözlerimi yumarak inledim. Demir kapının üstündeki ufak bölme açıldığında içeri bakan adamla göz göze geldim.
"Ne var?"
"Tuvalete gitmem lazım." Dedim kar maskesinden sadece gözleri gözüken adama.
"Yap altına." diyerek ufak pencereyi kapatmaya yeltendiğinde "Büyük!" diye bağırdım. Tamam, sadece çişim vardı fakat biraz yalandan kim ölmüş?
Adam bana tip tip bakıp pencereyi kapattı ve birkaç saniye sonra demir kapının kilit sesi duyuldu. Bokun bir boka yarayacağını kırk yıl düşünsem tahmin edemezdim.
Sert nefesler vererek yanıma geldi ve sandalyeye bağlı ayaklarımı çözmeye başladı. Ayaklarım çözüldüğünde sıra ellerime gelmişti fakat o ellerimi çözmek yerine üstümdeki sweatshirtün kapşonundan tutarak beni ayağa kaldırdı. Ne kadar saattir oturduğumu bilmediğim için bir anda ayağa kalkmak başımı döndürmüştü.
