A-32

6.4K 467 259
                                    

Selaaam! Bölüme hoş gelmişsinizdir umarım.

Normalde yarın gelecekti ama yine dayanamadım :d

Uzun bir bölüm oldu ayrıca.

Bölümü size ithaf ediyoruum!

Keyifli okumalarr!! 💜

"Çağın Bey, buraya gelmesi gerektiğini ve çok önemli olduğunu söyleyince getirmek zorunda kaldık."

"Bana neden haber vermediniz?" Çağın'ın sert sesinin tek nedeni haber alamamış olmasıydı. Yoksa Pelin'in burada olmasına kızmayacağını biliyordum.

Evet, Pelin bahçede dikilmiş bize bakıyordu. Hem de elinde bir bebekle.

Koruma Çağın'ın yanına gittiğinde ben de Pelin'e ilerledim.

Pelin'in evinin yanına iki tane koruma konulmasını istemişti Çağın. Keko ordusu olur da onu bulursa diyeydi bu.

"Neden geldin?" diye sordum. Ardından gözlerim kucağındaki bebeğe kaydı. "Ve bu ne?"

"Bebek, abla." diye yanıtladığında göz devirdim.

"Onu mu soruyorum ben Pelin? Sen ve bu bebeğin ne işi var burada? Hem de bu saatte?"

"Bu bebek benim kardeşim. Babam..." derin ve titrek bir nefes aldı. "Babam annemi dövüyordu. Engel olmaya çalıştım fakat başaramadım. Kardeşimi kaptığım gibi fırladım evden. Çağın abinin korumalarının arabasına gittim. Bana neden gitmek istediğimi, haber vermeleri gerektiğini falan söylerlerken babam çıktı binadan. Bize doğru gelirken de adamlardan biri çıktı arabadan durdurdu onu, diğeri de beni buraya getirdi. Ben ne yapacağımı, kime gideceğimi bilemedim. Rahatsızlık verdiysem öz-"

"Saçmalama Pelin. Geç içeri hadi, soğuk hava. Bebek de üşümesin."

Elimi sırtına koyarak benimle birlikte eve yürümesini sağladım. Çağın'ın yanından geçerken gözlerine baktığımda her şeyi öğrenmenin hüznü vardı gözlerinde. Onun da babası annesini dövüyordu zamanında. O, Pelin'e bakarken gözlerinden en net okunan duygular rahatlama, sinir ve hüzündü. Pelin, kardeşini kurtarmayı başardığı için rahatlamış hissediyordu fakat aynısını Çağın yapamadığı için sinirli ve hüzünlüydü.

Buz mavileri bana döndüğünde her şey yolunda anlamında ufak bir tebessüm ettim. Bu fazla ufak, hatta buruk bir tebessümdü. Çünkü aklından geçenleri bilecek kadar tanıyordum onu.

"Abla özür dilerim, sizi alıkoydum. Bir yere gidiyordunuz sanırım?" Pelin'in sesini duyduğumda bakışlarım ona döndü.

"Sorun değil."

AMETİST (ara verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin