"Ben sana güveniyorum aşkım!Sen,başarıyla bu zorluğun altından da kalkarsın."

mesajı vermek istemişti.Biraz sonra düşündüklerini söze dökmekten de çekinmedi.

"Hiç dert etme canım.Ben başaracağına inanıyorum.Zaman daralmış olabilir ama bunun çok önemi yok.Çünkü sen zaten yaklaşık 2 yıldır çocuk hastalıkları konusunda asistanlık yapıyorsun,değil mi?"

"Tabi ki öyle de mesele sınavla bitmiyor ki Sinâ."

"Nasıl yani?Daha açık olabilir misin?"

"Diyelim ki sınavı kazandım,sonra başvuru yapmam gerekecek ve bu başvuru bir devlet üniversitesine olmalı.Ardından da 4 yıllık yoğun geçecek bir süreç geliyor."

Bu durumda Amber,çalıştığı hastaneden ayrılmalıydı.

"O zaman hastaneden ayrılman gerekli,doğru mu anladım?"

diyerek aklındaki söze döktü genç adam.

"Evet,çünkü biliyorsun orası bir özel hastane."

"Şimdilik sınavı geçmeye odaklansak,gerisini de zamana bıraksak nasıl olur güzelim?"

diye fısıldadığında,Amber'in gözleri tüm üzüntüsüne rağmen mutlulukla pırıl pırıl parlamıştı.

Muzip bir ses tonuyla tıpkı genç adam gibi fısıldadı.

"Nerede,ne demen gerektiğini çok iyi biliyorsun aşkım!"

Derin'in odasından hâlâ neşeli mırıltılar duyulduğuna göre,onların konuştuklarını duymuş olamazdı.Sinâ hemen genç kadının yanağına bir öpücük kondurup şöyle dedi.

"Bunu duyduğuma çok sevindim canım.Şimdi,sen eve gidip test çözmeye başlıyorsun,ben de Kelebek için mutfakta yiyecek bir şeyler hazırlıyorum.Yemek bitince onunla parka gidebilirim.Akşam yemeğinde yine burada buluşur,Derin uyuyunca dün gecenin nasıl geçtiğini konuşuruz olmaz mı?Böylece kafan dağılır biraz."

Amber,duyduklarını şöyle bir düşündü.Sinâ haklıydı.Şimdi odaklanması gereken tek şey,sınavı geçmekti.Gerisi bir şekilde çözülürdü.

"Tamam,öyle olsun bakalım."

diyerek gülümsedi.Aradan 1o dakika bile geçmeden evinde,çalışma masasının başında test çözüyordu.Derin erken gideceğini öğrendiğinde biraz üzülmüş,babasının

"Yemekten sonra parka gidebiliriz bebeğim."

diyen sesini duyunca

"Akşam geleceksen,peki Amber Abla'cım!"

deyip öperek vedalaşmıştı onunla.Test çözerken o anlar tekrar gözünün önüne geldiğinde

"İyi ki hayatımdalar!"

diye mırıldandı ve test çözmeye kaldığı yerden devam etti.Önünde çok yoğun bir tempoda geçecek koca 1 ay vardı.


Öte yanda Sema'yla Doğa neşeyle sohbet ederek Dalaman Havalimanı'na doğru yol almaya devam ediyorlardı.

"En sevdiğin kitap türü?"

diyerek gülümsedi genç adam.

"Tarihi roman."

"Doktor olunca tarih seveceğin aklıma gelmemişti."

"İnsan,saatlerce ders çalıştığında kafa dağıtmak istiyor.Ben de tarihi roman okuyorum böyle zamanlarda.Peki,sen ne tür kitap seversin?"

AMBERWhere stories live. Discover now