40-final

138 15 72
                                    

Biraz uzun konuşacağım, söylemek istediklerimi bölüm sonuna saklıyorum bu yüzden.

Şimdilik son kez keyifli okumalar dilerim ☺️

Final|sincaplar...

Evimizdeyiz. Evimdeyim. Onunlayım. Sevgilimle, eşimle, her şeyimle...

Yeni aldığımız evimize el ele giriyoruz. Bu evin kocaman bir bahçesi var. Hoseok'un istediği gibi. Yıllar önce abimin öldüğü o evde olduğu gibi, bahçede bir süs havuzu bile var. Ayrıca, verandada iki kişilik bir salıncak da var. Yazın çay kahve içerken birlikte sarılıp oturabiliriz.

Bu ev, benim ona hediyem.

Yeni bir hayat, yeni ve güzel bir başlangıç olsun. En çok da biz yeni bir başlangıcı her şeyden çok hak ettik. Bu mutlu günlerin artık yaşanması gerekiyordu.

"Bu biraz... Fazla değil mi?"

"Daha hiçbir şey görmedin. Hadi gel." Elinden tutup onu eve doğru çekiyorum. Göstermek istediğim çok fazla şey var. İlk önce içeriyi gezelim istiyorum. Eve girer girmez ona anlatmaya başlıyorum her şeyi. Nasıl dekore ettiğimi, ikimizin sevdiği şeyleri özellikle seçtiğimi... Hoseok en çok sarı rengi seviyor diye duvarlarda sarı rengi istedim. Ve benim için de okuma köşesinde iç açıcı bir tonda yeşil... Tıpkı hayal ettiğim, ettiğimiz gibi.

"İki katlı?" Aslında bu tam olarak bir soru değil. Merdivene bakarken söyleniyor. Üst katta yatak odaları var. En heyecan duyduğum, en çok göstermek istediğim kısım orası. Ama önce...

"Mutfağa da bakalım."

"Bu kadar parayı nereden buldun sen? Çok pahalıya mâl olmuştur her şey."

"Aslında... Jungkook'un verdiği elmas bu konuda çok işe yaradı..." Onu unutmuştuk. Sonra, ben buldum ve düsündüm ki bizim güzel bir başlangıç yapmamız için işe yarayabilir. Sonra da onu bir şekilde nakte çevirip bu evi yaptırdım. Farklı bir şey için daha kullandım, birazdan onu da görecek. Mutfağa girerken "Ben onu unutmuştum bile..."diyor. Ama ben unutmadım işte. İşimize en çok yarayacağı zamanı bekledim sadece.

Mutfak onun en sevdiği alanlardan biri. Zamanının çoğunu burada geçiriyor bu yüzden ona uygun dizayn ettirdim. Tamamen onun kullanabileceği şekilde düzenledim.

"Her seferinde daha da çok şaşırıyorum."

"Daha da şaşıracaksın. Merak etme."

"Sırada ne var?"

"Üst kat. Orada, birkaç sürprizim daha var sana."

"Ben mahçup oluyorum ama. Sen bu kadar şey yaptın bense sadece hoşuma gittiğini söylüyorum..."

"Senin hoşuna gitmesi de benim hediyem." Onu merdivenlere yönlendiriyorum. Çekmeceden aldığım belgeleri arkama saklayıp ben de peşinden gidiyorum. Umarım sürprizi beğenir. Onun beğenmesi benim için çok önemli. Üst kata çıkar çıkmaz ilk kapıyı açarak ona gösteriyorum. Burası misafir odası. İçeri girip hayran hayran inceliyor her şeyi. Fark ettiği balkon kapısına ilerleyerek açıyor ve çıkıp korkuluğa tutunarak birkaç saniye manzaraya bakıyor. Hemen yanına gidip beğenip beğenmediğini soruyorum. Onun beğenmesi her şeyden önemli.

"Beğenmez olur muyum hiç. Bu kadar uğraşmışsın... Çok güzel olmuş."

"Beğenmediğin bir şey olursa mutlaka bana söyle tamam mı? Değiştirir, istediğin gibi yaparız."

"Sen kötü bir şey yapmazsın. Bu yüzden senin yaptığın her şeyi beğenirim ben."

"Bana bu kadar mükemmel bir hayat arkadaşı verdiği için tanrıya ne kadar dua etsem az."

War of Love | SopeWhere stories live. Discover now