Keyifli okumalar dilerim ☺️

23 | NAMLUYU KENDİNE ÇEVİRMEK

İnsan birini sevince, onu ilelebet muhafaza etmek ve saklamak ister. Kalsın ister, ölünceye dek yanında, öldükten sonra da ebediyete kadar kalbinde...

Hoseok şimdi ebediyete kadar kalbimde kapanmayan bir yara olarak kalacak.

Ona karşı duyduğum sevgi ve saygıyı kimse anlayamazdı. Kimse onu benim kadar sevemez, beni kim severse sevsin onun kadar bana kendimi değerli hissettiremezdi. Aramızdaki bağı bu duyguları yaşamayan birilerinin bilmesine imkan yoktu. Aşkı, sevgiyi yaşasa bile anlayamazdı kimse. Çünkü herkesin hissettiği duygu farklı yoğunlukta olurdu.

Uyandım, ama etkisi hâlâ geçmemiş yaşadığım durumun. Nasıl geçebilir ki? Nasıl olabilir bu? Üstesinden gelinebilecek kadar kolay mıydı duyduğum ve idrak etmekte zorlandığım cümleler? O kadar basit miydi atlatabilmek?

Göz yaşlarımı tutamıyorum. Usul usul akıyorlar yanaklarımdan ve damlıyorlar yastığa. Muhtemelen bir hastane odasındayım. Beyaz bir duvarla bakışıyorum. Gözlerim acıyor ama umurumda bile değil.

Uyandığımda yüzünü görebileyim isterdim ama gözlerimi açar açmaz acı gerçek karşıladı beni. Artık o yoktu. Ben artık bu dünyada tek başımaydım. Her yer daha da soğuktu sanki.

Onu savaştan kurtarıp o kuyudan çekip almıştım yaşasın diye ve şimdi de onu kendi ellerimle başka bir kuyuya ittim bu kez...

Tanrım madem onu alacaktın benden, neden çıkardın karşıma? Neden izin verdin ona karışıp da biz olmama? Neden aldın onu benden? Biz sadece yaşamak istedik. Neden?

Geçmişe dönme şansım olsaydı eğer onu, o savaşa gitmeden önce bulup tüm bunlar yaşanmadan çekip çıkarmak isterdim. Benim ona yaşattığım acıları hiç yaşamasın diye elimden geleni yapardım.

Kendi ömrümden alıp ona verirdim hiç düşünmeden. Çünkü yaşayacak günleri vardı onun.

Bir çok şey vardı birlikte yaşamak istediğim hayalini kurduğum, ama hep erteledim. Vaktimiz var sandım. Birlikte uzun bir süre yaşarız sandım. Nereden bilecektim ki, ansızın onu kaybedeceğimi. Nereden bilecektim onunla beraber kendimi de gömeceğimi? Bilemedim işte.

Pek çok hayalimde, onunla ileriye dönük planlarımız vardı. Geçireceğimiz güzel günlerin hayali tutunduruyordu beni hayata. Şimdi nasıl olacaktı da devam edebilecektim ki yaşamaya?

Sonsuza dek sürecek bir karanlık gelse kapıma dayansa bile, ben zaten körüm artık dünyaya.

Onun ne suçu vardı? Neden ölüm sanki bunu hak etmiş gibi geldi ve eliyle koymuş gibi buldu onu?

Şimdi, ben onsuz nasıl iyi olurum bilmiyorum...

"Uyanmışsın,"

"Keşke uyanmasaydım."

"Öyle söyleme..."

Ne söylememi bekliyordu ki? Aniden kalkıp hiçbir şey olmamış gibi onun yokluğunu kabullenmemi mi? Evet, tamam. Çok iyiyim. Kalbim durdu ama bak hâlâ yaşıyorum ve çok mutluyum... Bu rüyasında bile göremeyeceği bir şeydi doğrusu.

"Neden? İyi mi görünüyorum?"

"İyi olacaksın."

"Olmayacağımı ikimiz de biliyoruz." Onsuz nasıl iyi olurum bilmiyorum ki ben. Rehbere sırtımı dönüyorum yattığım yerde. Bu dünya onu hak etmeyecek kadar kirliydi ama yine de yaşasın isterdim. Gelsin, ağladım diye kızsın bana. Göz yaşlarımı elleriyle silsin ve beni yeniden iyileştirsin...

War of Love | SopeWhere stories live. Discover now