Bölüm 30

7.5K 293 6
                                    


Bütün bir günün yorgunluğu ile hamakta uyuya kaldım. Uykumu bölen ise amcamı rüyamda görmemdi. Onu gördüğün bir rüya kabus olurdu ve oldu da. Bana Ayaz'ın ondan uzak durması gerektiğini sert bir şekilde gösterdi ve umarım Ayaz ondan uzak durur. Onun benim yüzümden başının belaya girmesini istemem ki amcam gibi bir belaya ise hiç bulaşmamalı o gözünü kırpmadan birini öldürebilirdi ve Ayaz'a da... Asla bunu düşünmeyi istemiyorum.

Hamaktan doğrulduğumda bahçenin köşelerin de dört koruma vardı. Uyumadan önce olmadıklarına eminim. Eve girince Ayaz'ın sesinin üst kattan geldiğini duyunca merdivenlere yöneldim. Konuştuğu kapının arkasına geçip onu dinlemeye çalıştım.

"Anladın mı Cemal kimsenin haberi olmasın."

"Tamam."

"İşini bitirdikten sonra her zaman ki yerde beni beklesin." Kısa sürel, bir sessizlik sonrası

"Rüzgar da bu işin içinde olmak istiyor ama sizin söylediğiniz gibi onu atlatmaya çalıştık." dedi Cemal.

"İnandı mı peki?"

"Sanmıyorum. Gizem'e olanları Eyüp Bey size ulaşamayınca Rüzgar'a anlatmış." İçimden lütfen o adama bir şey yapma diye geçiriyorum ama içeri girersem dinlediğim ortaya çıkıp bu sefer öfkesinin okları bana yönelirdi ki bunu hiç istemiyordum.

"Bu sefer daha büyük bir şey istiyorum Cemal ve buna o bulaşmamalı. Ne kadar az insan bilirse bizim için o kadar iyi."

"Biliyorum. Başka bir şey yoksa çocukları organize etmek için mekana gideceğim."

"Var. Bu çizdiğim şeyin aynısı istiyorum." Kısa süreli bir sessizlikten sonra Cemal konuştu.

"Bundan emin misin Ayaz? Bunun oyunu olmaz biliyorsun."

"Biliyorum Cemal sen sadece dediğimi yap."

Kapıya doğru ayak sesleri duyunca yan odanın kapısını açıp içeri girdim. Beni görmesi pek hoş olmazdı.

Havanın aydınlık olmasına karşın bu oda karanlıktı ve ışığı bulmak için verdiğim çaba sonrasında yere bir şeyi düşürüp kırdım.

"Hay aksi." Kısık sesli kendime söylenirken yere düşürdüğüm şeyi toplamaya çalışıyordum ki kapının ani açılması ile içeri ışık girdi. Mahcubiyetle ona dönerken

"Ne işin var senin burada?" dedi kızgın çıkan sesiyle.

"Ben... Şey... Lavaboya gidecektim de ışığı bulamayınca..." gerçekten saçmalıyordum ve susmak en mantıklı olandı. Odaya girip perdeleri çekince buranın bir yatak odası olduğu ortaya çıktı.

"Kapıyı kapatmasaydın koridorun ışığıyla buranın lavabodan çok yatak odası olduğunu görürdün."

"Evet." Dedim fısıltı gibi çıkan sesimle.

"Aşağıda korumalar var." Diye konutu değiştirmek istedim.

"Evet." Dedi ve odadan çıktı. Salona inip bir spor kanalında durdu. Yanına oturup "Amcama bulaşmaman gerektiğini biliyorsun değil mi?" dedim.

"Sen bunları düşünme." Televizyondan gözlerini ayırmadan konuştu.

"Ayaz bugün bana yaptıklarını sana söyledim. Boşuna onunla uğraşma lütfen hiç gerek yok."

"Gizem ona bir şey yapacağımı sana söyledim mi?" dedi göz ucuyla bana bakarak.

"Hayır ama..."

"Telaşlanmaya gerek yok yani. Senin yanındayım ve bir şey yaptığım yok."

"Peki."

Ona inanmalıydım ama içimde bir yerde ona inanmayan bir tarafta vardı. Evet şimdi bir şey yapmıyordu ama o konuşmalarda adım geçti ve bugün olanlar ile ilgili olduğunu biliyordum ama ona bunu söyleyemezdim.

SİSBULUTUWhere stories live. Discover now