66.Bölüm:'İyi ki'

14.2K 923 206
                                    

İyi okumalar dilerim.

Tabutun içinden yazıyorum. Dersler, sunumlar ve üstüne gelen hastalık. Ama sorarsanız iyiyim.

Gecikme için üzgünüm. Lütfen bol bol yorum yapın. Eski enerjimi özledim. Yorum yapmadan okursanız kırılırım.

66.Bölüm: İyi ki

🔫🔫

Telefonumun ön kamerasını açmış makyajımı kontrol ediyordum. Yanağımda hissettiğim dudaklar ile geri çekildim. "Ya sen önüne bakıp arabayı kullanır mısın? Alparslan ve Yavuz seni şişe takıp kebabını yapacaklar." Sevdiğim adamın sinir bozucu yüz ifadesine baktım. "Beni bir tek sen yiyebilirsin." Göz devirip makyajıma geri döndüm.

Poyraz, radyodan şarkı açmıştı. Hadise'nin Düm Tek Tek şarkısı. Bu şarkıyı her dinlediğimde aklıma Batu gelecek. Özellikle dans edişi.

Sırıtatarak bakımıma devam ettim. Aynı zamanda şarkıya eşlik edip omuzlarımı oynatıyordum.

Kısa süre içinde asıl olmamız gereken yere gelmiştik. Poyraz'ın gömleğini düzelttim. Gülümseyerek uzattığı elini tuttum. Beraber basamaklardan geçip içeriye girdik. Adım attığımız gibi konfeti patlatmışlardı.

Ellerimi birbirine çarptım. Küçük çocuklar gibiydim. Karşımıza kocaman bir pasta getirdiler. Herkes gülümseyerek bize bakıyordu. İki kişi hariç. Göz ucuyla Alparslan Ve Yavuz'a baktım. Ela ikisinin ortasında durmuş zorla orada tutuyor gibiydi.

"Hadi mumları söndürün." Poyraz elimi tuttu. "Dilek dileyin!" Gözlerimi sevdiğim adama çevirdim. "Üçüz bebek diliyorum." dedi Poyraz. Gözlerim şaşkınlıkla büyümüştü. "Ben senin varya-" Ela, Alparslan'ın ağzını kapattı. "Şansını zorlama Poyraz." Tuğrul ters ters Poyraz'a bakıyordu. "Buraya eğlenmeye geldik. Kendinize gelin." Canım ablam.

Mumları söndürdük. Gülümseyerek sevdiğim adama döndüm. Eğilip dudaklarımdan öptü. Herkesin içinde. Poyraz acaba sarhoş mu oldu? "Abla silahımı verir misin?!"

Yüksek gerilim hattı.

🐺

"Bak Poyraz Karaaslan, sırf kardeşlerimi kızdırmak için böyle yapıyorsan eğer rica ediyorum yapma." Ne cümle ama. "Nişanlımsın sen benim. Öpebilir miyim diye izin mi alacağım?" Poyraz omuz silkmişti. Avuçlarımı Poyraz'ın yanağına yasladım. "Sen onu sinir ediyorsun. O seni sinir ediyor ama üzülen ben oluyorum." Dudaklarımı büzmüştüm. Poyraz avuç içime dudaklarını bastırdı. "Tamam üzülme sen. Sadece bugün seninle beraber eğleneceğiz. Alparslan'ı sinir edecek bir şey yapmayacağım." Teşekkür niyetine yanağına öpücük bıraktım. Sırada diğeri suçlu vardı.

Poyraz'ı kalabalığın yanına gönderip en arkada Ela ile oturan Alparslan'a doğru ilerledim. Ela, Alparslan'ın yanağından öpüp yanımızdan ayrılmıştı.

"Niye öpüyor seni?" Derin bir nefes alıp verdim. Yanına oturdum. Gözleri üzerimdeydi. "Yakında evleneceğiz. Normal değil mi? Sizin yanınızda yapması kötü oldu." Kaşlarını çattı. "Hep öpüyor yani öyle mi?" Gözlerini kısıp Poyraz'a baktı. İçinden hangi işkence yöntemlerini yapıyor, düşüncesi bile korkutucu.

"Şimdiye kadar bir sıkıntı yoktu." Omuzlarını kaldırıp indirdi. "Ciddi ciddi evleneceğinin farkına vardım galiba. Evlenmesen olmuyor mu? Ben evimizde seni göremeyince çok üzülürüm." Alparslan birazdan ağlarsa hiç şaşırmayacağım.

"Uzak bir yere gitmeyeceğim. Ankara'da olacağım. Sen her geldiğinde ben yine evimizde olacağım." Alparslan'ın elini tutmuştum. "Onu getirme ama." Konu benim evliliğim olunca babam ve sevgili ikizim küçük bir çocuk oluyordu. Yanağına kocaman bir öpücük bıraktım. "Eğlenelim bugün." Ayağa kalkıp Alparslan'ı da kaldırdım. "Eski günlerdeki gibi." Başımı aşağı yukarı salladım. "Eski günlerdeki gibi."

Dünya Ellerimde 'Vatan Uğruna' (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin