26.Bölüm:'Tek Güzel Anım'

35K 1.4K 766
                                    

İyi okumalar dilerim.

35 sayfalık bir bölüm oldu. Dinlene dinlene okursunuz.

Upuzun bir bölüm yazdım size. Sizde bol bol yorum yapıp beğenerek beni mutlu edersiniz.

26.Bölüm: Tek Güzel Anım

🔫🔫

Albay üniforması ve Bordo beresiyle karşımda ellerini arkasında bağlamış, başı dik fakat kaşları olabildiğince çatık babam vardı. Her zamanki gibi çok yakışıklıydı.

Babam benim ilk aşkımdı. Babam gibi biriyle evlenmeyi dilerdim. Buldum da öyle birini. Ama biz birlikte mezara gidecektik. Çok romantiğiz. Acaba babam önce hangimizi gönderir.

Çarpmanın etkisiyle başım gerçekten acımıştı ve ayağa kalkamıyordum. Başımı kaldırıp babama baktım. Kömür karası gözleri bana değil, karşıya bakıyordu.

"Asena." dedi babam. "Efendim." dedim, sevimli bir şekilde. "Teğmen Aral!" dedi babam, sesinde duygunun bile geçmediği bir şekilde. Yerden destek alarak kalktım. Hazır ola geçtim. "Teğmen Asena ARAL. Emredin komutanım!" dedim. Babam hâlâ bana değil karşısına bakıyordu. Göz ucuyla Poyraz'a baktım. Her zamanki Poyraz. Olması gerektiği gibi.

İkimize toplam dört metre kefen yeter mi acaba? "Araba seni bekliyor. Eve git." dedi babam. "Sen?" dedim. "Eve Asena." dedi babam. Poyraz'a baktım. Hakkını helâl et Zeytinli Poğaçam. Diğer tarafta görüşürüz. "Gidiyorum." dedim. "Evde görüşeceğiz." dedi babam. "Siz nasıl isterseniz komutanım." dedim. Biraz ilerleyip, babam ve Poyraz'a döndüm. "Önüne bak, eve git." dedi babam. Arkanda niye gözün var ki babacığım? İki göz yetmiyor mu?

Telefonum Poyraz'ın arabasında kalmıştı. Anneme nasıl haber verecektim? Olmayan kızımızın babasını öldürüyorlar dostlar. Yardım eden yok mu? Çıkış kapısına yaklaştığımda karşımdaki arabanın kapısı açılmıştı. Bir şey demeden bindim. Tugay'a baktım. Allahım sen Poyraz'ı babamdan koru. Amin.

🐺

"Geldik Asena Hanım. İnebilirsiniz." dedi, kapımı açan koruma. "Beni yurt dışına kaçırsanıza." dedim. İfadesiz bir şekilde yüzüme bakıyordu. "Babam gelince Asenayı kaçırdılar diye söylerseniz. Çok makbule geçer." dedim. Hâlâ ifadesiz bakıyordu. Göz devirip, arabadan indim.

Apartmana girip, merdivenlere yöneldim. Babamın Poyraz'a ne gibi işkenceler yapabileceğine düşünerek kendi evimin olduğu kata gelmiştim. Zile basılı tuttum. Umarım evde birileri vardır çünkü anahtarım da Poyrazda.

Kapı açılınca karşımda annemi görmemle yüzümde kocaman bir gülümseme yerleşmişti. "Anne." deyip, tek sağlam kolumu annemin boynuna doladım. Muhtemelen o da sağlam kalmayacaktı. "Bebeğim benim. İyi mi benim kızım? Kolun ağrıyor mu?" dedi annem. "İyiyim anneciğim." dedim. "Sürprizimizi beğendin mi?" dedi annem. "Bayıldım." dedim. Ayağımdaki ayakkabıları çıkarıp, annemin koluna girdim. Kokusu beni sakinleştiriyordu. Beraber salona girdik ama misafirlerimiz vardı.

"Sizin burada ne işiniz var?" dedim. "Asena ayıp!" dedi annem, fısıldayarak. Gülümsedim. "Umay Hanım bizi kahvaltıya çağırdı." dedi Batu. Kendimi tutamayıp, küçük çaplı güldüm. Annemin Asena olduğunu, onu bırak asker olduğunu bile bilmiyorlar. Beni öldürecekler.

"Tanıştınız mı?" dedim. "Umay Hanım bizi tanıyormuş zaten." dedi Mert. Umay Hanım deyip durmayın. Gülesim geliyor. Her şey üst üste gelmemeliydi. Ağlamak istiyorum.

Dünya Ellerimde 'Vatan Uğruna' (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin