64.Bölüm:'Ben Kimim'

14.5K 927 323
                                    

İyi okumalar dilerim.

(Bol bol yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayalım lütfen.)

64.Bölüm: Ben Kimim

🔫🔫

Duyduklarımdan sonra benim mutlu olmam gerekiyordu. Neden canım acımıştı? Sebebi Poyraz'ın nasıl bir tepki vereceğini bilmediğimden olabilir miydi?

"Poyraz?"

Tek düşündüğüm sevdiğim adamdı. Şule'nin cehennemi boylamış olması umrumda değildi.

"Senin ona söylemeni daha uygun bulduk."

Kaşlarımı çattım.

"Anne ben bunu nasıl söyleyeceğim? İstediği kadar sevmesin, nefret etsin ama o onun annesi. Ya kötü bir şey olursa."

Başıma bir ağrı saplanmıştı.

"Poyraz'ın ilacı sensin. Senin yanında duygularına hakim olabiliyor."

Bu çok zor olacak.

"Kapatmam lazım. Tekrardan arayacağım. Bize kızma olur mu? Senin söylemen daha iyi olacak."

Annemle vedalaşıp telefonu kapatmıştım. Elim karnımı bulmuştu. Midem bulanıyordu. Derin bir nefes alıp verdim. Oturma odasına geri döndüm. Orta sehpanın üzerine yiyecekler taşımışlardı. Poyraz mutfakta olmalıydı.

"Neyin var?" dedi Mert. Ayağa kalkmış elimi tutmuştu. Başımı iki yana salladım. Koltukta oturdum. Batu bir tarafıma Oğuzhan diğer tarafıma oturmuştu. Teselli edilmesi gereken kişi ben değilim.

Poyraz kapıda göründü. Güler yüzü beni görünce değişmişti. Elindeki tabağı masanın üzerine bırakıp Oğuzhan'ın kalktığı yere oturdu. "Ne oldu Asena'm? Kötü bir haber mi aldın?" Nasıl söyleyecektim?

Poyraz'ın ela gözlerine baktım. "Şule..." diyebildim sadece. Poyraz kaşlarını daha fazla çatmıştı. "Yine ne yaptı?" Öldü... Ellerini tuttum. "Vefat etmiş."

Kaşları havalandı. Adem elması oynamıştı. Ellerini ellerim arasından çekti. "Çayı getireyim ben." Ayağa kalkıp oturma odasından çıktı. Mert, Oğuzhan ve Batu'nun yüzüne baktım. Şaşırmışlardı. Ayağa kalkıp ağır adımlarla mutfağa ilerledim. Her an düşüp bayılacakmışım gibi hissediyordum.

Mutfağa girdim. Poyraz ocaktaki çaydanlığa bakıyordu. Su taşıyordu fakat Poyraz bunu görmüyordu. "Sevgilim?" Poyraz'a yaklaşıp ocağı kapattım. Gözlerini bana çevirdi. Beyaz kısımları kısa sürede kızarmıştı ama ağlamıyordu.

Kollarımı beline doladım. Sımsıkı sarıldım. "Ben yanındayım. Buradayım. İçine atma lütfen." Geri çekilip yüzüne baktım. Olduğu yerde oturup sırtını balkon kapısına yasladı. Yanında oturunca başını omuzuma yaslamak için biraz eğilmişti. "Beni neden sevmediğini hep merak etmiştim. Hiçbir zaman cevap alamayacağım." Bir elimi omuzuna koymuş diğeriyle yanağını okşuyordum.

"Bir anne çocuğunu neden sevmez?" Anne değildi o. "Beni sevmesini gerçekten çok istemiştim. Hiçbir zaman sevmedi. Sevmeden ölüp gitti." Saçları arasına dudaklarımı bastırdım.

"Rahatlatacaksa seni, ağla. Ben yanındayım." dedim. "O kadın gözyaşlarımı haketmiyor." dedi. Kollarını belime dolayıp gözlerini yumdu.

"Anne sevgisinin yerini tutmaz ama ben seni çok seviyorum. Her şey değişir ama sana olan sevgim asla değişmez." Yüzünü bana çevirdi. Bir süre sessizce baktı. Avucumu yanağına yasladım. "Sen bana tüm duyguları hissettirdin. Herkese annelik yaptığın gibi bana da yapıyorsun. Ben seninle büyüdüm Yavru Kurt." Alnımı alnına yasladım.

Dünya Ellerimde 'Vatan Uğruna' (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin