31.Bölüm:'Mucize'

22K 1.2K 752
                                    

İyi okumalar dilerim.

Sınavlar nasıl geçti bakalım. Notlar açıklandı mı? Kaç aldınız?

31.Bölüm: Mucize

🔫🔫

Bir kez daha bir kardeşimi, sevdiğim birini kaybetmeye niyetim yoktu.

Kalbini kırmıştım onun, istemeden. Batu'ya bir şey olursa, ben asla kendimi affetmem. Bu yükle yaşayamam. Ölümü bekleyemem.

Sert bir zemine düştüğümde, ev beşik gibi salanmıştı. Dengemi koruyup kıpırdamamaya çalıştım. Her sallandığında tahta parçaları düşüyordu.

"Batu!"

Bir cevap alamadım. Canımı acıtıyordu. Yavaş adımlarla alevlerin arasından dikkat ederek geçtim. "Batu!" dedim, bir kez daha. Alevler her yeri kaplamıştı. Görüş alanımı kısıtlıyordu. Birkaç adım atınca biraz ileride, dumanların izin verdiği kadarıyla, hareketlilik olduğunu farkettim. Koşmaya kalkışınca ev tekrar şiddetli bir şekilde sallanmıştı. Durdum.

Allah'ım ne olur, bunu bana yaşatma. Bana güç var. Batu'ya dayanma gücü ver. Ona bir şey olmasın.

Çok yavaş adımlarla ilerliyordum. Ev yıkıldı, yıkılacaktı. Biran önce buradan çıkmamız gerekiyordu.

Batu, görüş alanıma girmişti. Yerde öylece yatıyordu. "Batu!" Her adım attığımda ömrümden ömür gidiyordu. Yanına yaklaştığımda sağ bacağının üzerindeki tahtayı kaldırdım. Bacağının küçük bir kısmı yanmıştı. Sol gözümden bir damla yaş aktı. Yutkunup başına geçtim.

"Batu? Batu'm... Kardeşim. Bana cevap ver." Yüzümdeki gaz maskesini çıkarıp Batu'ya taktım. "Nefes al. Lütfen." dedim. Ama hâlâ bir cevap alamamıştım. Alevlerin içinde olduğumuzdan nefes almak zordu. Birkaç defa öksürdüm. Başımdaki bandanayı çıkarıp burnumu ve ağzımı kapatacak şekilde bağladım. Koruduğu kadar. Kendimden önce düşünmem gereken biri var.

"Batu'm. Sen de beni bırakma. Dayanamam. Bak söz veriyorum, bir daha asla seninle konuşmamazlık yapmayacağım. Ne yaparsan yap. Özür dilerim. Sezai'nin annesi benim için börek yapmıştı. Hepsi senin olsun."

Konuşmakta zorlanıyordum. Duman, genzimi yakıyordu. Göz yaşlarımın izin verdiği kadarıyla devam ettim.

"Benimle konuş. Batu... Lütfen!"

Alnımı, Batu'nun alnına dayadım. Göz yaşlarımda, öksürüklerim gibi artmıştı.

"Göz yaşların burayı söndürmeye yetmez. Ağlama."

Hızlı bir şekilde başımı kaldırıp Batu'ya baktım. Konuşmuştu. Öksürdü birkaç kez. Elimi ensesine koyup doğrulmasına yardım ettim. Ardından boynuna sarıldım.

"Teşekkür ederim."

Geri çekilip yüzüne baktım. Görmese bile gülümsüyordum. Çok kötü öksürüyordu. "Seni buradan çıkaracağım." dedim. Ayağa kalktım. Batu'ya elimi uzatacağım sırada acı bir miyavlama sesi duydum.

"Geleceğim hemen." dedim, Batu'ya. Halsiz görünüyordu. Bir tepki vermemişti. Etrafıma bakarak yürüdüm. Beş adım sonra sesin geldiği yeri buldum. Yerdeki dolabı zorlansam da kaldırıp köşeye ittim. Elimde yanmaz eldiven olmasına rağmen ısıyı hissetmiştim. Başımı eğip yerde acıyla kıvranan, yavru kediye baktım. Göz yaşlarıma yenileride eklenmişti. Yere çöküp vücuduna baktım. Ön, iki bacağı da yaralanmıştı.

Cebimden kasaturamı çıkardım. Bandanamı çözüp iki parçaya ayırdım. Sağ ve sol bacağını sarıp avucuma aldım. O kadar küçüktü ki, ellerim arasında minicik kalmıştı. Başını dudaklarıma yaklaştırıp minik bir öpücük bıraktım. Üzerimdeki askeri gömleğin üstteki düğmelerini açıp yavru kediyi içine koydum. "Bir süre orada güvenlisin, minik. Çıkacağız buradan. Çıkaracağım sizi. Ve bunu yaşatanlara, daha beterini yaşatacağım.

Dünya Ellerimde 'Vatan Uğruna' (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin