14.Bölüm:'Sarı Civciv'

32.3K 1.4K 622
                                    

İyi okumalar dilerim❣

Satır arası yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın.

14.Bölüm: Sarı Civciv

🔫🔫

"Anne! Baba! Niye geldiniz?" dedim.

"Kızım çok korkuttun bizi. Seni almaya geldik." dedi Annem.

"Neden?" dedim.

"Burası sana göre değil. Gözümün önünde ol." dedi Babam. Etrafıma baktım. Poyraz bana bakıyordu. Bir şey demesini bekledim.

"Gitmen senin için daha iyi olacak." dedi Poyraz. Ağlamaya başladım. Seviyordum ben onu. Bunu bana nasıl söyler?

"Götürmeyin beni baba."

"Asena!"

"Lütfen! Gitmek istemiyorum."

"Asena!"

"Anne! Babama bir şey söyle." diye bağırdım. Babam kolumdan tutmuştu. Poyraz'a baktım. Engel olsun istedim.

"Asena!"

"Zarar göreceksin kızım. Kalbin çok ağrıyacak. Dayanabilecek misin?" dedi Annem.

"Asena!"

Yerimden sıçradım. Karşımda Poyraz vardı. Batu, Oğuzhan ve Mert'te sağ taraftaydılar. Hepsi korkmuş gibi bana bakıyordu. "Annem? Babam?" dedim, kısık çıkan sesimle. "Sakin ol! Kabus gördün." dedi Poyraz. Derin bir nefes alıp verdim. Poyraz bana yaklaşıp alnımı ve yüzümü sildi. "Doktoru çağırayım ben." dedi Oğuzhan. Odadan çıktı. Midem bulanmaya başladı. "Kusacağım!" dedim. Poyraz üzerimdeki örtüyü kaldırıp beni kucağına aldı. Batu'nun açtığı kapıdan girdik. Klozetin önüne gelince indirdi. Saçlarımı arkaya toplayıp tuttu.

"Git sen." dedim. Gitmedi. Bir şey de demedi. Sırtımı sıvazladı.

Rahatlamıştım biraz. Elimi yüzümü yıkadım. Poyraz beni tekrardan yatağıma yatırdı. "Daha iyi misin?" diye sordu Poyraz. Gözlerimi kapatıp açtım. "Asena, ailene haber verelim dedik ama numaraları yok." dedi Mert. "Vermeyin!" dedim. Sesim çıkmıyordu. Ben zorladıkça da boğazım ağrıyordu. "Haber vermeyin. Lütfen!" deyip ağladım. Rüyanın etkisi hâlâ üzerimdeydi.

"Tamam kimseye haber vermiyoruz." dedi Poyraz. "Babam bilmesin. Beni götürür." dedim, hıçkırıklarımın arasında. "Söz veriyorum. Kimse bilmeyecek." dedi Poyraz. Başımı yastığa dayadım. Arada dudaklarımdan küçük hıçkırıklar kopuyordu.

Batu başucuma gelip çöktü. "Çok korkuttun bizi." dedi. Gözyaşlarımı sildi. Doktor gelince ayaklandı tekrardan.

"Nasıl hissediyor hastamız?" dedi doktor. Berbat. "Kustu az önce." dedi Poyraz. "Birazdan bir serum daha veririz. Yirmi dört saat dolmadan bir şey yiyip içmek yasak. Artık dışarıda yemek yemek te yasak. Bir dahaki alerjik reaksiyonu bu kadar hafif atlatamayabilirsin. Çok dikkat etmen gerekiyor." dedi doktor. "Teşekkür ederim." dedim. Sesim hâlâ çıkmıyordu.

"Sesi?" diye sordu Mert. "Alerjinin yan etkilerinden biri. Ama korkulacak bir şey yok. Mideni yıkadık. Yarın akşam çıkabilirsin." dedi doktor. Pencereden dışarıya baktım. Gece yarısı olması gerekiyor. Karanlıktı. "Teşekkür ederiz." dedi Poyraz. Doktor çıkıtıktan iki dakika sonra hemşire girdi. Serum takıp çıktı.

"Niye böyle oldu?" dedi Oğuzhan. "Arada uzun zaman olunca sadece kaşıntı oluyor ama sık sık olunca hastanelik oluyorum." dedim. "Zorlama kendini." dedi Poyraz. "Tatlı da zeytinyağı mı olur? Yüzbaşı niye tatlısını veriyor?" dedi Batu. "Benim açgözlülüğüm. Kimsenin bir suçu yok." dedim. "Konuşma." dedi Poyraz. "Evinize gidip dinlenin. Beklemeyin burada." dedim. Poyraz yanıma gelip eliyle ağzımı kapattı. "Sorun değil." dedi Mert. Poyraz'ın elini tutup kaldırdım. "Gidin dedim. Hadi." dedim. Eli yerine geri bıraktım. Boğazım yanıyordu.

Dünya Ellerimde 'Vatan Uğruna' (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin