"Biz kızlarla burada kalıyoruz." Parmağıyla işaret ettiği küçük ahşap eve bakarken, Yaren koluna girdiği Umut'tan bir yeşilçam filminde ayrılan aşıklar gibi ayrıldı ve yanıma geldi. "Sizde erkekler olarak şurada kalacaksınız işte, daha uzak bir yer bulamadım." Hemen yanımızda bulunan ahşap evi gösterirken Fırat abinin kaşları çatılmıştı.

"Buna biz dahil değiliz değil mi karıcığım?"

Kalan üçlü erkek grubu arkadan birlik olmuş Fırat abiyle dalga geçerlerken, Leyla abla Gazel'in koluna girmişti.

"Neden dahil olmayacak mışız canım?"

"Biz evliyiz sonuçta, bunlar gibi değiliz."

"Bunlar derken abi? Alındım, gücendim, incindim şu an."

Yıldırım, sol tarafını tutarak konuşmasını bititirirken, kalan ikiliyle birlikte yüzlerini yapay bir şekilde büzdüler.

"Bir günlük katlanıver. Hadi herkes odalarına, yarım saate buradayız midem kazındı bir şeyler yiyelim artık."

Ardından kimsenin bir şey demesine izin vermeden, kol kola girilmiş bir halde odaya geçmiştik. İkili ikili dizilmiş beyaz çarşaflı yataklarla karşılaşırken kendimi rastgele birisinin üzerine bıraktım.

"Bu iki gün sizede harika geçecekmiş gibi gelmiyor mu?"

Hemen yanımda bir bedenin varlığını hissettiğimde, bu kişinin Yaren olduğunu gördüm.

"Şu an yanında uzandığım kişi Umut olabilirdi."

"Aynen canım, bir kaç saniye sonra sizi basacak kişi de abin olurdu."

"Sus sus, anma şunun adını. Hamsi kafalı, hamsi gibi koparsam kafasını keşke."

Dudaklarımdan yüksek bir kahkaha dökülürken yatakta tepiniyorum diyebilirdim. "Ay hayal ettim, hamsi gibi kafasını kopardığını." Elim midemin üzerine giderken, "Ay öleceğim." Diye sakinleşmeye çalıştım.

Hâlâ ayakta durmuş olan Gazel'e bakarken, yatakta doğruldum.

"Gazel, otursana şöyle yanıma ya niye dikiliyorsun orada?"

Elindeki küçük valizi yere bırakırken çantasını da çıkarıp yanına bıraktı ve yanıma oturdu.

"Yolculuk nasıl geçti? Yıldırım biraz konuşmayı sever umarım başını şişirmemiştir."

"Güzeldi, konuşmayı sevdiğini pek fark etmedim. Genelde sessiz duran taraf o oldu çünkü."

"Ay bütün hayretlerim Yıldırım üzerine olsun şu an, aynı kişiden mi bahsediyoruz acaba?"

Gazel omuz silkmekle yetindikten sonra gözleri dalmış gibiydi. Yaren'e bakıp kaş göz işareti yaparken dudakları şaşkınlıkla aralandı ve aramızda geçen kısa bir bakışmadan sonra elini küçük bir yumruk yaparak benimkiyle tokuşturdu. Bu iki gün cidden çok eğlenceli geçecekti.

Varlığını o anlık unuttuğumuz Leyla abla lavabo diye düşündüğüm yerden çıkarken, yüzünde donuk bir ifade vardı. Bembeyaz gözüküyordu. Kızlarla hep birlikte yanına gittiğimizde elim direkt olarak yüzüne kaydı.

"Abla iyi misin? Yüzün bembeyaz olmuş, bir şey mi oldu, hasta mısın?"

"Yenge, bir yerin mi ağırıyor? Havası mı çarptı acaba buranın bilemedim ki."

Leyla abla yeşil gözlerini üzerimizde gezdirirken, üçümüzün de ortasına elinde tuttuğu şeyi kaldırdı. Çift çizgili gebelik testini.

VİSAL/TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin