17.Bölüm

3K 150 68
                                    



Geldik canlarım, sözü çok uzun tutmayacağım sadece bölüm sonundaki açıklamayı okursanız sevinirim.

Yorum yaparak okumuyorsanız bile lütfen oy vermeden geçmeyin 💗

Bu arada geçtiğimiz bölümde iki günü birlikte işleyeceğimi söylemiştim ama o kadar uzun oldu ki kesmek zorunda kaldım. Dolu dolu bir bölüm oldu, umarım sizde severek okursunuz.




Çağan Şengül / Işıl Ayman| Rengarenk Ormanlar

 Çağan Şengül / Işıl Ayman| Rengarenk Ormanlar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

...



Geçirdiğim en zevkli araba yolculuğunda olabilirdim şu an. Küçükken okulda yapılan okul seyahatleri hariç bu anı pek yaşadığım söylenemezdi. Yusuf'un neredeyse vardığımızı söylemesinin üzerinden on beş dakika kadar geçmiş olacaktı ki, sıralı taşların olduğu bir yola girdiğimizde ve etrafı kalabalıkların sardığını görmemle hevesle dışarıya bakındım. Soğuğun iliklerime işlediğini bilsem de bundan geri duramadım. Yanımdaki adamın durumuma güldüğünü görsem de umursamadım.

Etrafa bakındığım süre içinde adım adım ilerliyorduk. Soğuğa rağmen oluşan  kalabalığa şaşırmıştım, insanların içinde olduğu lokanta tarzı yerleride geride bırakırken daha az kalabalık bir yola girmemizle hemen iki küçük ahşap evin arasında durmuştuk.

Yanımızdan geçen Fırat abi ve Yıldırım arabalarını bizden daha uzağa çekerlerken ve Yusuf, kabanını arka koltuktan alırken, elinde tuttuğu kaskete şaşırmıştım çünkü onu hiç takarken görmemiştim. Sanırım bu ilk olacaktı. Aynı şekilde beyaz şişme montumun fermuarını boğazıma kadar çekerken, Yusuf'tan arakladığım ve bir süredir kokusuyla yaşadığım atkıyı da da boynuma sardım. Açık saçlarım omzumdan aşağıya dökülürken, önüme düşen bir tutamı kulağımın arkasına sıkıştırdım ve çantamı da alarak indim.

Gözlerimle etrafı tararken ahşap evlerin güzelliği çekti dikkatimi. Ardından hava her ne kadar sisli olsa da oluşan görüntü dudaklarımda bir gülümseme belirmesine neden oldu. Aniden koluma giren bir kol hissettiğimde çevirdiğim bakışlarla bu kişinin Leyla abla olduğunu gördüm.

"Ağzını kapat ağzını, aşık oldun resmen."

"Olmadım desem yalan olur, şuranın güzelliğine bak Leyla abla."

"Yusuf'uma diyeyim de balayına buraya getirsin seni."

Ses tonunu yükselterek kurduğu cümleyle bakışlarım adeta yüzüne mıhlanırken Yusuf'un, "Olur olur, yeriz yeriz." Diye bir cümle kurmasıyla herkes büyük kahkahalar atıyordu.

"Zıkkımın kökünü yersin sen bu gidişle."

Yarım ağız sırıtırken uzanıp yanağımdan bir makas aldı. Elimin tersiyle yanağımı silerken, dikkatimi bir araya gelip yuvarlak oluşturan arkadaşlarıma çevirdim. Gazel'in hemen yanımdaki varlığını fark etmem, Yıldırım'ın ara sıra gözlerinin yanıma düşmesiyle anladığım bir şeydi. Gazel bu bakışların farkında olmasına rağmen çaprazlama taktığı çantasıyla oynamaya ve mavi gözlerini etrafta gezdirmeye devam ediyordu.

VİSAL/TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now