30

22.7K 1.3K 153
                                    

Sağın masaya biraz daha yaklaştı.
Doğrudan Gökay'a baktığını gördüm. Çene hatları belirginleşince sinirlendiğini fark ettim.

"Gökay" dedim. Hazır kuzey burada yokken kuzey'in neden bana böyle davrandığını sorabilirdim. Eski halini özlediğimden değildi sadece merak ediyordum.

"Hmmm" dediği sırada emir kendini geri çekip onu ittirdi.

Kafasını Emir'e çevirirken "ne oldu?" Diye sordu.
"Benimle biraz gelsene bir şey konuşmalıyım seninle"
Kafasını bana çevirmişti. Gözlerini kırpıştırınca "ben mi?" Diye sordu.

"Evet. Sana söylüyorum" dedim. Tavanı izleyen Emir'e baktı sonra da sağın'a bakınca "emir gitsin" dedi.
Emir homurdanmıştı.

"Sen niye gitmiyorsun ki?" emir ayağa kalktı sinirle.
Sanırım uykusu gelmişti. Emir durduk yere sinirlenince kesinlikle uykusuz oluyordu.

"İstersen gelmeyebilirsin" dedim bende ayağa kalkmıştım.

"Yok. Gökay'a sinirlendim. Gel hadi şuraya geçelim"
Etrafıma baktıktan sonra emir'in gösterdiği yere doğru ilerledim.
Kollarını önünde kavuşturup bana baktı.

"Kuzey'in nesi var?"
Bu konuyu konuşacağımı tahmin etmiş gibi gülümsedi.

"Kuzey bugün burada değil gibiydi doğru"

"Yani ne olmuş olabilir. Bana mı kızgın acaba?" ellerini cebine koydu ve düşünmeye başladı.

"Ona sormadım ama bence...sana değil kendine kızgın"

"Nasıl yani?"
Anlamamıştım. Bana niye soğuk davranıyordu o zaman? Gerçi pek sıcak biri olduğu söylenemezdi.

"İki yıla yakın bizimlesin ama daha geçen günlerde bize yeni gülümsemeye başlarken, o sarı kafaya tanışalı iki dakika olmamışken ona gülümsedin"

Etrafıma bakındım.
"Yani?"

Kollarını açıp yeniden indirdi.
"Gülüşünü söndürdük"
Yapay bir şekilde gülümsedim. Geç de olsa anlamışlardı.

"Yeni mi anladınız?" Sinirlenmiştim.
Emir dudaklarını aralayacak gibi oldu ama hemen sonra yutkunup geri kapattı.

"En azından aranızdan biri anlamış. Sadece ben olsam yine iyi"
Okuldaki onca kişiye zorbalık yapmışlardı ama umurlarında değil gibiydi belki de öyleydi ama bunu hiç göstermiyorlardı. Nereden bilebilirim ki?

Emir'e arkamı dönünce adımı seslendi ama durmayıp masadan çantamı aldım.
Sağın limonasini masaya koyarken "ne oldu?" Diye sordu.

"Eve gideceğim ben"
Sağın kafasını sallayıp son kez limonatasından bir yudum alıp ayağa kalkmıştı. Sandalyesinin altındaki çantasını aldı.

"Benimle gelmene gerek yok"
Umarım sesim yumuşak çıkmıştı.
Emir masamıza gelince "Ares" dedi umutsuzca.

"Yeni başlangıç yapacağız dedik"
Gözlerimi sinirle yumup Emir'e baktım.
"Bunu diyen kuzey değil miydi ya? Siz onu yalnız bırakmamak için gelmişsinizdir"

"Ares konuşalım." Dedi Gökay ama hala sinirliydim. Neden aniden çıkıştım hiçbir fikrim yoktu ama iyi insan rolü kesmeleri canımı sıkıyordu.

"Ares öyle bir şey yok, bize bir şans vereceğini söyledin"

"Belki sonra" çantamı sırtıma attım. "Ama bugün değil"

Hızlı hızlı yürümeye başladım. Biraz onlar olmadan kafa dinlemeliydim.
Belki de tüm her şeyi düşünürdüm bu sayede.

"Ne oldu ki?" Dedi sağın.

"Bir şey mi dedi sana?"

"Konuşsana Ares"

Kafeden çıkmıştım ve hala kuzey'i görememiştim.

"Bir şey demedi ben sadece biraz sinirliydim onlara"

Gülümsedi.

"Sana karşı çok iyiler"

"Yaa, ne demezsin"

Gözlerimi devirmiştim

"Eve mi gidiyorsun harbiden"
Başımı salladım. Arkamda kalmamak için adımlarını hızlandırdı.

"Seninle gelmemi ister misin?"
Bu soruyu duyunca mutlu olmuştum.
Daha yeni arkadaş olmuştuk ama bana karşı çok nazikti.
Sert ve soğuk bir yapısı vardı aslında ama o da bana onlar gibi davranıyordu tek farkı bunu dalga geçmek için yapmıyordu, bunu gerçekten istediği için yapıyordu.

"Teşekkür ederim ama eve gideceğim, bir kaç işim var da"
Umarım beni yanlış anlamazdı. Yani onun dediklerini reddedip duruyordum. Ondan kurtulmak istediğimi falan düşünebilirdi bunu istemiyordum.

Kuzey'in evine gidecektim ama önce eve gidip üstümü değiştirmeliydim.

Sağın'la ayrıldık eve gitmiştim ama annem ve babam evde yoktu.

Hızlıca üzerimi değiştirdikten sonra kuzey'i arayıp aramamak arasında kalmıştım.
Şuana kadar eve gitmiş olmalıydı.

Sadece telefonumu alıp evden çıkmıştım.
Bir taksiye atlayıp onun evine gittim.
Zorunda olmadığım sürece gelmediğim eve baktım uzun uzun, sonra taksiciye  parayı uzatıp evine yöneldim.

Kapının önünde siyah bir Audi vardı.
Kuzey'in arabası değildi, misafiri mi vardı acaba?
Kafam karışmış halde kapıyı tıklatınca kuzey hızla kapıyı açtı.
Beni gördüğünde sırıtmaya başlamıştı.
Salona doğru kafasını çevirmişti ardından beklemediğim anda yanaklarımdan öpünce dudaklarımı öne doğru sarkıttım.

"Tam zamanında geldin" dedi. Piçimsi gülüşüyle bana bakarken "seni babamla tanıştıracağım" deyip kolumdan tutup içeriye aldı.
Cevap vermemi bile beklememişti.

Babası onun eşcinsel olduğunu bilmiyordu. Ne tepki vereceğini dahi o bile bilmiyordu emindim ama yine de beni tanıştırmak istiyordu.

Gülen suratına doğru kızarak konuştum.

"Biz sevgili değiliz ki"

YAVRU KUŞ - BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin