Şeytana uydum

365 44 62
                                    

Bazı sözler sonsuza dek tutulurdu belki.

Ama bazı sözler verilirken bile bozulmak için verilirdi.

Magnus ve Alec de bunu yapmış gibi duruyorlardı.

İkisi de yorulduktan sonra dinlenmek için biraz koltuğa oturma kararı almışlar ama nasıl olmuşsa kendilerini öpüşürken bulmuşlardı.

(Ben de böyle rahatlık istiyorum ya...)

Alec bir yandan Magnus'u kendine çekerken, Magnus ise bu öpüşmeye kendini kaptırmamaya çalışıyordu. Kaptırdığı anda iyi şeyler olmayacağının ikisi de farkındaydı çünkü.

Ama yine de biraz kafalarının boşalması gerekiyordu. Kendilerini kasarak bir yere varamazlardı sonuçta.

Alec'in kendini geriye çekme gibi bir niyeti yoktu ve bu barizdi, eğer onları frenleyecek bir şey olacaksa bu da Magnus olacaktı.

Ama buna gerek kalmamıştı çünkü Magnus'un çalan telefonu onları ayırmaya yetmişti.

Magnus hızlıca geriye çekilip telefonunu alırken Alec arkasına yaslanıp hafifçe dudağını yalamıştı.

"Jake arıyor." Deyip hızlıca telefonu açtı Magnus. "Efendim Jake."

"Magnus bu saatte aradığım için kusura bakma ama baktığımız davada bir gelişme oldu."

"Gelişme mi oldu?" Deyip ayaklandı Magnus hızlıca.

"Şu siyah arabayı gören kadın vardı ya, sonradan bir detay hatırladığını söyledi. Arabayı oraya gelmeden önce de fark etmiş ama ikisinin aynı araba olduğunu fark etmesi biraz geç olmuş. Arabanın yanında bir yazı olduğunu söyledi. Dünyaya melek tarafından gönderildik ama şeytana uyuyoruz. Kadın bu yazı yüzünden baya bir ürperdiğini söyledi, o yüzden gördüğü şeyi tam anlayamamış."

"Bu çok iyi bir ipucu Jake."

"Evet ve şu an mobese kağıtları araştırılıyor. Arabanın o bölgede görüldüğüne dair bir kanıt bulduk ve plakasını tespit ettik."

"Harikasınız." Demişti Magnus hızlıca konuşup. "Hemen oraya geliyoruz."

"Geliyoruz?"

"Şey... Alec ileydim ben. Hemen yola çıkıyoruz birlikte. Birazdan orada oluruz. Jake bu arada sen süpersin, bunu biliyorsun değil mi?"

"Eh, yapıyoruz bu mesleği."

Alec onları dinlerken resmen içi dışına çıkacak gibi hissetmişti.

"Orada görüşüp ayrıntılı konuşuruz."

Magnus telefonunu kapatıp hızlıca Alec'e dönmüştü.

"Hadi gidelim hemen. Çocuk kaçırılma vakası ile alakalı büyük bir delil bulunmuş."

"Evet, duydum." Deyip ayaklandı Alec. "Üstümü değiştirip geliyorum hemen."

Alec içeriye giderken Magnus da koltuğa oturup onu beklemeye başlamıştı.

Az önceki olayın bölünmesi yüzünden memnundu çünkü iradesi bu durumu durdurmaya yetecek gibi gözükmüyordu.

....

Çok kısa bir zamanda ikili merkeze varmışlardı. Jake de hızlıca onların yanına gelmişti, heyecanı yüzünden okunuyordu.

"Şuna bak Magnus." Deyip elindeki fotoğrafı ona uzattı. "Resmen arabayı bulduk, bu baya büyük bir gelişme."

"Kesinlikle öyle."

Karanlık Sırlar Where stories live. Discover now