Karanlık Sırlar

İş ilişkisi

Olay çözüldükten sonra maktulün tüm varlığı herhangi bir vasiyeti olmadığı için ortada kalmıştı. Gitar hocası ise bu paranın büyük bir kısmını barınaklara bağışlamayı teklif etmiş, Alec ve Magnus da bu konuda ona yardımcı olmuşlardı. Ayrıca kalanı da birçok yardım kuruluşu için kullanılmıştı.

"Ne kadar tuhaf, öyle değil mi?" Dedi Magnus koridorda yürürken. "Kadının kocası ve en yakın arkadaşı onu parası için öldürürken birkaç aydır onu tanıyan masum bir genç tüm parayı yardım derneklerine bağışlıyor."

"Açıkçası, bu beni duygulandırdı." Demişti Alec koridordaki duvara  yaslanıp. "Demek ki kadını gerçekten sevmiş."

"Bazı aşklar gerçekten saf olabiliyor demek ki." Demişti Magnus gülümseyerek. "Bazen insan küçücük bir ana bile kaptırıyor kendini."

Bunu derken küçükken onu kurtaran çocuğu düşünmüştü Magnus ve daha çok gülümsemişti.

"Aklına birisi mi geldi yoksa?"

"Aklımdan hiç çıkmayan birisi aklıma nasıl gelebilir ki?" Demişti Magnus iç çekerek. "Ne yazık ki şu an hayatımda değil."

"Öldü mü yoksa?"

"Bilmiyorum, yaşayıp yaşamadığı hakkında bir fikrim yok." Demişti Magnus. Sonrasında omuz silkip konuyu dağıtmak için başka bir konu açmıştı. "Bu akşam ofiste düzenleme olacak, çalışacak başka bir yer bulmamız lazım."

"Bana gelebilirsin. Özel bir ofisim vardır çalışmak için. Ayrıca yalnız yaşıyorum ve oldukça da geniş bir eve sahibim."

Tamam zenginsin, anladık demek istemişti Magnus ama susmayı tercih etmişti. Şimdi onunla bir tartışma içine girecek havada değildi.

"Tamamdır, evinin yerini mesaj atarsın akşama. Şu an benim yapmam gereken birkaç şey var."

"Tamam, benim de zaten ailemin yanına gitmem gerekiyor birkaç saatliğine." Deyip saatine bakmıştı Alec. "Hatta şu an çıkmam lazım."

"Pekala, akşam görüşürüz o zaman."

"Görüşürüz."

....

Magnus'un yapması gereken birkaç banka işi vardı, bu yüzden onları halletmek için birkaç saatini harcamak zorunda kalmıştı.

Sonrasında babasının attığı mesajla birlikte onunla buluşmak için evlerinin yakınında yer alan kafeye gelmişti.

"Bir sorun mu var baba?"

"Annen bu hafta sonu bizimle yemek yemek istiyormuş. Bugün beni arayıp benimle konuştu. Biliyorsun, seni pek arayamıyor."

"Ne diyelim baba? Hayır diyecek halimiz yok."

"Ama eşi ve kardeşin de gelecekmiş. Sen kocasını pek sevmiyorsun, sorun olmayacaktır değil mi?"

Magnus'un anne tarafından bir kız kardeşi daha vardı ama birbirlerini kardeş olarak görmezlerdi. Sadece iki tanıdıklardı.

Annesinin eşi olacak adamdansa nefret ederdi. Gerçekten sevimsiz bir adamdı. Magnus'tan hiçbir zaman haz etmemişi.

"O adam gelirse beni unutsun."

"Magnus... adam belki de buzları eritmek istiyordur seninle."

"O buzları ona sokmayı tercih ederim. Baba, o adam annemi benden her seferinde daha fazla uzaklaştırdı. Aramız düzelmeye başlayacağı dönemde bir çocuk yapıp annemi o çocuğa bakmaya zorladı ve biz yine uzaklaştık. Kardeşimi bana düşman yaptı. O adamla aynı masaya oturmamı cidden istiyor musun?"