Neden içiyordun?

495 48 83
                                    

Arkadaşlar camı falan açın çünkü bu bölüm çook sıcak olacak 🔥🔥

Alec Magnus'u odaya soktuktan sonra onu sertçe kapanan kapıya yaslamıştı.

"Hey... yavaş olalım biraz. Nazik olacağını söylemiştin."

"Bu en nazik halim." Demişti Alec elini Magnus'un beline indirip. "Zaten sert halimi görmek istemezsin."

(O sırada biz: gimme gimme gimme moree :()°° salyamız akıyor burada ahjsjsjsj)

Alec bunu dedikten sonra Magnus'u bir anda çevirip kapıya yüzüstü yaslamıştı.

"Bilmiyorum gerçi, belki az da olsa görmek istersin."

Alec bunu dedikten sonra elini öne atmış ve Magnus'un pantolon kemerini yoklamıştı.

"Her zaman böyle arsız mısındır?"

"Bazı zamanlar evet." Deyip diğer eliyle Magnus'un gömleğinin birkaç düğmesini çözmüştü Alec. "Genelde kafam güzel olduğunda daha istekli oluyorum."

"Sana alkol verirken iki kez düşünmek gerekiyor sanırım."

Alec hafifçe gülümseyip Magnus'un ensesine birkaç öpücük bırakmıştı. Aynı anda da onun kokusunu içine çekiyordu.

"Kokun nedense çok tanıdık geliyor. İlk zamanlarda da tanıdık gelmişti. Sanki daha önce uzun uzun koklamış gibiyim."

Magnus ona cevap vermemeyi tercih etmişti. Nereden tanıdık geldiğini söylemek isterdi aslında.

"Ve bedenin çok tahrik edici." Deyip Magnus'un belini sertçe koluyla sarmıştı Alec. "Seni sıkıca kavrama isteğimi arttırıyor."

Alec bunu dedikten sonra elini Magnus'un yüzüne çıkarıp ve bir eliyle onun yüzünü kavradı. Sonrasında yavaşça yüzünü yana çevirmişti.

"Dudakların göründüğü kadar tatlı mı merak ediyorum."

Alec dudaklarını öne uzatıp Magnus'un dudaklarını bir şeker emer gibi emmeye başladığında Magnus'un gözleri yerinden çıkacak kadar büyümüştü. Bu kadar arsız bir Alec beklemiyordu.

İçince gerçekten de bambaşka bir karakteri ortaya çıkıyor olabilir miydi?

Magnus kasıntı olmaya devam edemezdi. Bu yüzden rahatlama ihtiyacı ile elini Alec'in saçına çıkardı ve eliyle onun saçını kavradı.

Dudakları birbiri üstünde gezerken sürekli olarak ıslak öpücük sesleri odaya doluyordu. Öyle ki Magnus bir an için gerçekten de Alec'in onun dudaklarını yemeye çalıştığını düşünmüştü.

Geç miydi acaba, bırakıp gitmek için?

Geç olduğu söylenemezdi ama gidecek kadar dirayetli olmadığını da biliyordu. Özellikle de baksırı her an her saniye daha da sıkılaşırken bunu yapması yeterince zor gözüküyordu.

Geçen birkaç dakikalık dudak dansının ardından Alec yüzünü Magnus'un boynuna gömmüştü.

"Seni canlı canlı yemek istiyorum." Deyip boynunu öperken Magnus onu saçlarından tutup boynundan omzuna yönlendirmişti.

"Boynuma iz bırakırsan bu benim için iyi olmaz."

"Ama ben her yerine iz bırakmak istiyorum. Esmer teninde küçük kırmızı izlerin ne kadar güzel duracağını hayal bile edemiyorum."

Onunla böyle şeyler paylaşıp normal hayatımıza nasıl döneceğiz diye kendi kendine sormuştu Magnus. Bunu düşüncesizce kabul etmişti ama endişeleri git gide büyüyordu. Bu işi bir an önce yatağa taşımazsa sorun daha da büyüyecekti.

Karanlık Sırlar Where stories live. Discover now