15

32.9K 1.5K 264
                                    

Gökay, arabayı çalıştırdığı sırada kuzey dirseğini başımın yanına koymuştu.
Bir elini tişörtümden geçirip dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdığı sırada emir, bunu fark edip "la, kuzey" diye bağırmıştı.

Gökay, arabayı yolun ortasında durdurmuştu. Emirle zorla yer değiştirmiştim.
İlk defa önde oturtuyorlardı beni.

Kuzey, önce bana baktı sonra yanında ki emir'e. Bakışlarından bile belliydi durumundan pek de memnun olmadığı.

"Emir, seni çok pis sikerim"

Emir, otuz iki diş sırıtmıştı.

"Beni de öpeceksen çekinme" yakasından tutup biraz indirince kuzey'e yaklaştı. Kuzey, kafasını vurmuştu sinirden emir, başını korumak adına eliyle tutuyordu kendi kafasını.
Sakin kalamıyıp kahkaha atınca hepsi birden bana dönmüştü. Gökay, yola tekrar döndüğü sırada "hassiktir, ilk defa güldüğünü görüyorum" dedi sevinçle.

"Güzel gülüyormuş, lan" dedi emir de

"Gülünce daha seksi oluyomuşsun" dedi kuzey ve bana hayran hayran bakmaya başlayınca emir, kafasını cama vurmak istemişti sinirden.

İlk defa gülüyordum dedikleri gibi onların yanında kim gülümserdi ki. Hep somurtuyordum.

Okula gelmiştik. Çantamı alıp kuzey'in inmesini bekledim.
"Gel, bakalım yavru kuş" dedi Gökay. Elini omzuma koyunca "höst lan" dedi kuzey, koşar adımlarla yanıma gelmişti.

"Çekil, bakalım"
Gökay, dümdüz yüz ifadesiyle kuzey'e izin vermişti.

"Kuzey"
Emir, kuzey'e seslendiği sırada ikimizde dönmüştük.

"Arabayı park etsene"
Kuzey, artık sinirlerine hakim olabilmek için gözlerini yumup bir süre öylece durdu ardından başımdan öptü "gelicem ben, şimdi" geri çekildi.

Emir ve Gökay'la birlikte yürüyorduk şimdi.
Kuzey, benim yanımdan gitmesin diye emir, kısa bir çözüm bulmuştu.

Kantine her zamanki masamıza oturduğumuz sırada emir, arkasına yaslamıştı bile.
Dersin ortasında geldiğimiz için şuan burada öylece oturacaktık.
Neyseki burada oturmak başkasına bulaşmaktan her zaman iyiydi.

"Yavru kuş" başımı Gökay'a çevirince kaşlarını çatmış bana bakınca ister istemez gerilmiştim.

"Boynuna ne oldu, senin?" Deyince emir, de doğruldu. Boynumu daha rahat görmek için kafamı biraz çevirmişti.

"Kuzey, yapmıştır" dedi emir ve sabır diler gibi yukarıya bakmıştı.

Gökay ise hala bana aynı ifadeyle bakıyordu.
Gerilmiştim.
"Daha önce de olmuştu" dedi şüpheyle.

"Ne zaman?" Dedi emir o sırada bana, dönmüştü.

"Kuzey'in evine gittik ya iki gün önce" dedi Gökay.
Emir kısa bir kahkhanın ardından "evet evet"

"...bir kız yapmıştı, dedik hatta" hala gülümsemesi yüzündeyken dudaklarımı ısırdım. Emir, aniden "siktir lan, ordan" deyip ayağa kalktı hışımla.
Sandalyesi bile düşmek üzereydi.
Kuzey, gel artık.

"Ne oldu, oğlum?" Dedi Gökay.

"Lan" dedi emir sinirle elini saçlarına geçirince başımı indirdim.
Çok sinirli görünüyordu.

"Lan, oğlum bu izi şimdi kuzey yapmış da kuzey'in evindeyken niye başka bir kızın üzerine kalıyor"

Gökay, şokla kalakalmıştı.

"Yok, lan saçmalama"
Emir, sakin kalamayarak "ne saçmalama, diyorsun lan! Bildiğin..." Gökay'a biraz daha yaklaşıp "ibne, lan bu" dedi fısıldar gibi.
Gökay, hala inanamıyordu.

"Lan, oğlum...ulan, ibne biri ibne diye başkasına mı vurur be"

"Ya, bir sus amınakoyayım"
Dedi Gökay. Sakin olmak istiyordu.

Kuzey, kantine araba anahtarıyla gelmişti. Henüz hiçbir şeyden haberi yoktu.
Emir, onu görür görmez "kuzey" deyip onun üzerine yürüdü. Gökay da aynı anda kalkmıştı. Sessizce onlara baktım.
Kuzey'in kolundan tutunca kuzey, kaşlarını kaldırmış emir'e bakıyordu.
Kulağına yaklaşıp bir şeyler fısıldadı ardından kendisi çıkınca dışarı çıkması gerektiğini söylediğini çıkarmıştım.
Gökay, bir kafa işaretiyle beni de çağırınca bende ayaklanmıştım.
Kuzey, bana baktı ardından o da emir'in arkasından gitti. Kuzey de sinirlenmiş gibiydi ve bu hiç iyi değildi.

YAVRU KUŞ - BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin