8

35.6K 1.6K 404
                                    

Ne tepki vereceğimi bilmediğim için yerimde öylece kaldım.
İlk önce bir kız ayağa kalktı. Adı ilayda'ydı.
Daha önce hiç konuşmamıştık

"Niye bana böyle bakıyorsunuz, bir şey mi yaptım?" İlayda olumsuz anlamda kafasını sallayınca iyice meraklandım.
Aralarından sınıf başkanı çıktı.
Ondan biraz ürkmüştüm çünkü kuzey'ler en son canını yakmıştı benim yüzümden.

"O serserilerden kurtulmak istiyoruz"
Bu mümkün değildi.
"Müdür'ü haberdar et"
Kaşlarımı çattım. Müdür mü? Kesinlikle bu çözüm değildi

"Bir şey yapamayacağına eminim"

"Sadece yap, tamam mı? Sonra Seninle arkadaş olabiliriz"
Sinirlendiğimi hissettim.

"Şuana kadar konuşmadınız ama işiniz düşünce mi konuşacaksınız. Gerek yok"

"Lütfen Ares. Sende biliyorsun yanına yaklaşamıyoruz" haklı olsalar da asla onlara haklı olduklarını söylemeyecektim
Kalbim kırılmıştı.
Kullanmak istiyorlardı beni

"Neden ben, söylüyorum?"

"Çünkü biliyorsun ki bizden biri söyleyince hemen haberdar oluyorlar ama eğer sen söylersen öğrenseler bile-

Çıldırmak üzereydim ama yine de sakin kaldım.

"Bana, şuana kadar vurmadıkları daha sonra da vurmayacakları anlamına gelmiyor"

"Haklısın, böyle bir şeyi senden istememeliyiz"

Doğru söylüyorlardı. Benim gitmem lazımdı. Öğrendiklerinde bana vurup vurmayacakları belli değildi ama okuldan her hangi birine çok ciddi zararlar verebilirdi.

"Tamam söyleyeceğim ama çok bir şey beklemeyin. Siz polise ya da ailenize haber verin bence "

sınıftan çıktım.
Korkusuzca yürümek istiyordum ama mümkün değildi her an karşımda onları bulabilirdim.
Hızlıca koşup müdür odasının önünde durdum. Etrafıma hızlıca baktıktan sonra içeri girdim.
Müdür beni görünce gülümsemişti.

"Ares'cim. Gel"
Tam karşısında durdum.

"Şey ben...size birini şikayet edecektim"

"Tabii" dedi müdür. "Ne oldu, söyle bana?" Deyince epey bir ilgili gibiydi.

"Kuzey, Gökay ve emir'i biliyorsunuz'dur"
Kaşlarını çatıp onaylar anlamında başını salladı.
"Tüm okula zorbalık ediyorlar. Herkes onlardan şikayetçi. Lütfen bir şey yapın"
Müdür şaşırmıştı. Tam olarak neye şaşırdı bilmiyordum.

Bir kağıt alıp isimlerini yazdı.

"Ben, onları uyarırım"

Kaşlarımı çattım.

"Sadece uyarı mı? İnsanlara vuruyorlar"

"Kanıtın var mı peki oğlum?"

"Hayır..." Diye mırıldandım.

"Ama kime sorsanız söyler. Lütfen atın onları okuldan"

"Atılma öyle kolay olmuyor ares'cim. Öncelikle bir kaç kişinin daha gelip şikayette bulunması gerek"

Bu beni, sevindirmişti. Herkesi buraya yığabilirdim.

"Tamam" dedim. Başımla selam verdikten sonra oradan sevinçle çıktım ama odanın karşısında onları görmem sevincimi yarıda kesti.

"Yavru kuş, hayırdır?" Dedi emir, bana göz kırptıktan sonra gülümsedi kuzey ise yanıma gelmişti.

"Kuzey..."

"Yaptığın şey komikti, Sana kim yapmanı söyledi?" Dedi.
"Ben, kendim..."

"Kim, dedim" Dedi. sinirliydi. saçımı okşamaya başlayınca
"Ben, gittim. Sinirlendim size" dedim hızlıca
Gökay, kahkaha attı ama kuzey, hala sinirle bana bakıyordu.

"Sizi, şikayet edeceğiz. Müdür bir kaç kişi daha sizden şikayet ederse sizi okuldan atacağını söyledi"

Bu sefer hepsi birden gülünce bazı kişiler bize dönüp bana acırmış gibi baktılar.

Bundan hoşlanmamıştım.

"Sence kim yanında durur?" Dedi kuzey. Benimle dalga geçiyor gibiydi.

"Arkadaşlarım" dedim.
Emir "gülme" diyerek yumruğunu Gökay'ın omzuna vurdu.

"Tamam, çağır arkadaşlarını"
Kollarını göğsünde kavuşturup bana, bakınca her an vazgeçecek diye koşarak sınıfıma daldım. Arkamdan gelmişlerdi.

Siniftakilere baktım ama onlar bana değil de kapının yanında duranlara bakıyorlardı.

"Müdür, bir kaç kişi daha gelirse onları atacağını söyledi" dedim sevinçle.
Sanki beni duymuyormuş gibi yaptılar.

"Bundan bize ne?" Dedi biri.

"Siz söylediniz ya" deyince kuzey'e baktım. Tek kaşını kaldırmış bizimkileri süzüyordu.

"Yalan söyleme" dedi İlayda. Sonra da bakışlarını kaçırdı. Hayal kırıklığına uğramıştım.

"Yalan mı söyledin?" Dedi Gökay.
Onlara dönünce gözlerim doldu.

"Hayır. Doğruyu söylüyorum" emir, güldü.

"Şimdi cezasını sen çekmelisin" demişti emir. Sinıftakilerden hala bir ses çıkmayınca kendime küfür ettim.
Ben, onalara bir şey olmasın diye kendim müdüre giderken emir, bana zarar vereceğini söyleyince kimse çıt çıkarmıyordu.
Tabiki emir, şaka yapıyordu sadece bana, zarar vermezlerdi

Kuzey, bir adım öne atmıştı ki kolumu beline sarıp engel oldum.
Kuzey anlardı. Benim yalan söyleyip söylemediğimi her zaman bilirdi.
Ama yine de sinıftakilere sinirlenmişti.

YAVRU KUŞ - BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin