17.Bölüm

61.2K 5.7K 672
                                    

📍 Hoş geldiniiiiiiizzzzzzzz

Ben de geldiiiimmmm...

Köygöçürenimiz 100k okunmaya ulaştıııııı

Biirsürü etikette şuan birinci vee oylarımızın maşallahı var. 🥺🥺

1,2k oydan sonra yeni bölüm yayınlaycağıım (elimdeki tek stok bölümüm bakın ona göre mxslsld)

Hepinize sevdiğiniz ve destek verdiğiniz için çook çok teşekkür ederim bir tanemcimleriim 💞💞

Keyifli okumalaarrr 💘💘

*********

17.Bölüm

*********

Bir zaman ses gelmedi, derenin etrafındaki yeşillikli ağaçlı yerden çıkan adamla da kaşları hepten çatıldı Hasret'in.

Eline baltasını kaptı hızlıca. Bakışını hiç mi hiç beğenmemişti.

Adam çıktı iki üç çalıdan atlaya atlaya, ne zayıf ne şişman, öyle orta halli bir tipti. Ama kendisini gördüğü gibi gözünde ışıldayan iki parıltıdan hiç mi hiç haz etmemişti.

Hamza'yı görmeden önce buna göz ucuyla belki bakacak olsa da onu gördükten sonra hiç bakmazdı Hasret..

Hamza kapı gibi adamdı vesselam.

Şimdilerde ortalıkta yoktu ama... Neyse..

"Selamın aleyküm." dedi genç oğlan, sesine yine bir eh derdi. Ama dudağını büküp de bakmadan edemiyordu, bu Hamza'nın bahsettiği oğlan olmalıydı. Allah'ın selamını verdiğinden almamazlık etmedi.

"Aleyküm Selam."

Ağzını açıp geri kapattı bir iki kere karşısındaki oğlanlıktan çıkmış adam, ne diyeceğine karar vereceği sırada Hasret baltasına dayandı durdu. Ama tek kelime edemeyip bakıyordu kendisine.

En son da baktı konuşacağı yok, o zaman kendinin hiç yoktu. Aldı kovasını, döndü arkasını yürüdü.

"Adım Mustafa."

Hamza'ya aynı böyle seslenmişti, "Bunların köyünün suyundan herhalde."

Yoluna devam etti, arkasından adım sesleri gelince mecbur durup geri döndü. Sırtına doğru yaklaşanı da hiç sevmezdi.

Adamın adımlarından fazla yaklaşacağını fark edince kovasındaki suyun dökülmesine bakmadan bırakıp baltasını uzattı ona doğru, "Duracaksan orada dur. Yoksa yol orası." dedi öteyi göstererek. Dediğini yapmazsa sektire sektire yollardı.

"Kötü niyetim yok."

"Allah Allah."

"Vallahi yok, beni hatırlamıyor musun?"

Kaşlarını çattı Hasret, "Kimsin de hatırlayayım?!"

"Düğünde bakıştık ya? Gülüştük.."

"Höst! Vallahi yararım kafanı!" diye yükseldi bir an Hasret, "Şimdiye kadar kime bakmışım da sana bakacakmışım!"

"Öyle değ-"

"Sus! Bir de gelmiş kapıma kadar, ettiği lafa bak."

Oğlan azarlanınca şaşmış ve sinirlenmiş olacak kabardı biraz olduğu yerde, bir de adım attı Hasret'e doğru, "Bana bak!"

Baltasını adama doğru kaldırdı Hasret, "Asıl sen bana bak, evimin ocağımın yanındasın, gelmişsin suyumun yanında dolaşır olmuşsun."

Karşısındaki oğlanın yutkunuşunu gördüyse de düzeltmedi çattığı kaşlarını, öyle yemenisinin ucunu savurmalar bir Hamza'ya olurdu, onu beğenmişti. Bunun ne bakışına yanıt vermiş ne göz süzmüştü.

KÖYGÖÇÜRENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin