14.Bölüm

67.4K 5.8K 812
                                    

📍 Hoş geldiniiiiiiizzzzzzzz

Aktifliğimiz düşüyor mu noluyor canlanalım arkadaşlaaağğrrrrrrrr

Oy vermeyi ve bool bol yorum bırakmayı unutmayalııımmm..

Sizleri sevirem yarınki sınavda başarılaarrrrrr..

Keyifli okumalaaaarrr 💘💘💕


*******
14.Bölüm

*******

Dudaklarını sonunda adamın yanağından çektiğinde yüzüne nasıl bakacağını bilemese de bir yandan da bunu kendine hak görüyordu Hasret.

Tekrar onaylatmak ister gibi sordu usulca, "Ben sevdim diye aldın yani, öyle mi?"

Hala yakın olan yüzlerinin ve genç kızın temasının etkisinden sıyrılamadan başını salladı Hamza, Hasret'in bir eli yanağında olsa da diğer eli omzunu yoklar gibi sıkıp bırakıyor, vücuduna pek de hayra alamet olmayan sinyaller yolluyordu, "Sevinir, gülersin diye."

"Yaa.." adamın sakallarının üzerinden yanağını okşadı tekrar Hasret, "Sen.. Seviyor musun yani beni?"

Öyle tuhaf, ince bir tınıyla sormuştu ki bir an içi oyulur gibi oldu Hamza'nın, elleriyle genç kızın yüzünü tuttu, yüzleri o kadar yakındı ki az daha kendini tutamayıp alacaktı dudaklarını öpecekti tek hamlede. Dişlerini sıktı, "Yanıma gel söyleyeyim Hasret."

"Gelemem ki."

"Alırım o halde yine?"

"Olmaz." dedi Hasret hızlıca, yutkunup duruyor, bu adamda kendini bu kadar çeken ne var bilemiyordu. Kendinden habersiz elinin altında duran omzunu sıkıp bıraktı yine, "Olmaz, hiç hayrı yok bu akşamın."

Hamza derin birkaç nefes aldı, elini Hasret'in çıplak omzuna koydu sakinleşmeye uğraşırken, ama o da daha bir ateşlemiş, başını geri çekip üzerine baktığındaysa yarıya kadar açık göğüsleriyle bakışıp kalmıştı.

"Daha hayırlı bir akşamın oldu mu diye sorsana önce..."

Lafını söyleyebildikten sonra bir anlığına tek kelime edemeden o güzelim tenine bakıp kaldı, ağzını açsa da tek laf edemedi.

Şimdi oraya, tazecik tenine yüzünü bir gömmek vardı. Sakallarıyla çize çize öpmek...

Genç kızın öncekine göre daha geç bir hamleyle omuzlarını ve yarı çıplak tazecik göğsünü kapatmasını izledi, "Az daha göreydim.."

"Ancak rüyanda.."

"Orada gördüklerimi bilsen kaçarsın." Derin bir nefes verdi, Hasret'in şaşırtıcı şekilde yanıtsız kalarak gözlerini kaçırmasıyla güldü, "Ya da kaçamazsın."

"Edepsiz."

"Demin öpen de bendim."

Yüzlerini tekrar yaklaştırdı Hasret, "Ne çok isterdin.."

Dudağının içini ısırdı Hamza, "Yalan yok, isterdim."

Hasret'e biraz daha bakarsa kendine hakim olamayacağını bildiğindeb konuştu ağır ağır, "Çantanın içinde lokum var." dedi tepkilerini izleyerek, "Cevizlisi güllüsü, hangisinden seviyorsan. Birkaç daha tatlı var, canın çektikçe yersin."

Hasret hala üzerinde olan kumaşı sıktı biraz adama göstermeden, "O niye ki?"

"Ne bileyim içimden geldi herhalde."

Adamın açıklamasına güldü, hatta boşluğunu gelmiş olacak ki epeyce güldü, durulabildiğinde kendisi konuşmaya çalışıyor, adamsa gözleri dalmış gibi dudaklarına bakıyordu yumuşak bakışlarıyla, "Tamam.. Arada yerim. Yerken de aklıma gelirsin."

KÖYGÖÇÜRENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin