BÖLÜM 17 İLK ÖLÜM

306 285 35
                                    

Sizce kim ölecek ? Başlamadan tahminleri alalım.

Şimdi Dünyada ki kanatsız meleğim de gitti...

"Bize yalan söylemekte neymiş ? Bunu ona ödeteceğim."dedi,Edwırd sinirle.
"Vampirina bu işe bulaşmayacaktı. Niyeti onadan intikam almamız ise alırız. Hemen bir şeyler düşünelim."
Drankula'nın bunu demesi üzerine Vıctor cevap verdi.
"Şimdi değil sonra alacağız intikamımızı. Ne demiş fani bir ata "İntikam soğuk yenen bir yiyecektir."
"Sen kendini kaptırdın,şu fani sözlere."
"Ya ya."
"Drankula küre nerede nereye koydun ?"
"İçerde masanın üstündeydi."
"Getirsene."
Drankula küreyi aramaya başlamıştı,çünkü koyduğu yerde bulamadı. Darmadağın etmişti,her yeri ama yine de bulamamıştı. Odadan sinirle çıktı.
"Edwırd! Yok. Heryeri aradım ama yok yok yok."
"Ne demek yok?"
Edwırd salona geçince şaşırdı.
"Ne olmuş buraya ?"
"Küreyi atarken biraz dağıttım."
"Biraz mı ?"
"Konu bu mu gerçekten?!"
"Belki de küreyi bozan almıştır."dedi,Vıctor.
"Olabilir. Yine de arayalım."
Biraz daha arayıp durdular.
"Ayaklanıp gitmedi ya."
"Off ! Bir küremiz vardı,şimdi o da yok."
                        * * *
Mutfakta İremle ne yemek yapsak diye düşünüyorduk. Tabii ben pek anlamadığımdan
İrem'e de pek bir katkım olmuyordu.
"Beyler yemeğe ne yapalım?"dedi,İrem.
"Fark etmez."
"Vampirina sen ne istersin?"
"Ben yemek yemem. Acıkmam yani."
"K-kan mı içiyorsun yoksa ?"
"Tabii ki hayır."
"Ay bir an korktum."
"Hadi ama söyleyin,ne yapalım?"dedim.
Tekrardan fark etmez cevabı aldık.
"Güneş,ben farketmez yemeğini bilmiyorum. Sen biliyorsan yapalım."
"Tamam,en iyisi pizza siparişi vermek. Katılmayan var mı ? Süper o halde siparişleri veriyorum."dedi,Emre. Cevabımızı bile beklemeden hepimizin kabul ettiğini varsaydı.
Siparişlerin gelmesini beklerken sohbet etmeye başladık.
"Vampirler ölümsüz mü ?"
"Sadece biz de hastalık, savaş gibi nedenlerle ölürüz."
Sessizik oldu, aramızda. Aslında konuşacak çok şey vardı. Teker teker hepsinin gözlerine baktım. Korku,gerginlik vardı. "Nasıl kurtulabiliriz?"sorusu vardı.
Sanırım artık bu beladan kurtuluşumuz yoktu.

Pizzalarımızı yerken Vampirina boğazı hayranlıkla izliyordu. İçimden " Sanki ilk defa izliyor."diye geçirdim.
"Evet."dedi, Vampirina. "İlk defa izliyorum."
"Ben sesli mi söyledim,onu.
"Hayır,bazen akıl okuyabiliyorum."
Pizza yiyen Emre öksürülere boğuldu. Öksürüğü geçince "Ciddi misin? Bildiğimiz akıl okuyorsun."dedi.
"Kimi zaman."
"Peki bu her vampire ait özellik mi ?"
"Sadece benim atalarımdan gelen soy da bu geçerli. Drankula,Edwırd ve Vıctor da bu özellik yok."
"Çok havalı."

Gecenin sonuna doğru kapı çaldı. Açmaya kalktım. Kapıyı açtığımda kimseyi göremedim. Kapıyı tam kapatacakken yerde duran bir kağıt gördüm. Yine mi ! Kağıdı alıp okumaya başladım.
" 5 dakika sonra sevdiklerinden biri hayata gözlerini yumacak.
İyi acılar,
Sevgili  Karaduman."
Hayır,bu olamaz. Olamaz! Omzumda bir el hissettim. Korkuyla baktım. "Sana seslendik duymadın mı ?"dedi,Burak. Koşarak içeri geçtim. "Not,not gelmiş. Ölecekler!"
Hızlı hızlı nefes alıyordum. Nefesimin bana yetmediğini hissediyordum. Nefes aldıkça nefesim kesiliyordu. Birden telefonumun zil sesini duydum. Arayan teyzemdi.
"Alo teyze."dedim,korkuyla.
"Teyze birşey olmadı değil mi?"
Teyzem cevap vermiyordu,sadece ağlıyordu.
"Teyze birşey de ! Teyze lütfen."
Teyzemin  birkaç kelimesini duyduktan sonrasını hatırlamıyordum.
                      * * *
Nerdeydim ben? Başım neden ağırıyor? Ne oldu bana? Elimdeki serum muydu ?
"Günaydın,Güneş. Nasılsın?"diye bir ses işittim. Görüş alanıma Vampirina,Burak ,Mert,Emre ve İrem girdi.
"Ne oldu, bana?"dedim,zar zor.
"Telefonla konuşuyordun sonra birden bayıldın."
"Telefondaki kişi ne dedi de böyle oldun?"
Aklıma dün gece geldi. Teyzemin "Kızım an-an...  Başınız sağ olsun."demesi.
Göz yaşlarımla yanı başımda duran telefonuma uzanıp babamı aradım.
"Baba! Annen ölmedi de bana. Annem nerede,baba? O beni bırakmaz,bırakamaz. Baba! Ölmedi değil mi? Cevap versene! Annem nerede? Beni bırakmadı değil mi?!"
"Kızım... Annen artık aramızda yok. Annen gitti."
"Hayır hayır hayır! Annem ölemez. Annem beni bırakmaz. Baba lütfen şaka olduğunu söyle. Nereye gitti ,baba? "
"Kara toprağa."
Artık hiçbir şey duymuyor,hissetmiyordum. Annem ölmüştü. Annem artık yoktu. Annem beni bu pis dünya da yanlız bırakmıştı.
                   * * *
Uyandığımda annemin ölmüş olduğu gerçeğiyle bir kez daha yıkıldım. Vampirina ne olduğunu sordu. Kağıtta ne yazdığını öğrenmek istedi .
İlk kağıttan son kağıttan kadar yazanları söyledim. Tüm suç bana aitti. İremle Buraklara gelmek istemeseydim,bunlar olmayacaktı.
                       * * *
"Vıctor,hani sen adam tutup bunların sevdiğini öldürelim dedin ya..."dedi,Drankula
"Ee"
"Ben bir seri katil buldum."
"Adı ne?"
"Eray Cankurtaran."
"Emin misin seri katil olduğuna. Soy ismi gibi can kurtarmasın. Biz can almasını istiyoruz ."
"Eminim."
"O zaman aralarından en güçsüzünü seçelim."
"En güçsüz,zayıf halka olan Güneş. Onun annesini öldürelim."
"Tamam. Dünyaya git bakalım. Hallet şu işi."
"Kadının adını öğrendin mi?"
"Evet. Zeynep Karaduman."

Drankula Dünya'ya katilin evine ışınlandı. Bunca zaman bir seri katil nasıl da polise yakalanmaz,diye düşünüyordu. Kapıyı çalıp konuştu.
"Merhaba Caner Bey. Evde misiniz? Sizle iş birliği yapmak istiyordum da."
"Ne iş birliği,ne diyorsunuz?"
"Ben Derya. Korkmayın polis değilim."
Kapı açıldı. Drankula içeri geçip adamın gösterdiği kanepeye oturdu.
"Kimi öldürmemi istiyorsun?"
"Zeynep Karaduman."
"Ne? Fatih Karaduman'ın eşi olan mı ?"
"Evet."
"Zor bir iş."
"Amerikan başbakanını öldüren adam bundan mı korkuyor?"
"Peki,kabul. Bu işin sonunda ne kadar alacağım?"
"Neyi ne kadar alacaksın?  Kadının organlarıy ise al hepsi senin olsun."
"Dalga mı geçiyorsun,benle. Para diyorum,ne kadar alacağım diyorum?"
"Ha o mu ? Ne kadar istersen."
"İki yüz elli bin ."
"Tamam, bugün 21.55'te gebersin."
"O iş ben de."
"Parayı yarın bankadan çekersin."
"Peki."
Drankula adamın evinden çıkıp ışınlanarak Vampirler gezegenine gitti.
"Bugün saat 21.55'te acı içinde Güneş'in kıvranışını izleyeceğiz."
Hızlıca notu yazıp hazırladılar.
Akşamı zevkle bekliyorlardı.

Saat 21.50'yi gösterdiğinde Drankula Güneş'in kaldığı evin mapısının önüne notu bıraktı ve zili çalıp gezegenine geri ışınlandı.

                     * * *
Ölmek istiyorum. Allah'ım ne olur al canımı. Al da kurtuluyum. Bu acı çok ağır,çok. Hepsi benim suçumdu. Eğer ben Buraklardan uzak dursaydım,bunlar olmayacaktı. Annem yaşayacaktı. O burada olacaktı.
Şimdi kim bana nasihat verecekti? Kim bana yüreği güzel kızım diyecekti ? Kim bana yol gösterecekti?
Kimse ...
Ah annem çok erkendi. Seni çok özledim. Şimdi Dünyada ki kanatsız meleğim de gitti.
"Kızım,herkes gitti. Annenin vasiyeti açıklanacakmış." Babamın sesi de çok üzgün çıkıyordu. Ağır adımlarla gerektiğinden dolayı aşağıya indim. Annem'in son sözlerini dinlemeye indim...
"Evet,Güneş Hanım da geldiğine göre başlayabiliriz."dedi,koltukta oturan bir adam.
Bana çantasından bir zarf çıkartıp bana uzattı. "Bu annenizin yazdığı bir mektup. Önce bunu okuyun sonrada vesiyete geçelim. "
Elim titreye titreye kağıdı babamla okuduk.
"Sevgili Ailem,
Siz bu mektubu okurken ben çok uzaklarda olacağım. Mektubu şu an okıduğunuza göre ben ölmüşüm. Heralde sizin gözleriniz şişmiş ve kızarmıştır,ağlamaktan. Bilin ki ben hep buradayım,yanınızdayım.
Sizi hep çok sevdim,bu zamana kadar. Daha doğrusu ölene kadar...
Şimdi bu sözler yüzü gibi gönlü güzel kızıma,
İlk hamile kaldığımdan bu zamana kadar herşey aklımda. Doğduğun gün,ilk diş çıkarışın,ilk anne diyişin herşey...
Seninle çok hayal kurduk. Doktor olacaktın,hastalandığımızda bizi iyileştireceketin.
Sen bunları gerçekleştir. Hiç vazgeçme,pes etme. En zorlandığın an da bile pes etme.Unutma her zaman annen yanında. Derdin olduğunda yine seni dinlemek için bekliyor.
Şimdi ise yol arkadaşım da sıra.
Fatih senle acısıyla tatlısıyla bir ömür geçirmek çok güzeldi. Sen de hayallerini gerçekleştir. Kızımı ve kendini üzme. Güneş'in yanında ol,hep. Sizleri çok seviyorum. Hayatınızın güzel olmasını diliyorum.
  Yazan : Zeynep Karaduman "
Nefes almak hiç bu kadar zor olmamıştı. Kalbim hiç bu kadar acımamıştı.
"Vasiyete geçelim. Tüm mal varlığımı eşim Fatih Karaduman ve kızım Güneş Karaduman'a yarı yarıya devredilmesini arz ediyorum."

Bu bölüm bu kadardı. Güneş'i bu hale getirmek bile içimi acıttı. Çok zor,tarif bile edilemeyecek bir acıyı yaşıyor.

Sizce gelecek zaman da Güneş nasıl olacak?

Bir sonra ki bölümde görüşmek üzere...

#vampirlerlesavaş#
#bölüm17#
#ilkölüm#

VAMPİRLERLE SAVAŞ Kde žijí příběhy. Začni objevovat