30. BÖLÜM |DENİZ|

257 31 39
                                    

Anıl Yasemin'in karnını okşarken bir yandan Akel'i kötülüyordu.

"Yani şimdi tamam eyvallah, yakışıklı adam, zengin götümdeki donu bile satın alabilir ama koca olmaz bundan" dedi.

Ona ters ters bakıp Yasemin'e yalvaran gözlerle baktım. "Ne olur götür şunu"

Yasemin gülerek Anıl'ın elini tuttu, "Aşkım gel hadi acıktım" dedi.

Anıl hemen kalktı. "Ne istiyor benim yavrum" dedi karnına bakarak. Yasemin gülerek elini tuttu ve odadan çıktılar.

Yastığım altında olan günlüğü aldım ve siyah kapağını açtım. Ne zamandır yazıyordum bunu? Hatırlamıyorum.

Tükenmez kalemi açıp yazmaya başladım.

Sevgili günlük,

Bugün oldukça mutluyum. Akel yanıma gelecek ve beraber vakit geçireceğiz onu yanımdayken bile özlüyorum.

Hemen evlenmek istese de ben ilk önce tamamen iyileşmek istiyorum çünkü onun için yetersiz olmak istemiyorum.

Çok yoruluyorum  bazenleri yerimden kalkamıyorum, onunla evlendiğimiz de böyle olmak istemiyorum. Acele ediyor bunu görüyorum her an gidecekmişim gibi davranıyor.

Bazenleri beraber uyuyoruz kalktığımda kolum kıpkırmızı oluyor, gitmediğimden emin olmak için sanki tüm gece sıkıyor.

Korkuyorum, ya ondan gidersem?

O bu denli korkarken gitme düşüncesi beni bitiriyor.

Anlıyorsun değil mi, ölümden bahsediyorum.

Onu çok fazla seviyorum, bunu anlatmak için kağıtlar yetmez. İyi ki hep yanımda.

Görüşmek üzere.

Günlüğü kapayıp kalemi bıraktım. Bir an önce gelse iyi olacaktı çünkü onun özlemine dayanamıyordum.

•••

"Boran vallahi ağzına çarparım!" Dedim elimi kaldırarak. Korkarak bana baktı.

Puding yemek istemiştim, gidip almıştı ama yarısını o yemişti.

Ağzına bulaşan çikolatalı pudingle bana bakarken kapı açıldı.

"Ahenk?" İçeriye giren Akel ile birlikte kendime çeki düzen verdim. İlk önce Boran'a sonra bana baktı.

"Yine kavga mı ediyorsunuz?" Dedi bıkkınlıkla. Boran hemen savunmaya geçti.

"Yemin ederim o başlattı" Ona sen bittin bakışları atıp Akel'e döndüm ve sevimlice sırıttım.

Yanıma gelip güldüğüm için açığa çıkan dişlerimi öptü.

Nemrudun oğlu...

"Şimdi beraber dışarı çıkacağız" dedi yanağımdan makas alarak.

Heyecanlı bir şekilde ona bakıp tişörtünü tuttum. "Nereye gideceğiz?"

Bana gülümsedi ve göz kırptı. "Sürpriz küçük kızım"

Boran ve o dışarı çıktıktan sonra üzerime mavi renkli bir elbise giydim.

Sarı küçük yıldızlar vardı ve oldukça tatlı duruyordu.

Akel'in bana aldığı uzun fuları alıp kafama bağladım. Kemoterapi yüzünden hala uzamıyordu.

Yasemin'in getirdiği tatlı bir rengi olan ruju dudaklarıma sürüp yüzümü biraz canlandırmak için ruju yanaklarıma ve burnuma sürdüm.

KONSERWhere stories live. Discover now