27. BÖLÜM |ACI|

300 26 64
                                    

  NİLÜFER- SON ARZUM

Kitabımızın şarkısı bu olsun...🖤
🍁🍁🍁

"Ahenk?" İsmimi duymamla gözlerimi açtım. Akel üzerime eğilmiş bana bakıyordu. Gülümsedim, gülümsedi.

"Bugün kahvaltı yapmayacağız aç olman gerekiyormuş tüp için" dedi Akel. Nereden öğrenmişti?

Gözlerimde ki soru işaretini görmüş olacak ki "Yüksel aradı" dedi. Boğazımı temizleyip kalktım.

"Alışveriş merkezine gidelim bir. Ameliyat yaklaşıyor sana rahat bir şeyler alırız" dedi. Ona başımı salladım.

"Giyineyim" dedim yukarı çıkarken.

Üzerime pembe çiçeklerden oluşan bir elbiseyi giydim ve azalmaya başlayan saçlarımı açtım.

Tarağı aldım ve saçlarıma geçirdim. Bir çok tutam yere düştü. Yutkundum.

Galiba artık yapmalıyım ha? Her gün bu manzarayı görecek kadar sağlam bünyeli değildim.

Banyoya girdim ve dolabı açtım. Büyük makası aldım ve saçlarımı tuttum. Gözlerimi kapayarak kısalana kadar hepsini kestim.

Bundan sonrasını tıraş makinesiyle yapmak zorundaydım. Tekrar dolabı açıp makineyi aldım ve çalıştırdım.

Bir kerelik bir acı hissedeceksin Ahenk, her gün o saçları görmekten iyidir.

Ve kafamda saç kalmayana dek kafamı kazıdım. Bu sefer ağlamadım ve aynadan kendime baktım.

Oldukça çirkin görünüyordum. Kendime gülümsedim. Ama o hala sevecek beni.

Nasıl bir yıkımdı bu? Elimden her şeyim kaymış gibi boş hissediyordum. Bu sanki bir rüyaydı ve ben sağlıklı saçlarımla gözlerimi açacaktım.

İşte bu kadardı. Lavaboya dökülen saçlarıma baktım. Tam onları alacakken kapı açıldı ve Akel telaşlı gözlerle bana baktı.

Beni böyle görmeyi ummuyor olacak ki gözleri şokla açıldı ve saçlarıma baktı.

Bana bakmasını istemiyordum. Neden tekken ağlamayıp o geldiği zaman burnumun direği sızlıyordu?

"Güz yaram" dedi titreyen sesiyle. Ona gülümsedim. "Kestim" dedim ona bakarak.

Gülümsedi ve yanıma geldi. Koca bedeniyle eğilip sıkıca bedenimi kendine hapsetti.

Bu konu hakkında asla konuşmadı. Bir şey demedi, yorumda bulunmadı. Sadece şunu söyledi. "Bak hayatımın ahengi kalbin kalbimde"

Gözümden düşen iki yaşla beraber saçlarını okşadım. "Kalbin kalbimde"

•••

"Bunları Yüksel verdi, korunmak için" dedi hapları bana uzatırken.

Asla kırılmadım çünkü şuan gelişen ani bir gebelik hem benim hem de olacak çocuğun sonu demekti.

Hapı ağzıma atıp arabada ki suyu içtim. Birden arkaya uzandı ve oradan siyah iki çift maske çıkardı.

Aynı zamanda eldiven de vardı. Ona şaşkınca bakarken bana gülümsedi. "Dışarıdan gelen herhangi bir mikrop senin için çok tehlikeli, o yüzden ikimiz de bunları takıyoruz" dedi maskeyi ağzıma geçirirken.

Nemrudun oğlu...

Ellerimi ona uzattım. Gerçek anlamda fazlaca zayıflamıştım. Zayıflayan elimi tutup eldiven geçirdi ve aynı işlemleri kendisine yaptı.

KONSERحيث تعيش القصص. اكتشف الآن