24- Bir Çift Kalp

526 70 225
                                    

Selam sizi çok beklettim özür dilerim... Ben dört smutlık bir bölüm yazmaya çalıştım ama yazarken çok boğuldum ve sonraya erteledim o yüzden normal devam ediyorum oh rahat rahat yazabilirim artık. 🥰🥰

Keyifli okumalar.😚

-🤍-

Yoongi gözlerini araladığında burnunu gıdıklayan şeyle yüzünü buruşturdu. Uyku sersemi olduğu için ne olduğunu anlamasa da gözlerini iyice açtığında burnuna minik minik dokunan şeylerin sevgilisinin upuzun saçları olduğunu gördü. Yüzüne yerleşen huzur dolu gülümseme aşkını belki de en güzel anlatan şeydi. Elini kaldırıp yavaşça uzun kızıl saçları geriye doğru taradı. Gülümsemesi yüzünde her saniye biraz daha büyürken Hoseok'un gerçekten de en savunmasız halini izliyordu şu an. Yüzündeki her detayı aklına kazımak istiyordu kedi gözlü adam. Dudağının üstündeki benini, -ki baktığı an tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu.- yüzüne orantılı okkalı burnunu, sol yanağındaki küçük benini, alnında çıkan birkaç sivilcesini, terden dolayı bukle bukle olan saç tutamlarını, minicik tebessümünde bile dudaklarının üstünde beliren o iki küçük güzel gamzesini, Yoongi Hoseok'u ezbere bilmek istiyordu. Derin bir nefes çekip tekrar dokundurdu dudaklarını kalp şeklinin üstündeki bene.

Boynuna biraz sokulup güzel kokusunu içine çekti Hoseok'un. Burnunu sürttü boynuna. Aşkından kalbi kıpır kıpırdı. Kalbi hiç böyle güzel atmamıştı. Yoongi'nin "burası" şu an resmen aşkından sıkışıyordu, nefesi kesiliyordu. Belki biraz acı çekiyordu. Yoongi Hoseok yanındayken bile onu özlüyordu. Genç adamın aşkından gözleri dolmuştu. Tekrardan nefes verdiğinde beline dolanan iri kollar titremesine sebep oldu. Hoseok'un gözlerini aralamasıyla Yoongi'nin beyaz boynuna dudaklarını dokundurması bir oldu. Ardından yeni uyandığı için boğuk olan sesiyle "Güzel sevgilim.." dedi, "Meleğim benim." Yoongi'nin ağzından ondan bağımsız kaçan kıkırtı biraz daha büyük bedene sokulmasına sebep olmuşken Hoseok iç çekip tekrar sertçe öptü beyaz boynu. Bir iblisin aşık olduğu insanı meleğim diye sevmesi dünya üzerinde hatta dünya değil evren üzerinde imkansız bir şeyken, yaşadığı aşk imkansızı yaşanabilir kılıyordu. Yoongi'nin sesinden okunan bir mutluluk vardı, "Günaydın Hoba'm."

Hoseok ne de çok seviyordu bu kelimeyi, ne sevimliydi minik sevgilisi. Dünyasının en güzeliydi, minicik kedi gözlerinin içindeki parıltı yetiyordu hayatın yaşamaya değer olduğunu anlamaya. Hoseok dayanamayıp tombul yanaklara sulu bir öpücük kondurdu, ardından burnuna, güzel gözlerine. "Tatlılığından öleceğim Yoongi'm. Bu ne böyle dünyamın güzeli? Nesin sen böyle!?" dedi sıkıca sarılarak. Yoongi kıkır kıkır gülerken sevgilisine minik bir öpücük bahşetti. Hoseok yavaşça doğrulup ellerini Yoongi'nin kafasının iki yanına koyduğunda derin derin baktı.

İki kalbin sesi de rahatlıkla duyuluyordu o an, irisleri titriyordu ikisininde.

Kalpleri birbiri için atıyordu, ruh eşleri için atıyordu. Bağlı oldukları beden için atıyordu, onların kalpleri sadece kendi bedenleri için atmıyordu. Onlar birlikte bir beden olmuş, bedenlerinde ise koca iki kalp atıyordu.

Hoseok yavaşça yaklaşıp Yoongi'nin dolgun alt dudağını dudakları içine hapsetti biraz sakinleşmek için, neydi bu hissettiği heyecan. Sevdiğinden aldığı karşılıkla çıplak bedenini biraz daha bastırdı altındaki bedene. Yoongi ise ellerini uzun tutamlara çıkarmışken sevgilisinin üst dudağını emmekle meşguldü. Hoşnut mırıltılarla ayrıldılar birbirlerinden. "Kalk hadi duş alalım." dedi iri olan. Yoongi ise kafa sallayıp Hoseok'un üstünden inmesini bekledi. Ama Hoseok inmek yerine miniğinin suratını inceleyip ardından tüm suratına hızla minik öpücükler bırakmaya başladı. Yoongi kahkahalarla onu kendinden uzaklaştırmaya ve doğrulmaya çalıştı. Ama sadece çalışmıştı, arkasındaki acı sebebiyle inleyip geri yattığında çoktan doğrulup oturmuş olan Hoseok gözlerini yatan bedene çevirip "İyi misin?" dedi. Yoongi gülümseyip " Ben iyiyim ama ilgilenilmesi gereken bir yer var.." diyerek nazlanmış, aslında ne istediğini gayet açık belli etmişti. Hoseok serseri gülüşünü suratına yerleştirip ayaklandığı gibi yatağın diğer tarafına yürüdü. Eğilip uzanan çırılçıplak bedeni kucağına aldığında Yoongi anın acısıyla kısıkça inledi. "Şşş birazdan hiçbir şeyin kalmayacak Gi'm." diye mırıldandı Hoseok.

Red Hunter | SopeWhere stories live. Discover now