Red Hunter | Sope

22. Aynı Beden

Selam, çoğu şeyin çözüleceği bölüme hoş geldiniz çiçeklerim 🤍🌼

Keyifli okumalar, yorumlarınızı ve oyunuzu eksik etmeyin. 🥰

For; telepathy9395

- 🔥 -

Yazar ağzından,

Hoseok telaşla kulübesine geldi, Yoongi'nin babası tarafından alınmış olması, ona yapacaklarını düşünmesi kanını dondurmuştu. Babası Yoongi'yi öldürebilirdi, bağlandığı tek insanı gözünü kırpmadan, acı vererek öldürebilirdi.

Hızla içeri girdi, odasına çıktı. Duvarında
gezdirdi gözünü, tuğlayı bulduğunda yerleştirdi elini. Acı çekti, canı yandı. Ama kapı açıldı, kırmızı ışıklar yine yüzüne vurdu. Adımını atar atmaz, boyu iki katı arttı yine iblisin, gözlerindeki alev sönmeden yanmaya başladı, yüzündeki damarlar belirginleşmişti, bütün kırmızılığını dışa verdi anında. Üstündeki kıyafetler ona göre değiştiğinde tedirginlikle etrafa bakındı, göz göze geldiği ilk şeytana yöneldi iblis. Hızı yüzünden üstündeki pelerin uçuştu,

- Babam nerede?

Şeytan kırmızı gözlerini alevli gözlere çıkardı, fakat asla cevap vermedi. Hoseok şiddetle bağırdı.

- NEREDE DEDİM!

Pişkince gülümsedi şeytan, eliyle babasının sarayını gösterdi. Hoseok hızla yöneldi oraya, Yoongi dayanamazdı burada, çok sıcaktı, nefesi kesilirdi. Biraz daha kalırsa canı çok yanardı. Hem hastaydı zaten o. Annesi gibi de değildi. Annesi kabul edilmişti, Tanrı tarafından kabul edilmişti. Yoongi öyle değildi. Orada iki saatten daha fazla dayanamazdı.

İçeri girdiğinde dağılan kızıl saçları gözlerini kapatmıştı. Eliyle saçlarını düzeltip babasının tahtına ilerledi. Babası yayvan bir şekilde oturuyor sırıtarak Hoseok'a bakıyordu.

Hoseok uzun kıpkırmızı saçları, üstündeki saçlarıyla yarışacak renkte kırmızı sert takımı ve pelerini ile tam karşısındaydı. Sinirle gözlerindeki alevi babasına çevirdi,

- Sana tek bir şey soracağım ve cevap vereceksin Jung Kwan. Yoongi nerede?

- Hayrola, sen bir insanı bu kadar düşünür müydün? Sana ne Jung Hoseok! Ne diye bir insan için geldin buraya!?

Hoseok sinirlendi, sinirlendikçe damarlarında akan kan hızlandı, gözle görülür derecede hızlı akıyordu. Zorla da olsa konuştu. Sesi o kadar kalındı ki ortamdaki herkes titredi.

- KWAN! YOONGİ'YE NE YAPTIN!? Seni gebertirim yemin ederim seni gebertirim. Kimse elimden alamaz! YIKARIM BURAYI.

Babası alay dolu bir kahkaha attı, ve yerinden kalkıp salisesinde Hoseok'un dibinde bitti. Tamamen değiştirdiği ve normal bir insanın ancak filmlerde duyacağı o ürkütücü sesle kulağına doğru konuştu.

- Sen kim olduğunu unuttun sanırım? İğrenç katil, bir kölesin sen. Aşağıda zavallıların bölgesinde onları kontrol edebildiğin için kendini ne zannettin? Sen bizim maşamızsın, başka da bir halta yaramazsın! Şimdi defol sarayımdan! Yüz karam! Utancım!