43. BÖLÜM

496 30 2
                                    

Gözlerimden yaş geldiğinde Emir'i öldürdüğüm an gözüme geldi. Aniden ağlamaya başlayınca o da şaşırdı.

  Bana sarılacağına yataktan kalkınca önüne geçip sarıldım.

ALEYNA- Hayır hiçbir yere gitmiyorsun!

BURAK- Tek kelime etmiyorum ve sadece önümden çekil.

ALEYNA- SANA BURDA İHTİYACIM VARKEN GERÇEKTEN ONA MI GİDECEKSİN?!

BURAK- BENDEN BAŞKA KİMSE SENİNLE BÖYLE KONUŞAMAZ! BÖYLE KONUŞMAYI BIRAK KİMSE SENİ TEHDİT EDEMEZ TAMAM MI?!

ALEYNA- TAMAM! AMA GİTME LÜTFEN, SÖYLEDİĞİME PİŞMAN ETME.

BURAK- NAPMAMI İSTİYORSUN? BÖYLE DURAYIM MI?!

ALEYNA- HAYIR BENİM YANIMDA OL! Sadece bunu istiyorum.

  Başımın döndüğünü farkedince yatağın kenarına oturup kafamı iki elimin arasına aldım.

BURAK- Tamam o zaman yat dinlen.

ALEYNA- Uyandığımda yanımda olmayacaksın biliyorum.

BURAK- Napmak istiyorsun o zaman?

  Ayağa kalkıp bluzumu çıkarttığımda direk dudaklarıma yapıştı. Yatağa oturunca kucağına çıktım.

  Eteğimi belime kadar sıyırıp kilotlu çorabın üstünden bacaklarımı okşadı.

Beni kucaklayıp yatağa yatırınca eteğimi çıkarttım.

BURAK- Bence duralım.

ALEYNA- Neden?!

BURAK- Yeterince sinirliyim, canını acıtabilirim.

  Gözlerimi devirip yakasından tutup kendime çektim.

ALEYNA- Şu an umrumda değil.
~

Tamı tamına 3 saat sürdü, dediği gibi çok sinirli ve bu fazlasıyla yansıdı. Beni duymuyordu bile.

  Çok uykum var ama uyursam gideceğini de biliyorum.

  Yataktan kalktığımda bacak aramın yandığını hissedip inledim. Yavaş yavaş yürümeye başladığımda Burak uyandı.

BURAK- Nereye?

ALEYNA- Susadım, su içeceğim.

  Yürüyemediğimi farkedip yataktan kalktı. Altına bir şey geçirip beni kucakladı.

  Aşağı kadar götürüp mutfak tezgahının üstüne bıraktı. Tezgah soğuk olduğundan biraz rahatladım.

  Uzattığı suyu yeni oyundan çıkmış küçük çocuklar gibi kafaya dikip yenisini getirmesi için uzattım.

BURAK- Baya susamışsın.

  Yenisini getirince onu da kafama diktim. Elimden bardağı aldı.

BURAK- İyi misin?

ALEYNA- Niye sordun?

BURAK- Acıttığımı biliyorum.

ALEYNA- Aa o mu? Hayır alışığım.

  Ne dediğimi farkedince döndürmeye çalıştım.

ALEYNA- Yani acıya dayanıklılığım yüksek-

BURAK- Emir'den bahsediyorsun, zaten her gün canını fazlasıyla yakıyordu dimi?

ALEYNA- Hayır hayır ondan-

  Elindeki bardak sertçe sıktığından birden kırılınca korktum. Kırıkları bacağıma da gelse umursamadan elini avuçladım.

ALEYNA- Napıyorsun!

AJANWhere stories live. Discover now