51.Bölüm:'Maskeli Beşler'

Start from the beginning
                                    

"Gerçek gibiydi." dedim. Baş parmaklarıyla gözyaşlarımı sildi. "Ama değil. Bir rüyaydı." dedi. Rüya... Kollarımı boynuna dolayıp başımı omuzuna yasladım. "Su getirmeme izin verir misin?" Daha sıkı tutundum. "Korkuyorum." Bacaklarımı iki yana açıp ayağa kalktı. Beline doladım. Mutfağa gidiyorduk.

Suyun sesi gelmişti. Tezgahın üzerine oturttu beni. "İç biraz hadi." Kollarımı gevşettim. Suyu içince tekrar kollarımı doladım. Mutfaktan çıkıp tekrar odama girdik. Yatağın üzerine oturdu. Örtüyü üzerime örtüp kollarını belime doladı. Hâlâ kucağından inmemiştim.

"Batu ile yeni tanıştığımız zamanlarda bana çok yaklaşmıyordu. Sonradan itiraf etti. Benden korkuyormuş. Neyse. Ben, Mert, Oğuzhan ve Batu; birgün bir kafeye gittik. İzinliydik. Batu, her zamanki gibi, eski sevgililerini anlatıyordu. Yanımıza bir adam yaklaştı. Böyle iri yarı bir şeydi. Hepimizi toplasan o adam kadar ederdi. Batu'nun yakasından tuttuğu gibi havaya kaldırdı. Bildiğin ayakları havadaydı. Eski sevgilisinin abisiymiş. Batu'yu adamın elinden ben aldım. Bizim salak yüzünden yumruk ta yedim. Ama adamın hâli daha kötüydü. O günden sonra Batu bana yanaşmaya başladı. Karargaha geçince Batu'yu dövdüm ama."

Dudağımın kenarı kıvrıldı. "Faydasız, işsiz." dedim. "Bu ilk arızasıydı. Bir defasında aşiret kızı ile sevgili olmuştu ama nasıl aşiret varya. Bizim mal herif ayrılmak istemiş. Kız da ailesine söylemiş. Batu'ya da demişler ya evlenirsin ya ölürsün diye. Yine bana koştu. Zor oldu ama hallettik." dedi. Kıkırdadım. "Bıraksaydınız ya. Belki aklı başına gelirdi." dedim. "Sülük gibi yapıştı. Başka çarem yoktu." dedi.

Başımı omuzundan kaldırıp yüzüne baktım. Kafamı dağıtmaya çalışmıştı. Başarmıştı ama anlattıklarıyla değil, kokusu ve bizzat kalp atışı ile.

"Ne zaman uyandın?" diye sordum. "Yarım saat oldu." dedi. Komodinin üzerindeki dijital saate baktım. Epeyi uyumuşuz. Biraz eğilip başımı göğüsüne koydum. Kalbinin sesini duyuyordum. Gülümsedim. Atıyordu.

"Bir dilek hakkın olsaydı, neyi dilerdin?" dedim. Çenesini başıma dayadı. "Geçmişi değiştirmeyi dilerdim." Saçlarımı bir arada toplayıp yanağımı okşadı. "Sen ne dilerdin?" Gözlerimi ela gözlere çevirdim, başımı kaldırmadan. "Geçmişe gitmeyi dilerdim. O sabah sizin eve gelmezdim. Kendi evimde oturur senin gelmeni beklerdim." dedim.

Baş parmağı dudaklarım üzerinde gezindi. "İkinci dilek hakkım seni öpmek olurdu." Dil çıkarıp başımı eğdim. "Çok beklersin." dedim. "Hep bekliyorum ben zaten. Ama biliyor musun? Beni öpen sen olacaksın. Bekliyorum o günü." dedi. "Rüyanda mı gördün?" dedim. "Rüyamda yeşillerin içinde gördüm seni." dedi. Göğüsüne vurdum. "Sapık." Güldü.

"Daha iyi misin?" dedi. Başımı olumlu anlamda salladım. "Anlatmak ister misin?" Başımı omuzuna yaslayıp daha sıkı tutundum. "Hayır. Unutmak istiyorum." Saçlarımı okşadı. Elimi kalbinin üzerine koydum. Kalp atışını hissetmek istiyordum.

Yeni bir travma oluştu. Hayırlı olsun.

"Tişörtümü çıkarayım istersen, öyle dokun." dedi Poyraz. Kaşlarımı çatıp geri çekildim. "Neye?" dedim. "Göğüs kaslarıma." dedi. Elimi hızlıca çektim. Güldü. "Kasma bu kadar. Rahat ol. Bak ben kasıyor muyum?" Bunu sen istedin?

Kollarıma boynuna dolayıp biraz daha yaklaştım. "Rahat olayım yani, öyle mi?" dedim, kulağına fısıldayarak. "Hı hı." dedi, eğlendiğini belli eder gibi. Başımı eğip dudaklarımı boynuna bastırdım. Kasılmıştı. Gülümseyerek geri çekildim. Adem elması hareket ediyordu. "Kasma bu kadar. Rahat ol. Bak ben kasıyor muyum?" dedim, onu taklit ederek. Derin bir nefes alıp verdi.

"Kaşınıyorsun." dedi. Omuz silkip kucağından indim. Sırtımı yatak başlığına yasladım. "İntikamımı alacağım Asena Hanım." Gülümsedim. "O günü bekliyor olacağım Poyraz Bey." dedim. Bakışlarını üzerimde hissedince ona döndüm.

Dünya Ellerimde 'Vatan Uğruna' (Tamamlandı)Where stories live. Discover now