~29~

1.6K 139 436
                                    

Büyük siyah demir kapıyı ileriye doğru iterken burnumu çektim. Hala etkisinde olduğum duygusallığı o bana sarıldıktan, özür dileyerek eve bıraktıktan sonra bile atamamıştım üzerimden. Bir anlığına kalbimin göğüs kafesinden çıktığını hissetmeme sebep olan sarılma sahnesi hala zihnimde kendini tekrarlıyor, bana duyduğum en güzel melodi olduğunu hatırlatan kalp atışları şu anda bile kulaklarımı çınlatıyordu.

Kafamı karanlık koridordaki merdivenlere çevirdiğimde Yoongi caddeden henüz ayrılmış olmalıydı. Kızaran yanaklarım, apartman kapısında hala kendimi kötü hissettiğim için beni utandıracak kadar tuhaf bir harekette bulunarak yüzümü elleri arasına almasından kaynaklıydı. Sıcak tenime nüfuz eden soğuk parmakları içimi titretirken yerdeki bakışlarımı kendisine çevirmiş, gözlerime bakarak "Özür dilerim, bağırdığım için affet." demişti. Hatta bu zihnimin bir yanılgısı değilse eğer, dudaklarının içe doğru kıvrılmasından, bir şeyi düşündüğünü fakat kararsızlıkla bundan vazgeçtiğini anlamıştım. İçimden bir ses ise kararsızlığını yense düşündüğü şeyin gayet hoşuma gideceğini söylüyor, fakat yine de bundan emin olamıyordum. Her neyse, sonuçta gerçek dışı bir şeydi.

Yavaş adımlarla yürüyerek telefonumun ışığını açtım ve bozuk olan tavan ışıklarında gözlerimi gezdirdim. Bunların bir an önce yapılması şarttı. Merdivenlere yönelerek yavaş yavaş çıkmaya başladım. Muhtemelen evde annem ve de Jungkook vardı. Onu Taehyungla gönderdiğimden dolayı bana kızma olasılığını zihnimde gerilere iterek evin kapısına kadar geldim ve zile bastım. Bir dakika kadar sonra annem kapıyı açtığında elinde fırın eldivenleriyle beni selamladı. İçeri girerken "Jungkook nerde? Kapıyı o açar sanıyordum." dedim anneme. Kapıyı arkamdan kapatarak benimle yürüdü salona dek. Bu sırada konuştu. "Jungkook mu? O buraya mı gelecekti ki?"

Kaşlarımı çatarak "Nasıl yani? Şu an evde değil mi?" diye sordum. Annemin haberi yoksa eğer birkaç saat önce bizden ayrılan Jungkook şu an neredeydi?

"Ah, hayır. Eve biraz geç geldim ama kimse yoktu. Anahtarımla girdim."

Çantamı koltuğa bırakarak tekrar anneme döndüm. Kaşlarım daha da çatılırken "Ama eve gelmesi gerekiyordu. Ona bu gece bizde kalmasını söylemiştim. Taehyungla gelmişt-" derken aklıma gelen şeyle duraksadım. "Yukarıda olabilir mi acaba?"

"Olabilir. Ama aşağı hiç inmedi. Belki de geldiğimden haberi yoktur. Seni beklemiştir." diyen annem ile içime su serpilirken kafamı salladım. "Ben bir bakıp geleyim."

Adımlarım tekrar kapıya yöneldi. Hızlıca açarak merdivenleri çıkmaya başladım. Üst kata geldiğimde zili çaldım ve telaşlı bir şekilde kapının açılmasını bekledim. Açılan kapı ve gördüğüm yüz ile sonunda bir iç çekerken "Jungkook!" diye söylendim yüksek sesle.

"Hyung." dedi şaşırmış bir şekilde. "Jungkook, neden aşağıda değilsin? Ne kadar korktum haberin var mı?"

"Aa, aslında evde kimse yoktu ve... Anahtarım bizim evde kaldı. Bayan Park da olmadığı için Taehyung onun yanında bekleyebileceğimi söyledi." Arkasından gelip kapıda duran Taehyung'u gördüğümde kafamı sağa sola sallarken "En azından haber verseydin. Annem gelmiş, fakat senden haberi bile yok." dedim.

"Hoşgeldin Jimin, içeri geçsene."

"Hayır hayır, aşağı inelim biz. Yemek yiyeceğiz daha." diye kibarca reddettim Taehyung'u.

"Şey ben aslında yemek yedim."

"Uyuruz Jungkook."

"Aa- peki." Jungkook iç çekerek kafasını Taehyung'a çevirdiğinde kaşlarımı çattım. Onlar kavgalı değil miydi? Daha bu sabah bir kız yüzünden kavga etmişlerdi. Fakat şu an araları oldukça iyi gibiydi. Üstelik yanılmıyorsam Jungkook'un hiç de gelmek ister gibi bir hali yoktu. Bunu ona daha sonra sormayı kafama yazdıktan sonra onun montunu alıp geri gelmesini ve Taehyung'a dönüp gülümseyerek iyi geceler dilemesini izledim. Taehyung da dilediğinde şaşkınlığım iki katına çıkmıştı fakat bunu yansıtmıyordum. Ben de iyi geceler dileyerek Jungkookla birlikte merdivenlerden inerek tekrar kapıyı açtım ve içeri geçmesi için onu bekledim. O girer girmez kapıyı kapattım ve salona gidene kadar soru sormadım. Annem Jungkook'u gördüğünde onların arasında geçen kısa konuşmadan sonra, anneme olanları anlattım. Neden karakolda olduğumuzu, Jeongin'i ve hırsızları.

•~|ʙᴜʟʟɪᴇs|~•Where stories live. Discover now