~14~

2.5K 208 215
                                    

Yazardan

"Siktir!" dedi Hoseok, sinirine hakim olamadan yataktan kalkarken. "Ondan özür mü diledin? Bu kadar ileri gittiğini bilmiyordum."

"B-ben de bilmiyordum." dedi yeşil saçlı olan. Burnunu çekti. Arkadaşının yanında bu kadar güçsüz görünmekten nefret ediyordu ama sakin duracak cesareti yoktu. Bir başkasının hayatını mahvetmiş olduğu düşüncesi, sadece anılarını depreştiriyordu.

"O-ona asla vurmadım ve başlarda sadece uğraşıyordum. Bunun onu gerçekten etkilediğini fark edemedim. Yemin ederim ileri gittiğimi bilseydim dururdum! Mahvettim..."

"Sikeyim..." dedi Hoseok sessizce. Ne diyeceğini bilemiyordu. Teselli mi vermeliydi arkadaşına? Evet, Yoongi Jiminle her zaman uğraşırdı ama şu anki haline bakılırsa, Jimin için de geçerli, ileri gitmiş olmalıydı. Muhtemelen hatalıydı.

"Yine aynısı oluyor... Yoongi neden en başında onunla uğraştın ki!? Ah sadece arkadaş olsan bunlar olmazdı!"

"Elimde değil Hoseok! Onunla ilgili her şey bana o pisliği hatırlatıyordu... Başlarda sessiz takıldığı için sorun etmedim ama sonra her hareketi bana geçmişimi hatırlatmaya başladı. Yaptığı her şeyden nefret ediyordum. İnan bana farkında değildim. Bilerek yapmadım..."

"Yoongi, ben senin arkadaşınım." dedi Hoseok tek elini ağlayan çocuğun koluna koyduğu zaman. Tek bacağını yatağa koyduğunda yavaşça eğildi ve yüzüne baktı Yoongi'nin. "Ama üzgünüm, bu sefer haksızsın. Her şeyi biliyordun ve bencilce davrandın."

Duyduklarıyla ellerini saçlarının arasından geçirdi ve çekiştirmeye başladı. Her şeyden nefret ediyordu. Yaptığı her şeyden nefret ediyordu. Ona yaptığı her şeyden, ama en çok da kendisinden, ölesiye nefret ediyordu.

"Mahvoluyor..." diye sayıkladı saçlarını çekiştirerek yatağa diktiği gözleriyle. Ağlamaktan kızarmış gözleri sızlıyordu. Fakat bunu hak etmişti. Masum bir çocuktan aldığı her damla göz yaşı için, kendi gözyaşlarını veriyordu. "Her şeyi mahvediyorum..."

Hoseok delirmiş gibi görünen arkadaşı için endişelendiği vakit, derin bir iç çekti ve yatağa oturdu tekrardan. Ellerini bileklerine koydu ve saçlarından ayırmaya çalıştı. Fakat öyle sıkı tutuyor ve sayıklıyordu ki, ne onu duyabiliyor, ne de hareketlerine tepki verebiliyordu şu an.

Dayanamadığında sertçe çekti çocuğun bileklerini saçlarından. Sonunda ayırdığı parmakları sıkıca tuttu ve "Dur artık aptal! Bu şekilde hiçbir şey yapamazsın! Aynı şeyleri tekrar yaşamak istemiyorsan bir seyler yapmalısın Yoongi. Yine eve kapanıp kendini gebertmene izin vermeyeceğim!" diye bağırdı karşısındaki çocuğa. Sonunda kendini dinlemeyi başaran çocuk, duyduklarıyla gözlerine baktı derince. Şaşırmış, ama her bir kelimeyi algılamıştı bu kez.

"Her şeyi mahvettim. Bu kez nasıl düzelteceğim Hoseok? Onu mahvettim. Benden nefret ediyor. Herkes gibi benden nefret ediyor... Tıpkı diğer herkes gibi..."

"Yoongi, şu an senden nefret ediyor ama bunu düzeltmek için hiçbir şey yapmıyorsun! Eğer hiçbir şey yapmayacaksan affedilmeyi bekleme!" Sert konuşuyordu belki, ama yine de söylediklerini iyi aktardığı arkadaşı, ona dikkatle bakıyordu. Hatta bir anlığına bunu düzeltebileceğine inandığı bir umut ışığı bile görmüştü gözlerinde.

"N-nasıl düzelteceğim ki? Benden ölesiye nefret ediyor. Her şeyi söyledi. Yüzüme karşı her şeyi söyledi Hoseok. Binlerce kez duyduğum cümleler, en çok onun ağzından duyunca yaktı canımı. O nefretini kusarken hiçbir şey söyleyemedim. Özür diledim ama çok geçti..."

Derin bir iç çekti. Şimdi işe yarar bir şeyler söylemeli, ve ona tüm bu olanları düzeltebilmesi için bir umut ışığı vermeliydi. Fakat kaşlarının "-en çok onun ağzından duyunca yaktı canımı." cümlesiyle hafif çatılmasını da engelleyememişti. O haklıydı. Hoseok şahit, Yoongi bu cümlelerin çok daha fazlasını duymuştu aylarca. Ama ilk defa bu denli dağılmıştı. Küçük, çok küçük bir ihtimal bunun diğerlerinden daha farklı olup olmadığını sorguladı. Jimin farklı mıydı?

•~|ʙᴜʟʟɪᴇs|~•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin