~11~

3.3K 238 280
                                    

Bir hışımla açtığım kapıyla sınıfa girdim. Henüz hala içeride laf çalan birkaç kişi varken bu şekilde artık uyuyamayacağımı düşünerek sıramdan çantamı aldım ve birkaçı alaycı olan bakışların altından dışarı çıktım. Kapıdan çıkar çıkmaz sol taraftan gelen Yoongi'yi görünce sağ koridora saparak yürümeye başladım.

"Jimin! Bekle! Dur lütfen!" arkamdan koştuğunu fark ettiğimde hızımı arttırarak koridorun sonundaki erkekler tuvaletine girdim ve saatin henüz erken olmasında dolayı boş olan tuvalette kapıyı kapatarak sol tarafta duran paspasın sapını kapıya sıkıştırdım. Soluklanma gereği duyduğumda kapı kulpu aşağı yukarı hareket etmeye başlamıştı. "Bekle, özür dilerim lütfen aç!"

Duyduğum şeyler hala bir rüya gibi geliyor, dört aydır bana çeşitli sözlerle zorbalık yapan çocuğun nasıl bir gecede bu denli değiştiğini sorgulamama sebep oluyordu. Kesinlikle kuru bir özür diliyor olması, onu yaptığı pisliklerden kurtarmıyordu. Çantamı kenarda duran metal sabunluğun üzerine koyduğumda sakince soluklarımı düzelterek açtığım suyla yüzümü yıkamaya başladım. Sadece biraz uyumak için girmiştim sınıfa fakat artık hiç uykum yoktu. Zaten her gece sabaha sadece birkaç saat kala uyuyabiliyorken sabahın erken saatlerinde gözlerimi acıtacak kadar ağlamak hiç iyi olmamıştı.   Hala kapı kulpunun zorlandığını fark ettiğimde derin bir nefes aldım ve sırtımı duvara yasladım. Az önce neden yüzüne karşı içimde tuttuklarımı söylediğimi bilmiyordum fakat sanırım içimde tutmak yerine söylemek, çok daha iyi gelmişti. Ayrıca tahminlerim arasında kesinlikle, benden özür dileyerek arkamdan geleceği yoktu. Min Yoongi, beni şaşırtıyordu.

Gözlerimi kapatmış bir şekilde beklerken birden açılan kapıyla sırtımı duvardan ayırarak hızlıca çantamı almıştım. Eninde sonunda içeri gireceğini biliyordum. O içeri girmişken dışarı çıkmak için hareket etmiştim fakat kapıyı kapatarak önüme geçmiş "Dur lütfen!" Bekle. Sadece iki dakika." diyerek geçmemi engellemişti. Yine de bedenini kapıdan çekmeye ve dışarı çıkmaya çalıştığımda bir türlü başaramadığım için durup çantamı yere bırakarak arkamı dönmüştüm. Daha yeni sakinleşmişken tekrar ağlamak istemiyordum. Yoongi ise pek belli etmiyor da olsa, ıslak yüzünden anlaşıldığı kadarıyla ağlamıştı. O saniye geveledikleri ise, pek ilgimi çekmiyordu. Sadece o ismi duyana kadar...

"Özür dilerim. Yemin ederim, sana zorbalık yaptığımın farkında değildim. Kötü hissettirdiğini bilmiyordum. Umursamazsın sanmıştım Jimin, kafana takmadan devam edersin sanmıştım. Ben yapamamıştım, ama sen yaparsın sanmıştım. Jungkook söylemiştir sanıyordum... Ben-"

"Hala Jungkook diyorsun." diyerek ona doğru döndüm ve kaşlarımı çattım. Gözlerim yavaş yavaş yeniden dolmaya başlamıştı. Fakat merak ediyordum. Jungkook'un tüm bunlarla ne gibi bir bağlantısı vardı? Neden her fırsatta konusu açılıyordu? Üstelik Jungkook, onu tanımadığını söylüyordu.

"Bilmiyorsun... Sana söylememiş. Bana inanmayacaksın. Biliyorum. O da inanmamıştı. Jimin, anlattığımda kimse bana inanmamıştı. Ben sadece sandım ki, zayıf olan benim sanmıştım. Güçlü olduğunu sanmıştım. Yemin ederim ileri gittiğimi bilmiyordum. Sadece bunu yaptığımda, biraz olsun unutabiliyordum." dediğinde, birden gözyaşları akmaya başlamıştı. Şaşkın bile olsam, söylediği her kelime hala üzerindeki saçmalık ve bana hissettirdiği acıyla benim de gözlerimin dolmasına sebep oluyordu.

"Açık değilsin hala! Yaptığın şeylere bahane bulmaya çalışıyorsun. Jungkook'u bahane ediyorsun! Nasıl hissettirdiğini bilmiyorsun öyle değil mi? Söylediğin her bir cümleyle yaşadığım tüm bir günü mahvedebiliyordun Yoongi. Ve bunu yaparken asla pişman değildin. Şimdi rol yapma sakın!" Gözyaşlarım onunkiyle eş zamanlı bir şekilde akmaya başladığında Yoongi bedenini sertçe kapıya yasladı, birden artmaya başlayan hıçkırıklarıyla "Biliyorum, yemin ederim nasıl-" Hıçkırdı. "Nasıl hissettirdiğini biliyorum. Özür dilerim." Gözyaşları. "Affetmeni beklemiyorum ama özür dilerim. Kendimden-" Hıçkırdı. "Nefret ediyorum, özür dilerim." Tekrar hıçkırdı. "Çok özür dilerim."

•~|ʙᴜʟʟɪᴇs|~•Where stories live. Discover now