~24~

1.7K 159 282
                                    

"Kafayı mı yedin sen? Sana bunu yapmamanı söylemiştim Jimin! Birde onunla birlikte eve mi geldin? Harika gerçekten çok akıllıca hareketler!" Namjoon'un sesi odamın duvarlarına çarpıp yayılırken onu sakinleştirmeye ve susturmaya çalışıyordum. Geldiğinden beri sinirliydi ve bir türlü sakinleşememişti. Ben annemin duymaması için çabalarken o, bana olan kızgınlığına odaklanmıştı.

"Sakin ol Namjoon annem duyacak!" Kısık sesle fısıldar gibi söylediğim şeye hiç aldırış etmez gibi cümlelerine devam etti. "Jimin, bunu neden yaptın? Sana söyledim, o pislik hak etmişti! Ben sadece dersini verdim. Sen suçlu değilsin yani."

İç çektim. Bu durumdan çok sıkılmıştım. Birkaç adım atıp yatağıma oturdum ve "Bak, onun yüzünü gördün. Gereğinden fazla hırpaladığını düşünmüyor musun?" diye sordum.

"Ne saçmalıyorsun? Tabii ki hayır! Az bile yapmışım. Seokjin engel olmasaydı bir daha kendine gelemezdi o pislik!" Sesi yeniden yükseldiğinde panikle ayağa kalktım ve elimi ağzına koyarak uyaran ses tonumla "Sessiz olsana!" dedim. Bu sefer iç çeken taraf oydu. Elimi geri çektiğimde zilin çaldığını duyduk. "Benimle gel, eve geri dön ve lütfen bir daha böyle bir şey yapma Namjoon!"

"Cidden çıldırmışsın sen! O çocuk sana neler yaptı Jimin. Neden bana kızıyorsun şu an? Ben ona sadece dersini verdim ki bir daha asla böyle bir şey yapamasın."

Kapıya kadar geldiğimizde elimi kapı kulpuna attım. "Zaten yeterince pişma-"

Kapıyı açar açmaz cümlem kesildi ve Yoongi'yi elinde bir adet DVD ile görmem bir oldu. Namjoon burnundan solurken "Bu pisliğin burda ne işi var?" dedi dişlerinin arasından.

Yoongi şaşkın bakışları ve aralık dudakları ile, üstelik hala yüzünde Namjoon'a ait yaralar vardı, bize bakarken tedirgince konuştu. "Aa, şey ben... Jungkook'un filmini getirmiştim. Geçen gece bizde-"

"Ne? Ne diyor bu? Jungkook'un filminin onlarda ne işi var? Jimin çabuk bana bir açıklama yap!"

"Lütfen artık sakin olur musun Namjoon! Anlatacağım."

"Çabuk açıklasan iyi olur. Hemen şimdi!"

İç çektim ve onu sakinleştirmek için hala kapıda elinde DVD ile duran Yoongi'ye aldırmadan "Geçen gece Taehyunglarda film izlemiştik. Jungkook DVD'yi yukarıda unutmuş işte." diyip baktım arkamdaki bedene. Çenesi kasılırken "Sanırım beni ciddiye almıyorsun. Bir de onlarla film mi izlediniz? Jungkookla birlikte hem de." diyerek bir bana bir de yeşil saçlı çocuğa baktı. "Jungkook ısrar edince ben..."

"Onların bir suçu yok. Gelmelerini biz istemiştik."

Yoongi ortamı yatıştırmak için konuştuğunda, kesinlikle hata yapmıştı! Bu ancak Namjoon'u daha çok sinirlendirmiş, üstüne üstlük neredeyse yeni bir yumruk için ona doğru bir adım atmasına sebep olmuştu. Fakat olayı fark eder etmez onu durdurmak için kollarımı arkamdaki bedene sıkıca sarmış, odak noktasını değiştirerek durmasına sebep olmuştum. "Dur artık!

Ben sarıldığımda, cidden ileri gittiğini fark etmiş olmalı ki "Pekala, bunu sonra konuşacağız." diyerek kollarını belime ve elini saçlarımın arasına sardı. Sonra Yoongi'ye kısılan gözleriyle bakarken konuşmasına imayla devam etti. "Ve bir de, bir daha gözüme gözükme sakın. Çünkü seni tekrar görürsem, bu sefer Jimin beni durduramaz."

Yoongi'nin ne tepki verdiğini namjoon'un bedeninden dolayı pek göremesem bile, kafasını sallayarak üst kata çıkan merdivenlere geri döndüğünü görebilmiştim. Gitmeden önce ise, "Filmi Taehyungdan alabilirsiniz." diyip yukarı çıkmıştı.

Ben hala Namjoon'a sarılırken, o da buna ihtiyacım olduğunu düşünerek ellerini saçlarımın arasında gezdiriyor, belimdeki elleriyle bulunduğu yeri okşuyordu. Kafasını yavaşça eğip saçlarıma ufak bir öpücük bıraktığında "Her şeyi senin için yapıyorum meleğim. Kızma bana. Sadece seni düşünüyorum ve bu pis- ah, onun seni bir daha üzmemesi için her şeyi yapabilirim." demişti.

•~|ʙᴜʟʟɪᴇs|~•Where stories live. Discover now