Daring Woman ; 2yeon ✔

08

"Hazırlan Nayeon, seninle bir davete gidiyoruz."

Lavanta sabahtan beri etrafı temizlemekle uğraşıyor, Jennie için her şeyin mükemmel olduğundan emin olmak istiyordu. Artık tamamen uysallaşmış, istediği iyi kadın olma yolunda ilerliyordu. Jennie'nin dediklerini duyunca elindeki bezi kovanın içine bırakıp ayağa kalkmıştı. Kemiklerinin sızladığını hissediyordu. Saatlerdir Jennie'nin istediği gibi her bir köşenin bembeyaz olması için uğraşmıştı. Şimdi ise hiçbir şey olmamış gibi gülümsemeyle koşarak onun yanına gelmişti. Yatak odasına duran Jennie onun için kıyafetler bile çıkartmış, onun için her şeyi düşünmüştü. Kıyafetleri gören Lavanta, tekrardan onun için yeterince iyi olmadığını düşünmüştü. Karısı onu dışarıya bile çıkaracaktı!

"Nereye hayatım? Bir şey mi oldu yoksa?"

Jennie gülümseyip onu belinden kavramıştı, normalde böyle bir temasla karşılaşmayan Lavanta hemen kıpkırmızı olmuştu. Hemen her zamanki gibi kafasını aşağıya eğip onun cevabını beklemeye başlamıştı. Jennie onun çenesine parmağını koymuş ve usulca kendine bakmasını sağlamıştı, elleri ilk kez bu kadar nazik oluyor ilk kez bu kadar merhametli davranıyordu Lavanta'ya. Öyle ki Lavanta hâlâ uyuyup uyumadığını merak ediyordu.

"Bir yere davet edilmişiz, oraya gideceğiz. Şimdi senin üzerini değiştirelim, yorulmuşsundur ben hallederim."

Bir adım geriye çekilen Jennie, önce ellerini karısının bedeninde gezdirmişti. Ona sahip olduğu zamanların aksine kırılmak üzere olan çatlak bir bardağı nazikçe tutar gibiydi. Düğmelerini usulca açıyordu, bu nazikliği Lavanta'nın tüm yaralarını sarmıştı sanki. Önce omuzları çıplak kalmıştı ve ardından tüm vücudu. Sıska ve çirkin vücudundan utanıyordu Lavanta, utanmadığı tek bir şey varsa o da Jennie'nin üzerinde açtığı yaralar ve morluklardı. Ne olursa olsun onun izlerine sahip olunca kendini güvende hissediyordu artık.
Jennie onun için alışılmışın dışında bir elbise seçmişti. Bu normalde Lavanta'nın giymeyi dahi düşünemeyeceği kötü kadınların elbiselerindendi. Elbise üzerinde çok çirkin durmuştu, aynaya bakmaya birkaç saniyeden fazla dayanamamıştı. Şimdi anlıyordu neden Jennie kendisiyle değil o kadınla birlikte olmuştu.

Morluklarını kapatmak için masadaki makyaj malzemelerinin hepsini açmıştı. Bacakları, kolları, omuzları... Karanlıkta belli olmayacak kadar kapatabilmişti onları. Her şeyi kıskanan Jennie şimdi ona izin veriyordu, ne kadar da iyiydi... Bu çirkin bedenle onu haketmediğini hissediyordu. Jennie onu izlerken gitgide yerin dibine giriyordu sanki onun da aynısını hissettiğini düşünerek.

Yola çıkmışlardı bir zamanlar Lavanta'nın kullandığı arabayla. Onun artık bir ehliyeti yoktu, Jennie'nin onun güvenliği için aldığı rapordan sonra Lavanta çoğu şeyi tek başına yapamacağını anlamıştı. Bu yüzden yine yan koltukta onun araba sürüşünü izliyordu. Bunu yapmayanı uzun süre olmuştu çünkü evden dışarıya uzun zamandır çıkmıyordu. Yine de gittikleri yol tanıdık geliyordu, yoksa yine oraya mı gidiyorlardı? Jihyo'nun arkadaşı olan o kadın kötü değil miydi? Lavanta neden oraya gittiklerini anlamıyordu ama Jennie yapıyorsa sorgulayamazdı, doğru şeyin bu olduğuna şüphe duyamazdı...

İçeriye girer girmez en son nasıl gözlerinin karardığını hatırlamıştı Lavanta. Jennie ona kötü şeyler yaptıklarını söylüyordu ama Lavanta sadece bayıldığını ve alkolsüz mojitoyu hatırlıyordu... O yabancı ama kalpten gelen sesi yeniden kulaklarında hissetmişti şimdi. Kazadan önce olmuş olabilir miydi yoksa sadece bir halüsinasyon mu bilemiyordu. Kazadan öncesinde Jennie olmadığından pek de önemli değildi zaten.
Kalabalık barın her tarafı insanlarla doluydu, korkan Lavanta Jennie'nin koluna sarılmıştı. İnsanlar yiyip içiyor ve neşeyle eğleniyorlardı. Hâlâ neden davet edildiklerini anlamıyordu ama gözleri istemeden de olsa o Jeongyeon denen kadını arıyordu. Jennie bir masaya oturunca o da hemen yanına oturmuş ve etrafı izlemeye başlamıştı. Sahnede ışıktan yüzü belli olmayan bir adam piyano çalıyordu, tanıdık melodinin verdiği hissi hatırlasa da nerede duyduğunu hatırlayamıyordu Lavanta. Aydınlanan sahnede bir anda bir kadın belirmişti, dikkatlice bakınca bunun Jihyo olduğunu farketmişti. Heyecanlı görünen Jihyo, piyaniste bir bakış atmış ve gülümseyip şarkıya başlamıştı. İpeksi sesi notalarla dans ederken Lavanta bu atmosferde daha önce bulunduğunu adı gibi biliyordu.