07

171 21 14
                                    

"Lanet olsun Min Yoongi şunu sabit tut!"

Kafenin üst katında aldıkları dekorları birleştirmekle uğraşan Jihyo tabiki Yoongi'yi de buna dahil etmişti. Aslında taşıdıktan sonra onu bırakmayı düşünüyordu ama kafede herkes aşırı meşguldü. Jeongyeon yeni garson Chaeryeong'u eğitiyor, Tzuyu garsonluk yapıyor, yeni pastacı ve garsonlarsa bir dakika bile dinlenmemişlerdi bugün. Yoongi de bunun farkında olduğundan söylense de Jihyo'ya yardım etmeyi kabul etmişti. Bu işi Jeongyeon ve Tzuyu'ye devretmeyi teklif etmişlerdi ve Tzuyu kabul etmişti ancak Jeongyeon'un panikle reddetmesi sonucu şu an ikisi beraber üstüne içkiler dizilecek olan yeni rafı birleştirmeye çalışıyordu.

"Dejavu yaşamış gibi hissettim, bunu daha önce söylediğini hatırlamıyorum oysaki. Belki de sürekli bağırıp durduğundandır."

"Lanet olsun Min Yoongi! Sabit tut şunu!"

Jihyo kahkahalar atarak elindeki silikon tabancasıyla maketin çatısını yapıştırmaya çalışıyordu. Proje eşi ve aynı zamanda hoşlandığı çocuk Min Yoongi ise şakalar yapıp duruyor, makede değil de Jihyo'ya bakıyordu. Yanakları kızaran Jihyo maketi bitirmek için uğraşıyor gibi dursa da içinden bu anın sonsuza kadar sürmesini diliyordu. Yoongi'yi açılacak cesareti yoktu ama her geçen gün içindeki umut daha çok tomurcuklanıyordu. Cidden sonsuza kadar sürebilme imkânı var mıydı?..

Kafasından geçen anılarla kafasını iki yana sallamıştı Jihyo. Eski Yoongi ile karşısındaki adam kesinlikle aynı değildi. Ondan önce Jihyo da aynı kişi değildi, Daniel'den sonra biriyle beraber olabilmek pek mümkün görünmüyordu. Olsa bile bu kişinin karşısında duran sinir bozucu adam olmayacağından emindi. Yine de dileği kabul olmuş gibi ısınmıştı içi.

"Sanırım proje yapmıştık, mezun olmadan bir yıl önce."

Yoongi kaşlarını kaldırmış, hatırlamaya çalışıyor gibi görünüyordu. Jihyo onun hatırlayamamış olduğuna inanmıyordu, yaşadıkları onlarca şey vardı ama romantik anlamda yakınlaştıkları ilk günlerden birisiydi bu. Nasıl olur da hatırlayamazdı?

"Cidden mi? Lisede seninle konuştuğumu pek hatırlamıyorum. Pek de önemli değildir heralde."

Neden kalbi kırılmış hissediyordu? Neden sadece birkaç gündür beraber vakit geçirdiği birinin onu bu kadar yaralayabildiğini anlamıyordu. Ona aşık falan değildi, Daniel'den sonra kimseyi sevmemeye de söz vermişti zaten. Yine aynı şeyleri yaşayamazdı, erkeklerin hepsi aynıydı...

"Bu kadar yeterli olur, gidebilirsin."


Kutlamalar için hazırlıklar neredeyse tamamlanmış, kafe yerini kulübe bırakmak için hazırlanıyordu. Hâlâ orayı terketmeyi inatla reddeden Tzuyu ona hayran kalan müşterilere servis yapıyor, Jeongyeon'sa kenardan onu izliyordu. Jihyo süslemelerle işini çoktan bitirmiş elindeki listeyi son kez kontrol etmesi için bugün 4. kez Jeongyeon'a göstermeye hazırlanıyordu. Kafenin açılışı kutlanmadığından bu kutlama çok önemliydi ve Jihyo herkesin orada olduğundan emin olmak istiyordu.

"Tzuyu-ah, limonataları 4 nolu masaya bıraktıktan sonra işini Chaeryoung'a devret. Yeterince yoruldun zaten bugün!"

Tzuyu kafasını sallayıp limonataları tepsisine doldurmaya başlamıştı bile. Jeongyeon kasanın yanında hesaplamalar yapıyor, bu akşamın giderlerini hesaplamaya çalışıyordu. Bu gece içilecek içkilerin tedarik edilmesi için günlerdir uğraşan Jeongyeon onlar için belirecek fiyatların tüm giderleri karşılayacağından emin olmak istiyordu, bu yüzden bugün yarım saat bile gözlerini kapatmamıştı.

Daring Woman ; 2yeon ✔Where stories live. Discover now