Bölüm 19

7.6K 312 3
                                    

“Hadi ama Leyla sonunda söyleyeceğini ikimiz de biliyorum.” Elimde ki çayı bırakıp gözlerine ısrarla bakıyordum ama hiç de oraları olmuyordu.

Okul için erkenden kalkıp teyzemin hazırladığı kahvaltıyı yapıyorduk. Dün gece bana anlatması gereken şeyi şimdi duymak, öğrenmek istiyordum ama ağzını açıp tek kelime bile etmiyordu. Bu hali beni çıldırtıyordu resmen.

“Önemli bir şey değil artık. O ne yaparsa yapsın bizi ilgilendirmiyor.” Dedi çayını yudumlamadan önce.

“Belki de ilgilendiriyordur. Buna sen değil de izin verirsen ben karar vereyim.”

“Dün gece ondan hoşlanmadığını açık açık söyledin eğer ondan hoşlansaydın bu konu önemli olurdu ve seni ondan vazgeçirmek için bunu söylerdim.” Çatalındaki salatalığı ağzına atıp “Ama buna gerek kalmadı.” Dedi

Ona söyletmenin başka yolunu bulmalıydım ama ne.

“Tamam işte ondan hoşlanmıyorum ve ortada tehlikeli bir durum yok. Şimdi bana anlatabilirsin.”

“Sabah sabah neyin tartışmasını yapıyorsunuz kızlar.” Dedi teyzem kendine çay koyarken.

“Kızını şikayet etmek gibi olmasın ama bana söylemesi gereken bir şeyi söylemiyor.” Dedim ona sinirli bakışlar atarak.

“Neden bunu öğrenmek istiyorsun ki?” dedi Leyla. Neden bunu öğrenmek istiyordum? Ahhh! Gerçekten bilmediğim bir yerden soru gelmişti. Eğer bunu bana yaklaşık altı ay önce sorsaydı takmazdım hatta merak bile etmezdim ama şimdi içimde onunla ilgili kötü bir şey olduğunu söyleyen bir ses vardı. Hem korkuyor hem de merak ediyordum.

“Bunu senin sorman biraz tuhaf Leyla.” Dedi teyzem. Şuan o bilmiyordu ama beni kurtarmıştı Leyla’nın meraklı bakışlarından ve cevap bulma zorunluluğundan.

“Nedenmiş o anneciğim.”

“Çünkü eğer sen Gizem’in yerinde olsan bunu öğrenene kadar çatlardın. Senin gibi meraklı bir kızın böyle bir şey söylemesi tuhaf oluyor”.dedi gülerek.

Leyla yemeğiyle ilgilenirken “Haklısın sanırım.” Dedi

“Bu konuyu okula giderken konuşsak daha iyi olur.” Yan gözle annesine bakıyordu. Yani bu “annemin yanında konuşulacak bir konu değil” bakışıydı muhtemelen. Üstüne gitmedim sabırla teyzemin kahvaltısını edip evden ayrılmasını bekledim.

“Ben çıkıyorum kızlar. Kendinize iyi bakın.” Derin bir nefes alıp kapanan kapının sesini duyunca tüm ilgimi Leyla’ya verdim. Kahvaltıyı bırakıp masanın üstünde ellerimi birleştirip onu dinleyecektim ama Leyla yine oralı değildi.

“Leyla!” dedim uyarır gibi.

“Merak konusunda bir rakibim var gibi hissediyorum artık.”

“Şaka ve dolandırma istemiyorum direk ne olduğunu anlat.”

“Aslında gerçekten artık önemli değil ama öğrenmek istiyorsan…”

“Hızlı ol lütfen.” Dedim dayanamayarak.

“Geçen gün ben ve Sedat okuldan birlikte ayrılmıştık ya…” yavaş anlatıyordu ve beni çileden çıkarıyordu.

“Eee.” Dedim gözlerimi devirerek.

“Eeesi hatırlarsan onun canı epey sıkkındı. Onunla bir yere gittik ve ne olduğunu sordum. Tabii ilk başta ne olduğunu, neden morali bozuk olduğunu anlatmadı ama beni biliyorsun öğrenene kadar peşini bırakmam.”

“Leyla asıl konuya gelece misin?”

“Tamam sabret. Sedat’ın canı Ayaz yüzünden sıkkınmış. Ayaz boks yapıyormuş ve bil bakalım nasıl? İllegal yollardan.”

SİSBULUTUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin