30: DEĞİŞEN DENGELER

7.4K 669 310
                                    

(Gif, bölüm sonundaki Esved'in temsili

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Gif, bölüm sonundaki Esved'in temsili.)

Kurulu düzeni alt üst ettiğinde, her şey bir anda kaosa sürüklenir. Ben kaosun elçisiyim. Kaos, adildir. -Joker

Yürüdüğüm zemine yabancı basıyordu ayaklarım, tanıdığım yollardan geçiyor gibi değildim. Tanımadığım aynalardaki yansımalara baktığım sürece hiçbir zaman bu duygudan arınamayacaktım. Zihnimde çığlık atan ses karanlığın efendisine aitti, ama kalbimin üzerine konan kelebeğin rengi baştan aşağıya safir mavisiydi.

Beni birçok parçaya bölmüşlerdi, bile isteye girdiğim bu oyundan zararlı çıkacaktım. Ama tek zararlı çıkan ben olmayacaktım, insanlar ölecekti. Ölmekten ilerisi sonsuzluktu, bundan daha büyük bir kıyamete adım atmayacaktım. Yaklaşan bir savaş varsa, öğrendiğim geçmişleri diğer tarafa koymam gerekiyordu. Yapamıyordum, o odadan çıktığımdan beri kendime gelemiyordum.

Safir iyi olduğunu söyleyerek kendisini koğuşuna aldırmış, orada dinlenmeyi tercih etmişti. Ben ise onun yanında duruyor, çoğu zaman göğsüne sarılarak ağlıyordum. İçimden sürekli ağlamak geliyordu, düşüncelerimi toparlayamadığım bir döneme girmiştim. Esved'in odasından çıktığım günden beri ruhsuz bir ceset gibi geziyordum. Eskisi gibi gülmeyi geçtim, ben eskisi gibi ağlayamıyordum. Gözyaşlarım bile bir başkasına ait gibiydi, ben onun acısını söküp atamıyordum zihnimden.

"Mavera." Duyduğum sesin kulağımda yankılanması ile kendime geldim. Bilinci yeni açılmış bir hasta gibi gözlerimi kırparak yanımda uzanan adama baktım. Kırık gözlerime derince baktıktan sonra sıkıntılı bir nefes vererek yavaşça doğruldu. Yatak başlığına yaslanarak konuştu "Günlerdir kendinde değilsin, beni endişelendiriyorsun." Özür dilemek istedim onu böyle hissettirdiğim için ama elimden gelen sadece gözlerine bakmak oldu. Konuşmaya bile mecalim yoktu, gerçekten bitkindim.

Elini uzatarak yavaşça yakaladı kolumdan ardından beni kendine doğru çektiğinde engel olmak yerine kendimi ona bıraktım. Beni tam kolunun altına aldı ve sıkıca sardı, saçlarım boyun girintisine gömüldü. Ritmine alışık olduğum kalp atışları yankı yaptı odada, güzel bir histi. "Üzülmüş ve dağılmışsın. Hadi anlat bana, birkaç kelime olsa da dök içini." Derin bir nefes alarak elimi onun boşta duran eline götürdüm ve parmaklarımı doladım onunkilere. "Birinin açısına şahit oldum, şimdi de öylece hayatıma devam etmek zoruma gidiyor." Üstü kapalı bir şekilde anlatmış olsam da gerçek buydu.

"Hmm," mırıltısı anlayışlı çıkmıştı, çenesini kafamın üzerine bastırarak devam etti "Buraya geldiğinden beri birçok acıya şahit oldun, ama hâlâ hayatına devam ediyorsun. Demek ki yaşamak gerekir Mavera, alışmak ve yoluna bakmak gerekir." Buruk bir şekilde gülümseyerek kısık sesimle konuştum "Bu öyle bir acı değil, bildiğini biliyorum." Kafamı ona doğru çevirerek gözlerimizin buluşmasına izin verdim "Kül kelebeğin hikâyesini biliyorsun." Bu cümlemi duyar duymaz mimikleri dâhi dondu, gözlerindeki anlık duygu değişimi yoğundu. Saniyelik olarak hayattan kopmuştu, o hissi yakından tanıyordum.

1049 | BxBWhere stories live. Discover now