24: APORİA

10.1K 956 846
                                    

"Bazen geçmiş, gömülmeyi istemez

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Bazen geçmiş, gömülmeyi istemez."- Stephen King

Yapmak istediğim ne varsa bir namlunun ucuna toplanmıştı şimdi. Hayallerim, hedeflerim, Leza hakkında sahip olduğum her şey bana doğrultulan silahın ucundaydı. Ne ben gözlerimi kapatarak ölmeyi bekledim ne de karşımdaki adam buna izin verdi.

Celladım o değildi, benim bir katilim çoktan vardı. Bir insan iki kez ölemezdi fakât kimse bilmiyordu ki ben bu tabuları yıkan kişiydim. Birkaç kez ölmüş, aldatılmış, kanamış ve kanımla duvarlara yazmış kişiydim. Kimseye güvenmemeyi ben mi seçmiştim ki? Hayır, insanlar beni buna itmişti. Şimdi de olduğu gibi söyledikleri hiçbir şey sahici değildi artık. Usulca kafamı çevirip safir mavisi gözlere baktım, güveni hak etmiyordu ama ben yine de onun yanında olmayı seçiyordum.

Aptallıksa aptallık, ecelimse ecelim, yanlışı ve doğruyu ayırt edebilecek çağda değildik. Doğru bir taneydi ve ben bunu bilmiyordum. Kendi yolumdan giderek buna adapte oluyordum. Baktığım mavi gözler korkuyla açılmış, masanın üzerinde duran elleri ise titriyordu. İşte tam bu an sahici bir his vardı yüzünde, bana bir şey olmasından korkuyordu. Geçirdiği bu şok dalgası yüzünden hareket edemiyordu, biliyordum ki birazdan kalkıp bu silahın önüne geçecekti. Buna müsade etmeyecek ve kendimi koruyan yegâne kişi yine ben olacaktım.

Boynuma dolanan yılanın dişlerini es geçtim, korkuyu görmezden gelerek yerden destek aldım ve doğruldum. Namlumun ucu beni takip etti, ben ise gözlerimi bir an olsun Kartal'ın gözlerinden çekmedim. Sanki silahın ucuna bakarsam kaybedecek gibiydim, bunu yapmayarak bir adım daha attım ona doğru. Şimdi alnım tam olarak değiyordu metale, ölümün bu soğuk hissi kalbimi tekletti. Kurucunun dudaklarında peydah olan ecelin gülümsemesi karşısında hiç beklemeden bende gülümsedim. Bakışları otomatik olarak dudaklarıma kaydı, hareketlerimin amacını çözecek biriydi o fakât kelebek etkisinin varlığını hissediyordum. Bunu yaratacak olan da bendim, zihin oyunlarına Esved sayesinde alışmıştım. Şu saatten sonra beni manipüle edebilecek kimse yoktu, tamamen ben ve kendim zihnim...

Dudaklarımı yalayarak ses tonumu ayarladım, ardından hiç çekinmeden konuştum "Hiçbir nedeni olmadan bir kelebeğin kanat çırpması, başka bir yerde fırtınanın kopmasına neden olabilir." İlgiyle kaldırdı tek kaşını, öyle kendimden emindim ki hiçbiri değil de tek ben kurtulabilirdim Leza'nın kanlı ellerinden. "Sen kanat çırptın Kartal, bende ne tür fırtınalara neden olduğunu tahmin bile edemezsin." Bakışları ciddiyete büründüğünde hu sefer alaya alan ben olacaktım. İki elimle birden soğuk metali kavrayarak alnıma bastırdım iyice, "Sen bir katilsin, öldürmek senin için zor değil fakât sen beni buraya soktuysan ecelim olamazsın. Sadece seyirci olursun, her zaman yaptığında bu değil miydi zaten? Seyirci olmak..."

Büyük bir kahkaha patlatarak silahı ittirdim ve liderlere doğru döndüm, "Öyle değil mi liderlerim? O her zaman planı kurup seyirci olmadı mı?" Yavaşça masalarına doğru ilerleyerek tüm gözlerin bana çevrilmesini sağladım gideceğim kişinin kim olduğunu biliyordum. Esved'in sandalyesinin tam arkasında durarak kurucuya doğru baktım, "Tanrı'nın kim olduğunu biliyorsun, bunu inkâr etmiyorsun." Yavaşça elimi Esved'in beline doğru uzatarak oraya yerleşmiş olan silahı parmaklarımla kavradım. Hareketimle birlikte Esved'in dudaklarında bir gülümseme oluşurken bundan memnun olduğu ortadaydı. Silahı belinden çekerek kaldırdım, banyo günü ve onunla odada kaldığım gün öğrenmiştim ki Esved üzerinde her zaman böyle şeyler taşırdı. "Onu bu silahla neden odaya soktun? Planının senden yana olduğunu mu düşündün?" Kafamı iki yana sallayarak silaha ilgiyle baktım "Esved hiçbir zaman başkası için çalışmaz. Sen buna inandıysan, sana vadettiği bir şeyler olmuş olmalı."

1049 | BxBWhere stories live. Discover now