29: VAVEYLA "Kelebeğin Güncesi"

Start from the beginning
                                    

Kapanan kapının tok sesi kalbimi tekletirken, yaklaşan adımların yankısı tüyler ürperticidiydi. Esved Karayel'in varlığı kendini her zaman belli ediyordu. Derin bir nefes alarak ellerimi yere, iki yanıma koydum. Nemli zemin yapış yapış hissettirirken bunu es geçerek kafamı kaldırdım. Karşımdaki adam, siyahların içinde yaşayan o ıssızlığın vücud bulmuş hâliydi. Göz göze geldiğimizde çakan şimşek kelebek tablolarına yansıdı, içimde bir yerler uyuşmaya başladı.

Çünkü loş ışığın altındaki kirpikler ıslaktı, dakikalar önce ağlamış birine aitti. O buraya gelmeden düşünmüş, düşündükçe ağlamış mıydı? Kalpsiz, sadist, canavar gibi bir insanı böylesine pejmürde görmek şaşırtmıştı. Gözlerimdeki duyguyu yakalamıştı fakât tepki bile vermedi, yanıma doğru ilerleyerek benim gibi çöktü yere. Sırtı duvara sürtünürken çıkan cızırtılı ses tüylerimi şaha kaldırdı, nasıl bir etkiydi bu? Konuşmadan bile hissettiriyordu insana.

Sargılı elini, uzattığı dizinin üzerine koyarak derin bir nefes aldı, tam şuan sigarasını çıkartıp içmek isteyeceğini düşündüm fakât beklediğim olmadı. Nedensizce karşıya bakmaya devam etti, ardından kafasını geriye atarak duvara dayadı. Dalgalı saç tutamları geriye doğru kayarken birbirine kenetlediği dudaklarını araladı. "Bana sigaradan daha fazlası lazım, zihnimin uyuşması ve düşüncelerimin birbirine karışması lazım." Çünkü tekrar aynı acıları hissetmemesi, kısacası hücrelerini öldürmesi lazım.

"Eskiden uyuşturucu kullandım Esved. Aynı senin dediğin gibi, hissetmemek için bunu denedim." Ellerimi kucağımda birleştirerek kafamı eğdim, "Beynim uyuştu, bir çeşit zihin intiharımı gerçekleştirdim. Ama kalbim, bilhassa ruhum hep hissetti." Ben uyuşturucu aldığım zamanlar da ağladım, geçen hiçbir şey olmadı. Vücudumda bana kalan izler, her aynanın karşısına geçtiğimde ilk günkü kadar acıdı. Avuç içlerimi kapatarak yumruk yaptım ellerimi, ardından aynı onun gibi kafamı duvara yasladım. "Belki de, ölsen bile unutamayacaksın."

Bir kez daha beyan ettim, ölmenin bir çözüm olmadığı açıktı. Yanımdaki adamın bana bakan gözlerini hissettiğimde ondan yana dönmedim, bakarsam terk ederdim burayı. Onda bana ağır gelen, sırtıma yük olan, siyah tabutlar vardı. Hiçbir zaman başka renge bürünemeyen o tabutların içinde yatanlar vardı, her gün bunları görmesi trajedinin en üst safhasıydı.

"Annem, akıllı bir kadındı Asil." Söze annesinden başladığında dudaklarımı birbirine bastırdım, bir annenin acısı çocuğun en büyük özlemiydi. "Fakât akıl işe yaramazdı, yüreğinin sesini dinleyenlere. Annem aşık oldu, o adama, babama." Son kelimeyi büyük bir nefretle dökmüştü ortaya, dişlerini sıktığını hissettim. Öfkesi büyüktü, içinde kopan fırtınalar patlak veriyordu. "Babamın da ona aşık olduğunu biliyordu aslında, insan hissederdi değil mi? İnsan her şeyi hissederdi aslında, kabullenmeyi de bilselerdi ya..."

Kabullenirse ellerinden kayıp giderdi o hissettikleri, kim buna cesaret edebilirdi? İnsanın tek sığınağı bel bağladığı umutlarıydı, öyle kolay söküp atamazdı kalbinden. "Ailelerin rızasıyla bir evlilik gerçekleşti, ama babamın bir şartı vardı. İnsanlardan uzakta, sessiz sedasız, kendi hâllerinde yaşamayı istiyordu. Annem o şartı seve seve kabûl etmişti, sevdiğin insana güvenirdin çünkü. Düğünden hemen sonra ise babamın kendi elleriyle inşaa etmiş olduğu küçük dağ evine yerleştiler."

Uzun cümleleri bittiğinde dudaklarını birbirine bastırdı, kafamı yavaşça ona doğru döndürdüm. Yüzüne yerleşmiş olan donukluk içimi ürpertirken, bakışları beni teğet geçerek asılı duran kelebek tablolarına odaklandı. "Ve ben, o cehennemin içinde doğdum." Öyle içten kurmuştu ki bu cümleyi, fısıltısı titrememi sağladı. Siyah göz bebekleri irileşirken, gözlerini dâhi kırpmadı. "Ben doğana kadar her şey normaldi, bir canavarın tohumu olduğumun farkında değildi annem." Her zaman kendini Tanrı olarak tanıtan biri, şimdi kendisini böyle tanımlıyordu. Çünkü o şuan tüm sıfatlarından arınmış, yeni doğmuş bir bebek gibi çıkmıştı geçmişinin karşısına.

1049 | BxBWhere stories live. Discover now