15°

3.2K 270 61
                                    

Kapkekler şaşkın dkjsjsjd bu arada yeni texting için küçük bir spoi verdim panoda, nasıl heyacanlıyım varyaaaaaaa

Elimde tuttuğum kaşığı tezgaha bırakıp gelen kokularla gülümsedim. Resmen Isprata bana uğurlu gelmiş, mutfak konusunda kendimi geliştirmiştim. Tabi bunda Anıl'ın katkısı çoktu ama bundan şikayetçi değildim.

Bugün izin günümdü ve ben de bugünü lavanta reçeline ayırmak istemiştim. Bir bakıma Anıl'ın benden güzel yapamazsın iddiasını çürütmek istiyor da olabilirdim ama kendime çok güveniyor değildim.

Elime geçen gün reçel koyduğum kavanozu alıp kaşığı elime aldım. Anıl nasıl yapmıştı bilmiyordum çünkü daha reçeli tadamamıştım. Tarifi isterken de Anıl yaptığı için güzel olacağını düşünmüştüm.

Anıl'ın eli değiyor sonuçta.

Kaşığı heyecanla ağzıma doğru götürdüğümde reçelin ne kadar lezzetli olduğunu fark edip bir kaç kaşık daha aldım.

Sadece bir kaç kaşık çünkü formumu korumalıydım, öyle değil mi?

Kavanozu aynı yerine tekrar koyduğumda benim yaptığımın da onun ki kadar güzel olmasını umuyordum. Bir bakıma aklımdan küçük ihtimaller de geçmiyor değildi.

Mesela Anıl yaptığım lezzetli lavanta reçelini yiyip bana vurulabilirdi. Bu ihtimal nedense bana biraz uçuk geliyordu ama yine de beğenebilme ihtimali bile beni mutlu etmeye yeterdi.

Bu kesinlikle doyumlu bir birey olduğumdan yoksa Anıl'ın bana vurulmasını neden istemeyeyim değil mi?

Reçeli dinlenmeye bırakıp biraz televizyon izlemeye başladım. Bu aralar bir diziye başlamıştım. Tabi öyle çok severek izlemiyordum, fanatik değildim ama vakit geçirmek için idealdi.

Bakacak olursak kız bana benziyordu; böyle tatlı falan. Çocuksa böyle küçük dağları ben yarattım havasındaydı ama tipi mipi düzgündü. Sonra bu kız çocuğa bir bakışta çarpılıp peşinden ayrılmıyordu ama çocuğun umurunda bile değil.

Tamam, şimdi Anıl küçük dağları yarattım havasında değildi ama beni umursamıyordu. Yani bir yerde benziyor mu benziyor şimdi.

Ben dizi boyu çocuğa sövüp kıza ahlanıp vahlanmıştım. Kız da biraz saf ama şimdi, yüz vermiyor çocuk sal gitsin. Gururun nerede demezler mi?

Şu an neden kendime hakaret ediyor gibi hissettiğimi müsait bir zaman biri bana açıklasın.

Dizi bittiğinde yerimden kalkıp reçeli yeşil kavanoza koydum. Tabi ki bunun Anıl'ın yeşil gözlü olmasıyla uzaktan yakından alakası bile yoktu, tabi ki.

Kot eteğimi giyip, bol beyaz bir gömlek giydiğimde kavanozu de elime alıp evden çıktım. Anıl evde mi bilmiyordum ama olmasa da yemesi yeterdi. Hâlâ reçeli yiyince bana vurulacağını düşünüyor olmamın konuyla hiçbir alakası yok.

Zile basıp beklemeye başladığımda kapı Fahriye teyze tarafından açılmıştı. Bana gülümseyip içeri davet ettiğinde geri çevirip reçel kavanozunu ona uzattım.

Lavanta ✓Where stories live. Discover now