"Teşekkürler. Şaşırdım biraz. Haftalığımı erken aldım bir de izin verdi şaşırdım."

"Şaşırma tatlım. Herkesin bir düzeni vardır burada. Müdür bey düzene çok önem veriyor. Eğer sana izin vermese başkasına verecekti. O da bir sürü karmaşa demek. Nerde bu? Hah buldum. Al bakalım. Sana iyi dinlenmeler."

Elimdeki kağıda bakarken şaşkındım. Saati bile yazıyordu programda. Garip bir adamdı müdür.

Odama girer girmez kendimi yatağa attım. Ah ayağım ağrımıştı. Hâlâ iyileşmemesi ve benim zorlamam yüzünden ağrıyordu. Tavana bakarken düşünceler beynime istila etmişti.

Acaba ben gidince ne olmuştu sorusu peşimi bırakmıyordu. Sevinmişlerdi bence. Arslan abinin dediği gibi yalancı bir insanı kimse evinde istemezdi.

Çalan telefonumu açıp kulağıma tuttum. Nuray teyzedir kesin.

"Efendim Nuray teyze. İyiyim Nuray teyze. Ayağım da iyi Nuray teyze. Kimse bir şey demedi Nuray teyze. Yerim gayet rahat Nuray teyze. Hayır yerimi söylemeyeceğim Nuray teyze..."

"Abla benim."

"Çınar!"

Duyduğum ses ile yattığım yerden doğruldum. Telefonda yazan Çınar ismi ile iyice şok olmuştum.

"Abla..."

O kadar içli abla demişti ki! Gözlerim doldu. Çınar aklımdan bir türlü çıkmıyordu zaten.

"Efendim "

Sesim titrerken zar zor konuştum.

''Yanıma gelir misiniz? Ben çok kötüyüm. Abimleri aramak istemedim, annem de fazla abartır, çok kötüyüm nolur gel.''

Çınar'ın ağlayan sesini duyunca bir anda elim ayağım birbirine dolanmıştı.

''Çınar. Tamam ağlama. Neredesin sen yanına geleyim?''

''Evdeyim. Abla nolur çabuk gel.''

Telefon kapanır kapanmaz hızla ayağa kalktım. Ne olmuştu ki! Çınar'ın ağlayan sesi kulaklarımda çınlıyordu. Hızlı adımlarla çıkışa ilerlerken tek düşündüğüm şey Çınar'dı.

Zar zor bulduğum bir taksiye evin adresini verirken içimdeki endişe gittikçe büyüyordu. Ne vardı yani filmlerdeki gibi taksiyi elimle koymuş gibi bulsaydım. En az yirmi dakika taksi aramıştım.

''Geldik abla.''

Taksiciye parasını verip koşar adım eve ilerledim. Kapıyı çalınca aniden açılmıştı. Çınar'ın kızarık gözlerini görünce hızla kendime çekip sımsıkı sarıldım.

''Çınar iyi misin? Telefonda öyle konuşunca çok  korktum.''

Çınar benden ayrılıp eliyle içeri gösterdi.

''İçerde konuşalım abla.''

Salona geçerken derin bir nefes aldım. İnşallah kimse gelmeden giderdim. Bir tatsızlık çıkmasındı.

Çınar karşımdaki koltuğa oturunca kan çanağına dönmüş gözlerine sıkıntıyla baktım.

''Çınar ne oldu? Anlatmak istersen dinlerim.''

Çınar elleri ile saçını dağıtıp sıkıntılı bir yüz ifadesi ile bana baktı. Sanki bir şey diyecek de kendini tutuyor gibi bir hali vardı.

''Abla evi niye terk ettin.''

''Ne?'' Nerden çıkmıştı bu soru?

''Abla sana bir soru sordum. Evi niye terk ettin?''

EVİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin