-34-

959 45 9
                                    


"Belin?" 

"Hı?" 

"Ay, çok kibarsın valla." 

"Ne oldu Bal?"

Şokla Belin'e dönerken sordum. 

"Ne dedin az önce sen?" 

"Ne oldu dedim." 

"Ondan sonra ne dedin?" 

"Bal. Bal dedim." 

"Eskiden de bana böyle derdin." diyerek gülümsedim. 

Çocukluğumu hatırlamak güzeldi. 

"Sende eskiden bana Bel derdin." 

"Bella demek isterdim ama isim bana değişik geldiği için Bel diye kısaltıyordum."

Yan koltukta oturan ikizime baktım. Barışsak mıydı ki?  Aklıma annem ve babam gelince bu fikri hiç düşünmediğimi varsaydım. 

"Daha ne kadar kaldı abi?" diye sordu Belin. 

"Dur daha bineli ne kadar oldu Belin. Tahminen dokuz saate falan varmış oluruz." 

"Dedim sana abi. Belin başımızın etini yiyecek dedim." diye söylendim. 


Abim gülerek önüne dönerken Belin de telefonuyla uğraşıyordu. Bende çantama uzanıp içinden törpü ve ojemi aldım. Yolumuz uzundu diye gerekli gereksiz her şeyi almıştım. Tırnaklarımı törpülerken Belin saçımı çekti.


Ne var dercesine ona bakarken saçımı düzelttim. 


"Bana da yap. Bende törpü istiyorum." 

"Al kendin yap. Banane be." 

"Hadi ya. Yaparsın sen." 

"Çocuk musun Allah aşkına. Al yap işte."

"Banane." 

"Delirteceksin beni delirteceksin! Uzat elini." 

Belin elini uzatınca dikkatle törpülemeye başladım. İşim bitince Belin'in eline istediği ojeyi sürdüm. Törpüyü ve ojeleri çantama kaldırıp çantamdan yarım bıraktığım okuma kitabımı aldım.  Okumaya başlarken sıkılmamak için dua ediyordum. 


+++++++++++++++++


"Miami çok güzel yer." dedi Belin. 

Derin bir nefes içime çekerek konuştum. 

"Evet harika yer. Ama ayaklarım uyuşmasaydı daha iyi olabilirdi." 

Her adım attığımda sendeliyordum. 

Bir adım daha atacaktım ki arkamdan hayvan gibi üstüme atlayan birkaç kişiyle yere düştüm. 

"Ah, kalkın üstümden be!" 

"Acıdı mı bir yerin kuzum?" 

"Acımadı ya. Altı üstü organlarım ağzımdan çıkıyordu. Bir şey değil yani." 

Acar ve diğerleri gülerken Aylin ciddi bir şekilde bana baktı. 

"Ay, hastaneye mi gitsek? Acar bu kız iyi değil bence ya. Bak bak bak, gülüyor bide." 

"Sakin ol Aylin. Şakasına demiştim."

"Kalbime iniyordu az daha." dedi Aylin derin nefes alırken. 

Aklıma dank eden şeyle şokla bizim gruba döndüm. 


"Siz. Siz gelmişsiniz." 

"Evet. Biz geldik. Dedik ki kesin Balım yaptığımız salaklıktan dolayı bizi çok özlemiştir. Bir gidip görünelim."  dedi Emir. 


Gülerek hepsine sarıldım. 

"Abiciğim." 

"Efendim prensesim." 

"Otel mi ayarladın bize ev mi?" 

Belin lafa atladı. 

"Ev tuttum ben bize. 3 katlı 9 odalı." 

"Ne? Bu kadar kişi ne yapacağız kocaman evde." 

"Herkesin farklı odası olur. Fena mı işte?" 

"Evde kaybolursam mesuliyet senin." dedi Aylin Belin'e bakarak. 

Belin gülerek kafasını salladı. Huzurluca gülümsedim. Telefonun kamerasını açıp herkesi arkama topladım. Birkaç fotoğraftan en güzelini paylaştım. 



13

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

13.082 beğeni

Balım.Cesur: O zaman tatil başlasın!!! 


Yorumlara kapalıdır. 





******************

(Fotoğraf temisilidir.) 


Selam sevgili okuyucularım,

Yeni bölümle sizlerleyim.
Umarım başarılı bir bölüm olmuştur ve umarım beğenmişsinizdir.
Desteklerinizi bekliyorum..
Keyifli okumalar!


:))))

HAYATIM // YARI TEXTİNG \\Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt