-7-

4K 151 2
                                    


Nerede bu defter ? Nerede ? Ah, şimdi delireceğim. Defterimi neden bulamıyorum ki. Fazla da düzensiz biri değilimdir halbuki. 

Evin içinden kapı sesine benzer bir ses duyunca sessizleştim. Hatta neredeyse heykel gibi kalakalmıştım. Odamda yatağımın yanındaki komodinimin altındaki acil durumlar için sakladığım bıçak kutumu çıkardım. İçinde, sezdiğim tehlike büyüklüğüne göre çeşit çeşit bıçağım vardı.

Ama şuan ne gibi bir tehlikenin beni beklediğini bilmediğim için elime gelen ilk bıçağı aldım. 
Şanslıydım ki elime güzel bir bıçak gelmişti. Yavaş ve sessiz bir şekilde odamın kapısını açtım. 

Yavaşça yürüyerek evin kapısına ilerledim.  Kapının önünde ayakkabılarını çıkaran teyzemle birlikte derin bir nefes aldım. Teyzemse değişik bir şekilde bana bakıyordu.

"Satır mı ? Gerçekten mi Balım ? Teyzeni böyle karşıladığına inanamıyorum. Evine gelen herkesi böyle mi karşılıyorsun ?" 

"Evime kimse gelmiyor teyze." dedim gözlerimi devirerek. 

"Hala yaramaz ve terbiyesiz bir kız çocuğusun."

Tekrardan gözlerimi devirdim.

"Beğenmiyorsan gidebilirsin teyze, kapı orada." 

Teyzem beni hiç takmayarak kendi kendine konuşamaya devam etti.

"Neyse ki düzenli ve temizsin. Bu yönün annene çektiği için şanslıyım." 

"Sadece bu yönüm çekmedi iyi ki." 

"Evet, annenin kopyasısın. Ne kadar bir işe yaramıyor olsan da annene benzemen seni şanslı yapıyor." 

Teyzemi boğmamak için zor duruyordum. Anneme benzemek beni şanslı falan yapmıyordu. Kendimden nefret etmeme neden oluyordu. Ama teyzem neye inanmak isterse ona inanırdı ve inandığı şeyi sonuna kadar savunurdu. 

"Eee teyze, ne zaman gidiyorsun ?" 

"Ziyarete geldim yeğenim. Gideyim mi ?" 

"Git bir zahmet. Birde seninle uğraşamam teyze. Başımda o kadar dert varken misafir karşılayacak halim yok."

Teyzem bana tiksinir gibi baktıktan sonra çok içten bir şekilde terbiyesiz dedi. 

Ve ben yine ve yine gözlerimi devirdim.

"Seni görmeye gelende kabahat. Bırak ne hali varsa görsün. Ne diye ziyarete geliyorsam. Çekil şuradan gideceğim." 

Teyzem yarı kendisiyle yarı da benimle konuşarak ayakkabılarını giyip asansörü çağırdı. 

Yapmacık yapmacık gülümseyerek "Bir daha gelme." diyerek kapıyı yüzüne kapattım. 

Odama doğru gitmeye başladım. Odama giderken de okulda giydiğim eşofmanımı üstümden çıkardım. Evde tek yaşadığım için mutluydum. İstediğim gibi evde dolaşabiliyordum. Rahat rahat. 

Odama geldiğimde en rahat pijamalarımdan birini altıma giydim. Defterimi aramaya devam edecekken masamın üzerinde duran birkaç defter dikkatimi çekti. Masama doğru ilerleyip masanın üzerinde duran defterleri karıştırmaya başladım. 

Hadi ama! Bir numara bulmak bu kadar zor olmamalıydı. 

Defterleri karıştırmaya devam ederken geçtiğim sayfalardan birinde birkaç karalama görünce durdum. 

Hadi! Hadi! Evvet, işte buldum! 

Hemen telefonumu alıp numarayı yazdım. Numarayı 'x kişisi' diye kaydettim çünkü kim olduğunu bilmiyordum.  Rehberden kaydettiğim numarayı bulup arama tuşuna bastım. Çaldı, çaldı, çaldı. Ama açan olmadı. Tekrardan aradım. Ama tekrar açan olmadı. 

Sakince telefonu bıraktım. Mutfağa gidip kendime makarna yaptım. Son zamanlarda çok fazla kilo vermeye başlamıştım. Yemek yiyemiyordum fazla. Takmamaya çalışarak odama geri döndüm.

Telefonumu ve kulaklığımı elime alıp tekrardan mutfağa gittim. Tabağa makarna koyup yerken bir yandan da şarkı seçmeye başladım. Model- Pembe Mezarlık  (medyaya şarkıyı koydum) şarkısını açtıktan sonra  gruba yazdım. 


Siz: Napıyorsunuz 

Acar: Yemek yiyorum

Aylin: Ödev yapıyorum 

Murat: Yatıyorum 

Emir: Öyle telefonda takılıyordum 

Siz: Bende yemek yiyordum 
Siz: Size değişik haberlerim var 
Siz: Numarayı buldum 

Acar: Ee bu gayet güzel haber 

Emir: Evet nesi değişik 

Aylin: Kötü bir şey mi oldu canım 

Siz: Kötü demeyelim de 
Siz: Yardımınız lazım diyelim 

Murat: Ne yardımı 

Siz: Bu tanımadığımız kızı veya erkeği taciz edicez 

Acar: Namus elden gidiyeah 

Siz: Ya biraz ciddiyet lütfen 

Acar: Tamam tamam, ne yapacağız 

Siz: Numarayı size atacağım ve sizde aklınıza geldikçe onu arayacak veya mesaj atacaksınız 
Siz: İllaki geri dönecektir. 

Aylin: İyi  düşünmüşsün kuzum 
Aylin: At numarayı bekliyoruz 

Siz: 0538**** 
Siz: İşte numara bu 

Telefona gelen aramayla hızlıca mesaj yazıp kapattım. 

Siz: Arkadaşlar kapatmalıyım
Siz: Bye 


Patron beni aramıştı ve ben mesaj yazabilmek için aramayı reddetmiştim. Umarım önemli bir şey değildir. Patronun numarasının üstüne tıklayıp, telefonun çalışını dinledim. Stresli bir şekilde beklerken telefon açıldı. 

"Alo?"  



*****

Merhaba sevgili okuyucularım,

Yeni bölümle buradayım. 
Umarım güzel olmuştur. Biraz yoğun olduğum için bölümleri üst üste atamıyorum. Desteklerinizi bekliyorum. Keyifli okumalar! 

HAYATIM // YARI TEXTİNG \\Where stories live. Discover now