-32-

883 45 3
                                    

30k olmuşuz canlarım, sizleri çok seviyorum ve kocaman öpüyorum. Bu arada birkaç bölüme final olacak sanırım. 

***********

"Abiciğim ben çıkıyorum." 

"Nereye böyle, bu kıyafetle?" 

"Abi ya, nereye gidebilirim. Biraz kafamı dağıtacağım." 

"Onaylamadığımı biliyorsun küçük hanım." 

"Söz bir daha içemeyeceğim." 

"Tamam o zaman. Erken dön eve. Valizini hazırlaman lazım daha. Biletleri aldım." 

"Yarın mı gideceğiz?" 

"Evet. Sabah 11 gibi uçak kalkacak." 

"Tamamdır abim. Kaçtım ben." 

"Fazla içme." 

Evin kapısını abimin yüzüne kapatıp, evin dışından da abime öpücük attım. Evin içinden abimin güldüğünü belirten sesler gelince mutlu bir şekilde yürümeye başladım.  Tabii ki bu mutluluğum kısa sürdü. En az 10 dakika mutlu kalsaydım şaşırırdım. 


"Şşşt, Balım!" 

Duyduğum sesi takmadan yürümeye devam ettim.

"Balım! Beklesene." 

Adımlarımı daha da hızlandırırken kolumdan tutan bir el sayesinde durmak zorunda kaldım. 
Elimi tutan kişiye tek bir saniye bile bakmadan kolumu sertçe çekip yürümeye devam edecektim ki tekrardan kolumu tuttu. 


Gözlerim dolarken sesimin titrememesine özen göstererek konuştum. 

"Git buradan." 

"Anlamıyorsun. Beni dinlemedin bile." 

"Sinan! Git buradan." 

"Ya Allah aşkına beni bir dinle yalvarırım." 

"SİNAN, SANA GİT DİYORUM BURDAN!" 

"Lütfen Balım, sadece dinle." 

"Ya kolumu bırakırsın ve gidersin ya da çığlık çığlığa taciz ediyorlar diye bağırırım." 

"Bırakmıyorum Balım. Ne yaparsan yap. Beni dinleyeceksin." 

"S*ktir oradan. Dinleyecekmişim."

"Evet, dinleyeceksin. Dinlemelisin. Hiç bir şey bilmiyorsun." 

"İyi, bunu sen istedin." 


Sinan anlamamışçasına bakarken Sinan'ın bir elini omzumun hemen aşağısına bir elini de kalçalarıma yakın bir yere  koydum.

Rahatsız oluyor muydum? Hem de nasıl. Ama yapacağım şeye değer miydi? Tabiiki evet. 

Boğazımı temizleyip, çıkarabileceğim en yüksek sesle çığlık attım. 

"İMDAAAT! YARDIM EDİN! TACİZ EDİYORLAR! İMDAAAT!" 

Bir kaç saniye daha böyle bağırdığımda etrafımıza bir sürü insan toplanmıştı. Sinan'ı benden uzaklaştırıp vurmaya başladıklarında bende yanımda duran kadınlara ajitasyon yapıyordum. 

Evden biraz uzakta olduğumuz için abimin bizi duyması pek mümkün değildi. Bu yüzden içim rahattı. 

Magazincilerin geldiğini gördüğümde kadınların arasından sıyrılarak uzaklaşmaya başladım. Tahminen 10 dakika yürüdükten sonra istediğim bara ulaşmıştım. 
Bara neden sabah geldiğimi sorarsanız, sabahları daha boş olduğu içindi. Bana yavşayacak birisi olsun istemiyordum. 


İçeri girdiğimde birazcık da olsa yanıldığımı anladım. İçerisi az biraz doluydu. Kimseyi umursamadan bir bar taburesine oturdum. Karşımda erkek bir barmen durunca gözlerim doldu. Sinan'la da böyle tanışmıştık. 

Gözlerimi silip bir bira istedim. Sonra bir bira da, bir bira daha ve bir bira daha.. 



DÖRT SAAT SONRA 


"Bana bir bardak daha bira verseneee." 

"Üzgünüm hanımefendi. Maalesef veremem. Neredeyse 4 saattir aralıksız içiyorsunuz." 

"Sana ver dedim!" 

"Çok üzgünüm. Ama veremem." 

Flörtöz bir tavır takınıp konuştum. 

"Hadi ama, lütfen." 

Çocuk gözlerini yumup derin bir nefes aldı. 

"Veremem hanımefendi. Gider misiniz artık?" 

Görüşüm zaten bulanıkken ve kelimeler ağzımdan yuvarlanıp gidiyorken ayağa kalkamaya çalıştım. Ama sadece çalıştım. Ayağa kalkamadığım için bar taburesinde durmaya devam edip telefonumu çıkardım. 

Bizim gruba girip konum atmaya çalıştım ama olmadı. Gözlerim düzgün göremezken barmene seslendim. 


"Hey, barmen çocuk!" 

Çocuk iç çekerek yanıma geldi. 

"Buyurun hanımefendi?" 

"Şuraya konum atabilir misin acaba?" 

Çocuk bir şey demeden telefonu aldı. Bir şeyler yapıp bana geri verdi. Beni gelip buradan almalarını isteyecektim ama bir türlü yazamamıştım. 

Telefona sinirlenip ses kaydı yapmaya başladım. 

Siz: *ses kaydı* (Beni buradan gelin alın ya.. Yürüyemiyorum.) 

Acar: Kahretmesin. Sakın ayrılma oradan. Kimseyle gitme.

Mesajlar geliyordu ama okuyamıyordum. Gülerek telefonu kapattım. Kafamı ellerime yaslayıp beklemeye başladım. Ama bir süre sonra midem bulanmaya başlayınca zar zor, yere düşe düşe lavaboya gittim. Kustuktan sonra elimi yüzümü yıkayıp lavabodan çıkacaktım ki içeri giren kişiyle durdum. 

Bu niye bana böyle bakıyordu ki şimdi? 



*******


Merhaba sevgili okuyucularım,
yeni bölümle karşınızdayım. Umarım güzel bir bölüm olmuştur.

Desteklerinizi bekliyorum. Keyifli okumalar! 

HAYATIM // YARI TEXTİNG \\Where stories live. Discover now