-5-

4.3K 178 4
                                    

Tostumu bitirdikten sonra sınıfa geri çıkmıştım. Sessiz şekilde sırama geri oturmuştum. Bir süre müzik dinledikten sonra kulaklıklarımı çıkartıp çantama koydum.

Hakkımda çıkan dedikodulara kulak asmamaya çalışıyordum. Ama çok zordu. Herkesin saçından tutup kafalarını birbirine vurasım vardı. Sürekli bana iftira atılıyordu ama takmıyordum.

Ama şu son günlerdeki dedikodular ve iftiralar artık dayanılmaz hale gelmişti.

Yanıma yaklaşan iki kişiye aldırmadan önümdeki daha yeni çıkarttığım defterime baktım.

"Merhaba ezik, dün konuşulurken duymuştum yeni liste yapıyormuşsun. Ayartacağım kişiler adlı." Saçma bir kahkaha attıktan sonra mal mal yüzüme bakmaya başladı.

Ben ise sakinleşmeye çalışarak cevap verdim.

"Bak tatlım, ben sana ve senin gibilere benzemem. İnsan kendisi neyse karşısındakini de o zannedermiş. Biraz konuşmana dikkat etsen iyi olur. Kendi iyiliğin için. Şimdi ba-bay." diyip elimle gitmesi için kapıyı gösterdim.

Kız birşeyler daha zırvaladıktan sonra onu dinlemediğimi fark etmiş olacak ki sinirli bir şekilde gitti.

Gerçekten benden neden nefret ettikleri ve benimle neden uğraştıklarını anlamıyordum. Ben bunların hiç birini haketmemiştim ki. Hiç birini hemde. Tamam, beni sevmiyor olabilirlerdi. Ama sevmemeleri benimle bu denli uğraşmalarını gerektirmezdi. Gözlerim dolarken derin bir nefes aldım. Sıramdan kalkıp, kapıya doğru yürümeye başladım. Kapıdan çıkacaktım ki duyduğum şeyle duraksadım.

"Nereye böyle ezik, yine kimin koynuna gidiyorsun?" Duyduğum cümleyi beynim tam olarak idrak edemezken gülümsedim.

Şu ana kadar tüm okulda en iyi anlaştığım kişi, tek arkadaşım Yaren bana bunları söylüyordu. Onun da beynini yıkayabildiklerine göre artık tamamen kimsesizdim.

Yaren'in beni sevmemesi bana bir şey kaybettirmezdi. Üzülmemiştim de aslında. Sadece anlık bir boşluk hissi yaşamıştım çünkü tek arkadaşımı kaybetmiştim. Ama umrumda olduğu söylenemezdi.

Arkamı dönüp Yaren'e baktım.

"Tuvalete canım, kızlar tuvaletine. Sandığım kadarıyla orda koynuna girebileceğim biri yok. Gerçi hiçbir zaman kimsenin koynuna girmedim ama size bunu anlatmak taşla konuşmaktan farksız." dedikten hemen sonra hafifçe burnumu çekip, kimseyi dinlemeden sınıftan çıktım.

Tuvalete gelince aynadan kendime baktım. Gözlerim hafif kızarmış, saçlarım da azıcık dağılmıştı. Elimi yüzümü yıkayıp, saçlarımı dağınıkça topladım.

Gözümün önüne düşen birkaç saç telimi kulağımın arkasına sıkıştırdım. Yine hafifçe burnumu çektikten sonra tuvaletten çıktım. Sınıfa geri geldiğimde arka cebimdeki telefonumun titrediğini hissettim. Telefonumu elime aldıktan sonra gelen bildirimlere baktım. Bizim gruptan gelen bildirimleri şimdilik es geçip diğer gelen bildirimlere baktım.

EZİĞİN YEDİĞİ HALTLAR

Yaren: *Fotoğraf*

Yaren: *Fotoğraf*

Yaren: Bakın millet sevgilimle yatan arkadaşım sandığım yılan şahıs

Alaca: O kızın masum olmadığını herkes biliyordu zaten Yaren

Şeyma: Sürtük diyorum boşuna mı diyorum sanki

Mert Can: Balım mı bu ?

Ali: Evet Balım'mış

Fotoğraflara şaşkınca bakarken o fotoğraftakinin ben olmadığına yemin edebilirdim. Ama kimseye kanıtlayamazdım. Aslında kanıtlayabilirdim. Ama çok uzun sürerdi. Şimdilik sadece bekleyecektim. Sırası gelince herkes asıl suçlunun kim olduğunu görecekti.

Mesajlar daha uzayıp gidiyordu. Ama hepsine bakmakla uğraşamazdım. Gruptan çıktım. Herkes bana bakıyor ve konuşuyordu. Ama kimseyle göz teması kurmadan sırama geçtim.

Sıramdaki defteri açıp bir şeyler karalamaya başladığımda sadece kime ne yapacağımı ve nasıl yapacağımı düşünüyordum. Herkes kimin ne olacağını görecekti.

Herkes görecekti.

Herkes.


*****

Merhaba sevgili okuyucularım,

Yeni bölümle bardayım. Umarım güzel bir bölüm olmuştur. Desteklemeyi unutmayın. Keyifli okumalar !!

:))))))










HAYATIM // YARI TEXTİNG \\Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin