35. Gelenler

42K 2.9K 408
                                    

     Merhabalar efendim,
  Bölüm finalinde size diyeceklerim var.

İyi okumalar sevgili okur 🌺

*
    
" Şu yüzünün gözünün hâline bak. Asuman teyze görmeden gel yıkayalım."

Küçük kız, yanaklarına kadar yayılmış olan dondurma kalıntılarıyla gülümsedi. Uçuk sarı saçları birbirine girmiş,elleri yapış yapış olmuştu ve zümrüt yeşili gözlerinde parıltılı bir ifade ile Adem'e bakıyordu. Üzerindeki koyu yeşil elbisenin üzerinde yer yer erimiş dondurma lekeli vardı. Çıplak bacakları çiziklerle ve kapanmış yaraların koyu kabuklarıyla doluydu.

Sevda, elini uzatan Adem'in ellerine yapış yapış olmuş ufak elini bırakırken bir yandan da durmadan anlatıyordu.

" Adem biliyo musun? Bugün aşağıdaki duvarın arkasına bir sümüklü böcek buldum. Üff ! Görsen kocaman. Sana getirecektim ama Taytay, bakkaldan çıkıp bana gelirken yüz üstü bir düştü ki! Üfff! Çok fenaydı. Gözlüğünün camı bilem çatlamış. Ona yardıma gidince duvarın dibinde kaldı. Sonracığıma ben ona tembihledim, burada bekle ben seni almaya geleceğim, dedim. Bekler değil mi Adem? "

Bahçedeki suyun başına gelince Adem, suyu bir miktar açtı ve eliyle kontrol etti. Yaz sıcağında su bayağı ılıktı.

" Senin daha dün ateşin çıkmadı mı? Nasıl izin verdi Asuman teyze dondurma yemene?"

Sevda Adem'in elini bırakmasıyla kafasını kaldırıp kaşlarını çatarak memnuniyetsizce Adem'e baktı.
" Üff!" dedi içinden " Ne parlak, pasparlak gözleri var Adem'in. Böyle mavi mavi. Gökyüzü gibi. Üff!"

Bu ara, mahallenin alt başına taşınan Roman bir ailenin en küçük çocuğu olan Gülcan'la aylaklık yaptıkları için, bu esmer, kıvır kıvır siyah saçları kuş yuvasını andıran kara, iri gözlü çocuğun ağzında dolanan kelime Sevda'nın diline de dolanmıştı.

Her şeye, yeni bir kelime öğrenmiş olmanın sevinciyle " Üff!" der olmuştu ve öğrendiği yeni kelimeyi kullanabileceği yerler olması onu tarifsiz bir sevince boğuyor, içi içine sığmıyordu.

" Annem bilmiyor ki! "

Yüzünde gezinen ıslak ellerle nefesi kesilse de hâlinden memnundu. Suyun yapıştırdığı kirpiklerini açmadan, sürekli yüzüne vurulan sudan boğuklaşan sesiyle endişeyle konuştu.
" Demezsin demi Adem? Bak, der... sen , bu se...fer..."

Bir avuç su daha yüzüne çarpıp yere hızla dağıldı ve Sevda, yüreği nefessiz kalmanın paniğiyle heyecanla konuşmaya devam etti.
" Ayak... kabına ölü fa...re koyarım."

Yüzünü yıkadıktan sonra, Adem ıslak elleriyle karmakarışık olmuş saçlarını da geriye doğu yatıştırırken çatık kaşlar ve onaylamaz bir ifade ile Sevda'ya bakıyordu.

" Asuman teyze ne kadar üzülüyor ateşlendiğinde Sevda... Anlamıyorum ki neden böyle yapıyorsun?"

Sevda, başını geriye doğru atıp ortaokulda son seneye geçmiş olan, ergenliğe yeni girdiği için aniden uzayan boyuyla Sevda'nın ufacık bedeni yanında oldukça uzun kalan Adem'e baktı.
Arkadan vuran ikindi güneşi altında, Adem'in çocuksuluktan evrilmeye başlayan temiz ve güzel yüzünün bazı yanları parıldıyor, Sevda'nın gözlerini kamaştırıyordu.

YABAN Where stories live. Discover now