28

4.3K 149 13
                                    

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM İYİ OKUMALAR DİLİYORUM 😊❤️

ASLI

Sabah olduğunda hala Çisem uyanmamıştı, sabaha yakın Emre, Doğukan, Tamer abi ve Tuğrul hastaneye gelmişti. Karakol komutanı da ailesine haber vermiş onlardan birkaç saat önce ailesi de gelmişti. Herhes endişe içinde Çisem'in uyanmasını bekliyordu, biraz önce içeriye giren doktor iki saat içinde uyanır demişti. Korkuyordum herkes gibi ona bir şey olmasından, Emre geldiğinden beri gözünü Çisem'den ayırmıyor başında bekliyordu. Onu anlayabiliyordum, kaybetme korkusunu, onun acı çektiğini düşünmenin insanı ne kadar yorulduğunu da biliyordum.

Sessiz bekleyişlerin ardından nihayet Çisem uyanmıştı, Emre heyecanla oturduğu koltuklan fırlayıp Çisem'in baş ucunda durdu "güzelim iyi misin?" dedi korkuyla. Çisem zar zor nefes alıp "iyiyim" dedi. Çisem'in anne ve babası da yanına gidince ben odadan çıktım, hastane koridorunun sonuna gidip camdan dışarıya bakmaya başladım, onları bir aile gibi görmek içimi huzurla kaplasa da biraz canımı açılmıştı. Bu yaşıma kadar başıma her ne geldiyse hep ninem vardı. Annemle, babamın yokluğunu bir kez daha en acı şekilde hissediyordum. Doğukan yanıma gelip şaşkınca "iyi misin gözlerin dolmuş canım?" dedi. Gözlerimin ne ara dolduğunu bile anlamamıştım, gülümsemeye çalışıp "hiç, bak sana kocaman bir aile oldular" dedim. Doğukan bana sarılıp "ileride biz de kocaman bir aile olacağız" dedi. Başımı göğsüne yaslayıp "birisini anne ve babasıyla görünce istemesem de kıskanıyorum. Her zaman başıma bir şey gelse hep ninem yanımda oluyor, hep annem ve babamın bana onun gibi şevkatle bakmasını isterdim ama hiç bir zaman olmadı" dedim. Doğukan başıma bir öpücük bırakıp "bana da öyle bakan olmadı güzelim. Öyle bakan bir babam vardı onu da çok erken kaybettim" dedi. Gözleri dolu dolu olmuştu, başımı kaldırıp ona baktım "ikimizde aynıyız değil mi? Kimsemiz yokuz ama birbirimiz varız" dedim. Doğukan burnunu çekip "iyiki tanıdım seni canımın içi" dedi. Bende ayak ucumda yükselip dudağına bir buse bıraktım. Doğukan'ın telefonun çalması ile benden ayrılıp telefonu açtı. Kısa bir konuşanın ardından telefonu kapatıp cebine koydu. Bana bakıp "Tamer abi kantinde bizi bekliyor yemek yiyelim diye hadi gel" dedi. Başımı olumlu anlamda sallayıp "Çisem'e bir bakıyım da inelim" dedim. Çisem'in yanında biraz durup aşağı kantine indik, yemekler yendikten sonra tekrar Çisem'in yanına çıktık.

Birkaç saat sonra Tamer abi ve Tuğrul  gittikten sonra Tuğçe gelmişti. Akşama doğru o da gittiğinde sadece Doğukan, ben, Emre ve Çisem'in annesi ve babası Hatice abla ve Ali abi kalmıştı. Doktor 2 gün sonra çıkabileceğini söyleyince hepimiz rahat bir nefes almıştık. Emre bir dakika bile Çisem'in yanından ayrılmıyordu, hepimiz Emre'nin bu haline gülüyorduk. Çisem bile ara ara gülerek 'rahat bırak beni' diyordu.

2 Gün Sonra

2 günü hastanede geçirildikten sonra eve gelmiştik. Hatice abla ve Ali abi, Çisem'i kendi evlerine götürmek istese de Çisem kabul etmemişti. Zaten 2 gün başımda beklediniz siz de yoruldunuz diyordu.

Eve geldiğimizde Çisem'i odasına yerleştirdim ve yemek hazırladım. Yaraları çok derin olduğu için zar zor hareket ediyordu. Emre'yi, Doğukan zar zor karakola götürmüş ona asker koğuşunu saydırıyordu. Emre ne kadar sövse de yapmak zorunda kalmıştı.

Akşama doğru Emre resmen koşa koşa eve gelmişti. Çisem yalandan sitem etse de sabahtan beri Emre'nin geleceği saati bekliyordu. Akşam yemeğini hepimiz yedikten sonra çay faslına geçmiştik. Geceye doğru hepimiz odamıza çekildik yarın öğlen Tuğçe ve Tamer abi, Kars'a geri dönecekti. Bu kısa zamanda onlara çok alışmıştım gideceklerine üzülmüştüm.

Sabah olduğunda kahvaltıdan sonra hava alanına gitmek için Tamer abiler yola çıkmıştı. Uzun bir vedalaşma faslından sonra gitmişlerdi. Doğukan ve Emre karakola geçerken bende Çisem'in yanına eve geçtim.

Öğretmen Hanım Ve Yüzbaşı (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now