16

6.7K 243 12
                                    

"onu hak emiyorsun"
"onu hak etmiyorsun".... Gece boyu zihnimin içinde dönen tek cümleydi "onu hak etmiyorsun"  korkuyla açtım gözlerimi, gece boyu aynı kabusu görüştüm o adamların bana yaptıklarını ve Doğukan'ın bana bakıp "beni hak etmiyorsun" demesiydi. Yavaşça yataktan kalkıp banyoya girdim, ayndaki çirkin kadına baktım, benzi soluk, yüzü asık, saçları dağınık kadına. Avuçlarımın içine su doldurup yüzüme çarptım, ayılmam lazımdı az kalmıştı burdan gidecek herkese hak ettiği hayatı verecektim. Banyodan çıkıp odama gittim, hızlıca üzerimi değiştirip çıktım evden. Ninem hala uyuyordu, Çisem ise evde yoktu büyük ihtimalle karakola gitmişti. Arabamın nerede oldoğunu bilmiyordum o yüzden yürüyerek gitmeye karar verdim. Hızlı adımlarla okula doğru yürüdüm, sanki arkamdan bir şey geliyormuş gibi yürüyordum. Okula vardığımda öğrenciler yeni yeni geliyordu, derin bir nefes alıp müdürün odasına doğru yürüdüm, belki de son gelişlerimdendi bu gün. Kapının önünde biraz durup söyleyeceklerimi düşündüm, tüm cesaretimi toplayıp kapıya vurdum iki kez "gel" konutunu duyduğumda kapıyı açıp içeriye girdim. Müdür bey sanki beni bekliyormuş gibi bana bakıp "günaydın Aslı hanım" dedi. Gülümsemeye çalışarak "günaydın" dedim. Müdür bey koltuğunda geriye yaslanıp "bende seninle konuşmak istiyordum uzun zamandır" dedi. Müdüre bakıp "ne hakkında?" dedim gergince az çok tahmin ediyordum ne konuşacağını ama yine de sormuştum. Müdür bey elindeki çay bardağından son yudumu alıp masaya koydu "okula gelme sıklığınız. Biliyorum geçerli sebepleriniz var ama buradaki bir öğrencinin bile kötü eğitim almaması için elimden geleni yapıyorum ama siz yaşadığınız olaylar yüzünden okula bile gelemiyorsunuz. Tayin dilekçenizi yazdım imzalamanız sizin ve öğrencilerim için iyi olur. Şuan acil  öğretmen eksiği olan okulların adı var diğer kağıtta tabi size uygun olanlar Doğu görevi sayılabilecek okullar. İmzalayıp hangi okulu istediğinizi söylerseniz birkaç gün içinde haber gelir" dedi. Haklıydı bir öğretmendim ama okula bile gelip öğrencilerime eğitim vermiyorum. Gözlerimde biriken yaşları yok saymaya çalışarak "imzalarım tabiki bende sizinle bunu konuşmak istiyordum" dedim. Müdür bey masadaki kağıtları ve kalemi uzatıp "boş yere okulun adını yazın ve imzalayın Aslı Hanım" dedi. Kağıtları alıp dikkatlice baktım okulların ismine, burdan ne kadar uzak olursa benim için iyiydi Alanya'da bir okul çarptı gözüme 'Köprülü Ayşe Güven İlkokulu' Alanya Kars'a uzak ve ninemin evine yakındı pek yakın olmasa da hafta sonları gidebilirdim. Başımı kaldırıp "Köprülü Ayşe Güven İlkolu orayı yazmak istiyorum" dedim soğuk bir ses tonuyla. Müdür bey başını sallayıp "elbette istediğinizi yazmakta özgürsünüz. Dediğim gibi birkaç günde hallolur" dedi. Dilekçeye okulun adını yazıp imzaladıktan sonra müdüre uzatıp "sizden son bir şey isteyebilir miyim?" dedim. Müdür bey merakla bana bakıp "elbette" dedi. Derin bir nefes alıp "her ne olursa olsun nereye gittiğimi yani hangi okulda göreve başladığımı kimseye söylemezseniz sevinirim. Tabi kimse dediğim okuldaki öğrenciler ve öğretmenler" dedim. Müdür yavaşça başını sallayıp "elbette aramızda kalır. Birkaç gün derse girmek zorundasınız, elimden geldiğince erkenden yanıt gelmesini sağlayacağım" dedi. Yavaşça ayağa kalkıp "lütfen yapın, izninizle derse gireyim" dedim. Hiçbir şey demeden başını salladı müdür bey, bende hızlı adımlara odadan çıkıp sınıfıma doğru yürüdüm birkaç dakika sonra ders zili çalardı.

Dersler bitmiş çocuklar koşarak evlerine gidiyordu. Kitapları bırakmak için öğretmenler odasına girdim. Semih tek başına bilgisayar başında oturuyordu, beni fark ettiğinde "tüm gün sınıftan çıkmadın öğle arasında bile ne oldu sana yüzün de bembeyaz" dedi. Kitapları dolabıma yerleştirirken "biliyorsun üç gündür zor zamanlar geçiriyorum" dedim. Semih bana doğru dönüp "biliyorum geçmiş olsun demek için gelmeye bir türlü fırsat bulamadım kusura bakma umarım biraz daha iyisindir" dedi. Zoraki bir gülümseme ile karşılık verip "teşekkür ederim" dedim. Semih ayağa kalkıp "sabah yürüyerek gelmişsin istersen beraber dönelim hava soğudu" dedi. Başımı olumsuz anlamda sallayıp "biraz yürümek iyi geliyor en azından düşünmek için 20 dakikam oluyor" dedim. Semih elini koluma koyup "ne zaman yardıma veya dertleşmeye ihtiyacın olursa ben varım" dedi. Gülümsemeye çalışıp "teşekkür ederim. Neyse gideyim ben ninem arar şimdi nerede kaldın diye" dedim. Semih de gülümseyip "git bakalım" dedi. Hızlı adımlara odadan çıkıp aşağıya indim, okul bahçesin bomboştu. Soğuk havayı içime çekip yürümeye başladım eve gitmek istiyordum kimse ile konuşmak açıklama yapmak istemiyordum. Karakola yaklaşmışken çalan telefonla irkildim, çantamdan çıkarıp erkana baktım arayan Doğukan'dı, telefonu açıp kulağıma götürdüm

Öğretmen Hanım Ve Yüzbaşı (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now